Multimedia : Sude
Sabah sabah kapımızın zil sesini duyordum. Alacaklı gibi kapıya vuran biri okadar çok zile basiyordu ki bu gürültüyle uyanmamak elde değildi.
Yatağımdan hızlı bir şekilde kalktım. Kendime çeki düzen verip kapıya hızlı adımlarla yürümeye başladım. Kapının anahtarı çevirip karşımızda duran ev sahibimiz yaşlı amcayı görmeyi beklemiyordum.
"Sude kızım annen yok mu ? "
"Annem işte Mehmet amca ."
"Ne zaman gelir kızım annenle konuşmam gerekiyor ."
"Sen bana söyle Mehmet amca ben anneme söylerim. "
"Yok kızım ben annenle konuşsam daha iyi olur sen hem hastaydın nasıl oldun bak daha iyi gördüm seni ."
Gülümseyen ifadesine bakıp "Evet Mehmet amca biraz daha iyiyim sen bana söyle ben anneme söylerim. ""Peki kızım söyleyim. Şu gecikmiş kira borcunuzu ne zaman annenle ödeyebilirsiniz diye soracaktım. "
Bu tür mevzularda anlayışla karşılayan Mehmet amcaya gülümseyerek "Mehmet amca biz en kısa zamanda paranı getircez. ""Tamam kızım tekrar kusura bakma ben gidiyim. "Mehmet amcanın gitmesiyle kapıyı kapattım.
Mutfağa gittiğimde masa da hazır olan Kahvaltıyı görmemle sandalyeyi çekip kahvaltımı yapmaya başladım. Masayı toplarken annemin dolabin kapağına yapıştırmış olduğunu notu buldum .
"Sudecim güzellecene kahvaltını yap . İlaçlarını aksatma.Kendini fazla yorma kızım."
Annemin bu kadar üzerime düşmesine boğulacak gibi olsam da onun düşünceli halini seviyordum. Onun benim için kendimi yıpratıp yorulmasıni izlemek beni üzüyordu. Buzdolabına yerleştirme işimi bitirmemle üzerimi değiştirmek için odama gittim.
**
Kolumdaki saati taktım. Saatin 11 gelmesiyle biraz daha aceleci davranarak çantamı elime alıp evden dışarı çıktım.Otobüs durağına yavas adimlarla yürüyordum.Otobusun durağa yaklaştığını görünce durağa koşarak gittim .Otobüse yetişip el kartı tuttup boş bulduğum koltuğa oturup kulaklığımı taktim.
Otobusten inip Sedef pastanesini doğru yürümeye başladım. Kolumdaki saate bakıp 12 ye geliyordu, adımlarımi biraz daha hızlandırdım.
Pastanenin kapısından içeri geçip Haluk amcanın bulunduğu masaya doğru yürüdüm .Haluk amcanın beni görmesiyle ayağa kalkıp "Hoşgeldin Sude ."
Tebessüm ederek "Hoşbuldum Haluk Amca. "
Sandalyeyi işaret edip hadi kızım demesiyle karşısına sandalyeye oturdum."Bu Pastanenin çikolatalı pastası meşhurdur. Sana ondan söyleyelim.Yaninda da limonata . "
Olur mu diye soru dolu bakışına kafamı salladım. Garsona siparişinizi verip beklemeye başladık.
"Teklifimi kabul etmene çok sevindim.istersen sana biraz daha oğlumu anlatıyım hatta resmini gösteriyim. " olur Haluk Amca .
Hemen telefonunu açıp resimlere bakıp bulduğunda bana doğru telefonu uzattı. Elime alıp baktığımda yüzümde oluşan şaşkın ifade giderek daha da arttı. "Bu çocuk daha çok küçük....." kendimi toparlamaya çalışarak "Ben asker diyince büyük sanmıştım."
Haluk amcanın gülme sesini duymamla yüzüne baktım. "Ah kızım benim oğlanın lise fotoğrafları bu .10 yıl önceki fotoğraflar. Şimdi baya değişmiştir gerçi. Ben onu pek görmediğimden fotoğrafı yok ama değişen pek bir şey yok oğlum gene aynı yakışıklılikta. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbimdeki Aşk
General FictionHastanede karşılaştığım yaşlı amcanın söylediklerini anlayamıyordum. Oğluna yardım etmemi istiyordu ama ben nasıl yapabilirdim ki . Yada onu babasıyla barışmaya ikna etmek .Beni böyle biri neden dinlesin. "Amca bak ben sana nasıl yardım ediyim ? He...