BÖLÜM 7 | 'Çılgın bir kadın gibi koşmak'

134 6 8
                                    

İyi okumalar...

Harmony'nin Ağzından

"Bizler vampiriz Harmony."

Bu iki kelimeyi duyduğumdan beri başımın içinde yankılanıyordu. Kormam gerekip gerekmediğini ya da akıl hastanesinden kaçan çılgın bir kadın gibi koşup gülmem mi gerektiğini bilmiyorum. Fakat nasıl bir nedenden dolayı bilmiyorum ama içimden bir ses doğruyu söylediklerini söylüyordun, bu yüzden bende korkmayı seçtim.

"N-ne?"

"Biz vampiriz."  dedi monoton bir sesle sanki kaçıp gideceğimi bekliyormuş gibi her hareketimi izliyordu.

"Tamam."

"Harmony lütf- bir dakika ne?" yüzündeki şok, bana aklımı kaybetmiş gibi baktığının kanıtıydı.

Belkide kaybetmiştim.

"Tamam."

"Çılgına dönmeyecek ya da kaçmayacak mısın?" yüzündeki anlam verememiş ifade gülmek istememi sağlıyordu ama gülmem pek de uygun olmayabilirdi.

"Yapmamı mı istiyorsun?" dedim normal bir tonda.

"Hayır b-ben sadece çılgına dönmeni veya kaçmanı veya onun gibi bir şey yapmanı bekliyordum." Galiba iki başlı falan olduğumu düşünüyor...

"Beklenmeyeni bekle, ayrıca muhtemelen şu an şoktayım. Birkaç saat sonra koşmaya başlayabilirim." Kıkırdadım.

"Koşmayacaksın!" Sesindeki derin karanlık vücudumun titrememi sağladı.

"Neden bu kadar iyimsersin, beni tanımıyorsun bile? Bana vampir olduğunu söyledin ve içimden çıldırıyorum, ayrıca nasıl tepki vermem gerektiğini açıkçası bilmiyorum! Bana koşmamı beklediğini söyledin ve... bilmiyorum işte... koşmak hakkında şaka yaptığımda birden gözleri kararmış korkunç birine dönüştün!" Konuşmamın sonunda nefes nefese kalmıştım ve herkes bana şok olmuş bir şekilde bakıyordu.

Dylan'ın gözleri yumuşadı. "Haklısın, özür dilerim, sanırım sana devamını anlatmalıyım."

"Düşünüyorsun!" Bana çenemi kapatmamı söyleyen bir bakış attı.

"Ben ve ailem sıradan vampirler değiliz, soyluyuz. Ebeveynlerim kral ve kraliçe ve bu da beni prens yapıyor. Sana bu kadar iyimser davranmamın nedeni vampirlerin 'gerçek aşk' adında bir şeyi olduğu. Gerçek aşk senin için yaratılmıştır, ruhunun diğer yarısıdır, seveceğin ve saygı duyacağın biridir, onsuz yaşayamayacağın, kalplerinin diğer yarılarını korumak ve bakmak onların kaderinde vardır. Doğal olarak iyimserdirler, benimde bir prens olduğuma göre ben on kat daha iyimserim. Sen Harmony, sen o kişisin, sen benim tek gerçek aşkımsın." Gözlerindeki aşkı ve hayranlığı görebiliyordum.

Ona sadece bir şey diyemeden baktım, ne diyeceğimi bile bilmiyordum, prens, soylular, vampirler, gerçek aşklar... sindiremeyecek kadar fazlaydı!

"Bak, gerçek aşklarda onları kabul edip mutlu bir hayat yaşabilirsin ya da onları reddedersin fakat bu kısmen karşındakini ya da kendini öldürür. Eğer seni öldürmezse seni bunalımlı, yaşamsız ve acı içinde yapar. Çünkü diğer kişi teknik olarak senin ruhunun bir parçası ve reddedilmek sanki birinin kalbini söktüğünü ve hiç kimsenin durduramayacağını hissettirir. Lütfen Harmony, lütfen beni reddetme!" Sesi sonunda çatlamıştı.

Doğruldum ve kollarımı onun boynuna doladım, içimde hissettiğim kıvılcımları görmezden geldim.

Birkaç saniye yerinde kaskatı bir şekilde kaldı sonra kollarını etrafıma doladı ve sarılmama karşılık verdi. Başını bir süre sonra boynumun çukuruna yasladı.

"Seni reddetmeyeceğim." Kulağına fısıldadım. Çekildi ve yalan söyleyip söylemediğimden emin olmak istermiş gibi yüzümü inceledi. Ne aradığını bulması gerekiyor çünkü biraz daha yüzünü görürsem kalp krizi geçirebilirdim. Kollarını bedenime sarıp etrafında döndürmeye başlayında şaşırdım. Arka planda ailesinin güldüğünü duyabiliyordum.

"Teşekkür ederim." Nefesi kulağımı gıdıklamıştı.

Sonunda dönmeyi bırakmaya karar verdiğinde sadece birbirimize baktık, elini yüzüme getirdi ve yanağımı okşadı. Parmağını değer veriyormuşçasına ve rahatlatırcasına hareket ettiriyordu...

"Benim güzel aşkım."

Tadaaaa! Sizce nasıl olmuş?

Yorum yazıp votelemeyi unutmayın güzel okuyucularım...

Vampir PrensHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin