Harmony'nin Ağzından
"Anne, Jayden ile dışarı çıkıyorum!" diye bağırdım merdivenlerden aşağıya doğru inerken.
"Tamam tatlım dikkatli ol ve çok geçe kadar kalma." aldığım cevaptı.
Kapı çaldığında açmadan önce kendime aynadan baktım. Üstümde uzun beyaz bluzüm ile siyah deri ceketim vardı ve altımdada buz mavisi kot ile gri converse. Sarı saçlarım omuzlarımda, hafif doğal dalgalarıyla salıktı. Makyajım abartısız bir şekilde yapılmıştı. Sadece bir rimel ve parlatıcı... Görünüşümden etkilenmeyi bıraktığımda kapıyı açtım ve kocaman gülümsemesiyle beni bekleyen erkek arkadaşım Jayden'ı gördüm.
"Çok güzel olmuşsun aşkım" dedi Jayden yanağımdan öperken.
"Hadi gidelim. Görüşürüz anne!" diye bağırdım Jayden'ın elini tutarken.
Arabaya bindiğimizde kemerimi bağlayıp Jayden'ın arabayı çalıştırmasını bekledim. Ilerlemeye başladığımızda camdan geçtiğimiz yerleri seyretmeye başladım aynı zamandada Jayden ile olan ilişkimize. Ben ve Jayden neredeyse bir yıldır çıkıyoruz ve ilişkimizin pek de iyi olduğu söylenemez çünkü en ufak bir şey bile olsa hemen tartışıyoruz ama bir yandan da iyiydi aslında.
Dürüst olmak gerekirse geçen aydan beri ona eskisi gibi davranmıyorum ve onunda bunun kesinlikle farkına vardığından eminim. Ona böyle davranmakta haklıyım çünkü onu bir barda Stacey adlı bir kızın boynunu öperken yakaladım, ayrıca kızında her zaman Jayden'ın karşısına çıkıp ona çok yakın davranması da gözümden kaçmamıştı.
Dürüst olmak gerekirse paranoya kız arkadaş gibi görünüyorsam bile umrumda değil.
Bu konu hakkında Jayden'a hiç bir şey söylemedim ya da ima etmedim çünkü ilişkimizin bitmesini istemiyorum.
"Harmony iyi misin?" Jayden'ın konuşmasıyla düşüncelerimden ayrıldım.
"Ah, evet iyiyim." sen tonun bilirtisizlik gösteriyordu. Iç çekti ve yanına dönüp bana baktı.
"Artık ne olduğunu anlatacak mısın?" diye sordu sinir bozucu bir şekilde.
"Stacey senin için kim Jayden?" hiç bir şey bilmiyormuş gibi davranmasına sinir olup hemen konuya girdim.
"Ne? Stacey mi? O benim sadece arkadaşım, senin de" dedi kafası karışmış bir şekilde.
"Yani barlarda her arkadaşının boynunu öpüyorsun öyle mi?" diye sordum küçük düşürücü ve alaylı bir şekilde.
"Aşkım, ne düşündüğünü biliyorum ve bu yanlış" dedi sakin bir şekilde.
"Jayden ben aptal ve saf değilim, ne gördüğümü kesin bir şekilde biliyorum ve sende ne yaptığını biliyorsun, inkar... sadece dahada acıtıyor." sesim eski tonunu kaybedip çatlamaya başlamıştı bile.
"Stacey bana matematikte yardımcı oluyordu ve teşekkür etmek için onu kahve içmeye götürmüştüm. Bir şey başka bir şeye yol açar ve birden oluverdi. Benden uzak olduğun için moralim bozuktu ve öpüştük. Özür dilerim, seni sevdiğimi biliyorsun... bir hataydı." dedi yenik bir şekilde.
"Senden uzak olduğum için mi onu öptün ve beni aldattın!? Senden bu yüzden uzaktım. O kız her zaman peşindeydi ve bende kendimi kıskanç hissettim. Eğer bana sorsaydın veya benle konuşsaydın bunların hiç biri olmayacaktı." dedim gözlerim dolmaya başlarken.
"Lütfen beni eve götür." dedim sessizce.
"Aşkım bu konu hakkında konuşalım tamam mı?" diye sordu sakince.
"Kahretsin Jayden beni eve götür!" diye bağırdım üstümden ani bir sinir dalgası geçerken.
"Hayır Harmony konuşucaz." dedi sakince ama emir verir bir şekilde.
"Istemiyorum, beni eve götür" dedim dişlerimin arasından.
"Hayır! Sana bir hata olduğunu söyledim ve şimdide beni affedeceksin böylece randevumuza gidebileceğiz" dedi sanki farklı bir cevap almak istemezcesine.
"Sana güvenmiştim ve sen beni aldattın Jayden. Eve gitmek istiyorum çünkü ikide bir özür dilediğin için seni affedeceğim diye düşünüyorsun, bu işler böyle yürümüyor." diye çıkıştım sinir olmuş bir şekilde.
"Hayır" dedi sesini önceye nazaran derinleştirip, kısmen hırıldayarak.
Çenesini sıktı ve direksiyonu tutan ellerini direksiyonu sıkmaktan bembeyaz oldu. Pedala ayağını daha sert basıp aniden hızlanmaya başladı.
"Jayden yavaşla!" diye bağırdım ama onun tek yaptığı arabayı dahada hızlandırmasıydı.
Jayden ayağını pedala dahada basıp hızını arttırdı ve içimi bir panik sardı.
"Benden ayrılmayacaksın" sesi hala karanlık ve derindi.
Jayden'ın arabanın kontrolünü kaybetmesiyle ağzımdan bir çığlık kaçtı. Arabanın takla atması ile kafamı pencereye çarptım ve tekrar bi çığlık attım. Pencere kırıkları kolumu kesiyordu.
Sonunda ters bir şekilde durduğumuzu farkettim. Başım dönüyordu ve vücudumun her yeri acı içindeydi.
"Jayden" dedim güçsüz bir şekilde.
Gözlerimin kararmaya başlamasıyla bilincimi yavaş yavaş kaybettiğimi farkettim. Birden bir el belimden ve ayaklarımdan tutup kaldırdı. Başımın daha çok ağrımasına yol açmasıla ağzımdan bir inleme çıktı.
En son duyduğum tanımadığım bir sesin "Hadi güzelim, gözlerini açık tut." demesiydi.
Artık çok geçti, kendimi karanlığın derinliklerine bırakmıştım bile.
1. Bölümmm. Sizce güzel olmuş mu?
Vote ve yorumlarınızı bekliyorum minnoşlar!!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampir Prens
VampireÇılgın bir en iyi arkadaş? Tik. Aldatan bir erkek arkadaş? Tik. Akıl almaz derecede yakışıklı bir vampir sevgili? Tik. Psikopat bir sapık? Tik. Kocaman bir drama? Kesinlikle. Yüzyıllarca gerçek aşkını beklemek zor bir şey. Onu bulduktan birkaç hafta...
