7.Bölüm "Zoruma Gidiyor"

404 257 85
                                    

Selam güzeller. Yeni bölümle karşınızdayım. Beğenmeniz dişleğiyle.

Multi:Asrın

Bir mısra daha söylesek sanki,
herşey düzelecek...
-Cemal Süreya-

İlke

Yavaşça yanına gidip karşısındaki sandalyeye oturdum. Buz kalıbı yutmuş gibi oturuyordu. Sırf inadına otuziki diş sırıtmaya başladım. Arada bana bakıp la havle çekiyordu.

İki elimi çeneme yaslayıp onu izlemeye başladım. Sakalları yüzünü islila etmişti. Bir süredir tıraş olmadığı çok açıktı. Ama sakal yüzüne çok yakışmıştı. Maruz kaldığı durumdan rahatsız olduğu o kadar belliydi ki yerinde kıpırdanıp duruyordu.
Bu sinir bozucu hallerime dayanamayıp hızla kalkıp arkasına bakmadan çıkıp gitti.

Hemen kalkıp peşine takımdım. Ben mutfaktan çıktığımda merdivenlerin yarısına ulaşmıştı çoktan.

"Sert çocuk bekle beni. Hani bana anlatacakların vardı." Beni umursamadan yoluna devam ediyordu. Benim uyandığım odaya girip kapıyı sertçe kapattı. Ahşapın çarpma sesi boş evde yankılandı.

Sonunda bitirdirdiğim merdivenlerin ilerisindeki kapıya ulaştım. Hiç tereddütsüz odaya daldığımda karşılaştığım manzara ise akıllara zarardı.

Agrasif falandı ama hakkını yememek lazım şimdi. Taş gibi vücudu vardı. Gömleğini çıkartmış elinde tuttuğu mavi tişörtle öylece bana bakıyordu.

Aramızda uzayan bu sessizliği bozan kapının zil sesiydi.

"Küçük hanım seyrin bittiyse kapıya baksan diyorum."

Yüzümü buruşturup dil çıkarttım. "Sanki yedik sende ortalık yerde çıkartma üstünü başını." Lafımı bitirir bitirmez çıktım odadan. Arkamdan gülme seslerini duydum. İstemsizce bende sırıtmaya başladım.

Ağzıma dolanan şarkıyı mırıldanma mırıldana kapıya ulaştım.

Zil ısrarla çalıyordu. Sonunda kapıyı açtığımda karşım da Eylül'ü bulmayı beklemiyordum.

Yüzünde kocaman bir gülümsemeyle bana bakıyordu. Benden aynı tepkiyi göremeyince yüzü düştü. Bana sıkıca sarılıp yanaklarıma ıslak öpücükler bıraktı.

"Hey ne bu surat?" Neredeyse halime gülecekti. "Abim o kadar mı bıktırdı seni? " Şimdi gerçekten gülüyordu.

Dayanamayıp bağırmaya başladım. "Ya nerdesin sen allahını seversen? Annesi tarafından ortada bırakılmış çocuk gibi hissettim kendimi.Üstelik Asrın da cabası."

Gelip kolunu omzuma attı. Beraber salona geçtik. "Hem Asrın nerden abin senin? Hani hiç akraban yoktu. Hani tek başına yaşıyordun?"
Kollarından kurtuldum.
"Nasıl endişelendim haberin var mı? Seni göremeyince nasıl korktum."

Hızla koltuğa kendimi atıp kollarımı bağladım. Yüzündeki ifadeden çok üzüldüğü belli oluyordu. Gelip dizlerimin dibine oturup elimi tuttu.

"Bak maviş sana anlatamadığım çok şey var. Bana kizmakta da haklısın. Ama anlatınca bana hak vereceksin."

Başını dilerimin üzerine bıraktı. Çok üzgün duruyordu.Kızın üzerine çok gitmiştim galiba. Saçlarını okşamaya başladığımda ağlamaya başladı. Kendimi daha da suçlu hisetim bu sefer.

Umut YıldızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin