shut up luke + clemmings

h

"ve sonra ben de ona yumruğumu geçirdim. tam da şöyle..." ashton hikayesine devam ederken daha gerçekçi göstermek için elini yumruk haline getirip arkasına doğru savurdu ve sert eklemleri muz yiyen luke'un gözüne denk geldi.

luke acıyla inleyerek sarsılırken ashton iki elini ağzına kapattı. "hassiktir, hassiktir. luke üzgünüm, çok üzgünüm. tanrım." uzanıp yere düşmemek için kapı pervazına yaslanan kuzeninin omzunu sıvazladı ve calum da buzluktan buz çıkarmaya gitti.

"siktir. iyi misin?" luke elini gözünden çekti ve şimdiden morarmaya başlamış gözünü açığa çıkardı. "siktir, değilsin." dedi ashton.

luke başını iki yana salladı ve ne kadar acıdığını görmek için parmağını gözünün altına bastırdı. dişlerini sıkıp inildedi, canı çok yanmıştı.

"seni hastaneye falan götürmemi ister misin? siktir, bunu sakın liz'e söyleme."

luke sorun değil dercesine omuz silkerken yerinden kıpırdamadı ve calum'un gözüne buzlu bir torba koymasına izin verdi.

gözlerini kapayıp orada oturdu bir süre. beyninde michael'ın görüntülerinin canlanmasına engel olamıyordu. işte o an, tekrar ağlamaya başladı.

"ashton, anneni mi becerdi de bu kadar sert vurdun, göt deliği?" calum ashton'a sitemli bir bakış fırlatırken luke'u kollarına çekti. luke her ne kadar bir striptizciye sarılmaktan nefret etse de kollarını calum'un göğsüne sardı.

"sen de gördün! bilerek yapmadım!" ashton ofladı ve sinirle yerden kalkıp içeri gitti. calum ve luke, arka kapının çarpıldığını duydular.

calum, luke'un ensesini tuttu ve rahatlatıcı bir şekilde elini saçlarından geçirdi. "ash vurduğu için ağlamadığının farkındayım." dedi calum. luke geri çekilip kırmızı yanaklar ve morarmaya başlamış bir gözle ona bakarken devam etti. "kısa süre için melbourne'a geri döneceğim. istersen senin için mike'ı arayabilirim. çok yakın değildik, bilirsin. ama beni görünce tanıyacağına eminim."

luke burnunu çekti ve uzanıp calum'a tekrar sarılmaktan başka bir şey yapmadı.