shut up luke + clemmings

seventh

eve dönüş yolunda direksiyonda ashton'ın gittiğimiz kulüpte tanıştığı o esmer çocuk vardı. bir hafta içinde nasıl olduysa birbirlerine koşulsuz aşık olmuşlardı ve şimdi onu beraberimizde sidney'e götürüyorduk. ashton, onun yanında, önde oturuyordu ve bu benim michael ile arkaya atılmam demekti.

durum pek iç açıcı değildi. unutamadığım olayın üzerinden bir hafta geçmişti. işin kötü yanı ise michael da hatırlıyordu. ertesi gün benimle konuşmak istemişti ama onu reddetmiştim. şimdi ikimiz de bakışlarımızı birbirimizden kaçırıyor gibiydik.

yol boyunca yaptığım gibi dışarı bakmaya devam ediyordum. kulağımdaki müzikle uyumlu bir şekilde parmaklarımı bacağıma vurmaya devam ederken, bacağımdaki tek elin kendiminki olmadığını fark ettim. duraksadım ve sanki elin sahibini bilmiyormuşum gibi kolunu takip ederek bana bakan michael ile karşılaştım.

elini itmek için uzandım. "michael, ne sikim--"

michael elini ağzıma yerleştirdi. "bir kez de itiraz etme ve kapa çeneni, luke." kulaklığımı çekip konuştuğunda radyodan yüksek sesle panic! at the disco'nun bir parçasının çaldığını ve calum ile ashton'ın bağıra bağıra eşlik ettiğini fark ettim. "özür dilerim." diye devam etti michael.

"sorun değil." diye mırıldandım ve tekrar diğer tarafa dönmek için hareketlendim.

"luke..."

"michael, sorun değil dedim, tamam mı?"

ona çıkışmak için döndüğümde yüzlerimiz karşı karşıya geldi ve tehlikeli bir şekilde yakındık. michael ise sonunu düşünmeden ve korkusuzca ikimizi de o malum uçurumdan düşürerek dudaklarını benimkilere bastırmadan önce "siktir et." diye mırıldanmıştı.

***

bugün ne çok update yaptım be

nys

kısa bir şey söylemek istiyorum, şimdi ne siz sıkılın ne de ben sıkılayım. bu yüzden sanırım sayılı bölümleri 10'da ve harfli bölümleri de ona göre bitireceğim. ve sonra finale geleceğiz. final muhtemelen 3 parttan oluşacak ve michael'a ne olduğunu orada öğreneceğiz. bakalım ne olacak.

ayrıca sonunda öpüştüler, yorumları alalım sksjdjakjd