Asla umudunu kaybetme, sevgili kalbim, mucizeler görünmezin içinde yaşar.
/Hz.Mevlana
.....
Sesler vardı. İnsanı rahatsız eden sesler. Bip bippp bipp...
Başına bir ağrı saplandı. O dayanılmaz makine seslerinin arasında iki ses ayırt edebildi.
Genç bir kadın sesine eslik eden tok, güzel bir erkek sesi. "Ona iyi bak" dedi adam. Emir vermekten çok rica eder gibiydi. Sesinde endişe kırıntıları vardı.İlke gözlerini açmak için çabalasa da beceremedi. Sanki gözlerinin üzerine beton dökülmüş gibiydi. Ne hareket edebiliyor ne de sesini duyurabiliyordu.
Önce kapanan kapı sesi yayıldı sessiz odaya. Sonra sağlam ayak sesleri duyuldu. Yaklaşan ayak sesleri. Güzel bir koku yayıldı etrafa. Yaklaştıkça onu içine çeken bir koku.Buz gibi bir el alnına dokundu. Sert parmaklar yüzüne indi sonra. Bir süre oyalandı yüzünde, göz altlarına dokundu.
Hafif bir buse gibi dudaklarına misafir oldu sonra. Korkması gerekirdi ama içinde yeşeren duygulara hayret etti.
Bu koku...., bir yerden tanıdıktı ona. Sanki yıllar öncesine ait bir kokuydu. Yıllara rağmen aklında asılı kalan bir koku. Sanki unutmaması gereken bir şeyi unutmuş gibiydi. Hayatının bir parçasını gizliyordu bu koku. Koku gittikçe yoğunlaşıyordu.
Birden alnında sıcacık dudakları hissetti. Huzur kapladı İlke'nin yüreğini. Uykuya davet gibiydi.Ne ağrı kaldı bedeninde ne de endişe. Bu bambaşka bir şeydi.
Düşüncelerini toparlaması güçleşiyordu. Aklında beliren hatıralar vardı. Bir çınar ağacı geldi gözünün önüne bide boş bir salıncak. Daha fazla açık tutamadı bilincini. Aklında o koku, o sıcacık dudaklar uykuya yenik düştü.
"Ah be güzelim" Genç adam son bir kez öptü kızın alnından.Uzun bir soluk aldı saçları arasından.
Minicik ellerini hapsetti ellerine. Uzun zaman olmuştu bu elleri tutmayalı. Çok uzun zaman.
Son defa uzun uzun baktı yüzüne. Daha fazla kalamazdı burada. Kalırsa gidemezdi onu bırakıp. Gitmeliydi. Gitmeli ve bir şeyleri düzeltmeliydi. Sessizce terk etti odayı.
****************
Her zerresi ağrıyordu. Bilinci yerine geldikçe ağrıları da gün yüzüne çıkmıştı. Karnına giren ağrıyla iki büklüm oldu.
Gözyaşları damlıyordu yastığa. Sessiz sessiz ağladı sadece. Babasına, düştüğü şu duruma ağlıyordu.
Birden kapı açıldı. Kahverengi saçları olan kısa bir hemşire endişeyle İlke'nin yüzüne bakıyordu. Hemen yanına geldi. Yanına oturdu ve sıkıca sarıldı İlkeye. Bu kızda dost sıcaklığı vardı.
Önce şaşırsa da karşılıksız bırakmadı bu sıcacık sevgiyi. Tatlı hemşireye sıkıca sarılıp omzunda ağladı bir süre.
Biraz sakinleşince utangaç bir şekilde baktı kıza. Hemşire anlamış olacak ki omuzuna dokundu destek verircesine.
"Zor günler geçirdin. Sinirlerinin yıpranması normal tatlım." Kocaman bulaşıcı bir gülümsemesi vardı. Hafif bir tebessümle yanıtladı bu anlayışlı kadını. İlke yaşlarında çok tatlı bir kızdı.
İlke pürüzlü çıkan sesiyle zorlanarak konuştu."Yaka kartına bakarsak adın Eylül. Kaç gündür buradayım?"
Kız gülümsedi "Dört gün oldu. Ara ara uyandın. Kötü rüyalar görmüş olmalısın. Çığlık atarak uyandığın bile oldu.Ben senden sorumlu hemşireyim. Seninle ben ilgilendim. Ciğerlerini üşütmüşsün. Ayrıca bedenin yorgun düşmüş ve geldiğinde 40 derce ateşin vardı." Kızar gibi baktı İlkeye."Başına da darbe almışsın. Allah'tan beyin kanaman yoktu. Bir hafta daha buradasın tatlım. "
Soluk almadan anlattıklarıyla yorulmuş olmalı ki derin bir soluk aldı. İlke başını yere eğdi. Peki ya o koku. Kim getirmişti onu Hastahaneye. O kokuyu ve sonrasında odasına gelen kisinin kokusunun aynı olduğunu idrak etti.
Dehşet içinde baktı Eylül'e. "Bb..beni kim getirdi buraya? " Hemşire bu soruyu beklemiyor olacak ki afalladı. Şaşkınlığı her halinden belliydi. Yeşil gözlerini kocaman açmış ona bakıyordu.
Bir süre soruyu yanıtsız bıraktı. "Ben... ben bilmiyorum." Kekeleyerek konuşuyordu. Bu tavrı çok yersizdi.
İlke sadece bakmakla yetindi. "Emin misin?"
Karşısında kıpkırmızı olmuştu. Sakladığı bir şeyler vardı. Her halinden belliydi bu. Söylemek isteyip söyleyemiyor gibiydi. Daha dazla üstüne gitmemeye karar verdi. Nasıl olsa öğrenirdi.
Hiçbir sır sonsuza kadar saklı kalmazdı değil mi?
Elbet öğrenirdi...
.Sellsii.
Bölüm biraz kısa oldu ama ileri ki bölümlerde telafi edeceğim.
Okuduğunuz için teşekkürler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Umut Yıldızı
Novela JuvenilBeklenmedik bir anda parlar UMUT YILDIZI! Gereken tek şey biraz dikkatli bakmak gökyüzüne...