17 .Bölüm ( Sude )

797 50 9
                                    

Küçük bir hatırlatma;

" Hayatında bulunan bir çok insan sana sevgi duymadığını düşünüyorsun. Ama onlar senin yanında ve sana karşı sevgi duyuyorlar . "

"Peki ya sen ? "Sevgi duyuyor musun ? "

Sude:

Sorusuyla afallamiştim. Ona karşı sevgi duyuyor muydum? Onun yanındayken heyecanlanıyorum kimi zaman ama bu oyun yüzüne değil miydi ?

Bir cevap vermeyip sustuğum için gözlerinde o boş bakışıyla bana baktı." Boş ver sorumun bir önemi yoktu zaten."

Hiç alınmamış gözüken bu duygusuz adam içten içe üzgün gibiydi .Ama bunu hissettirmeden öyle güzel rol yapıyordu ki onun üzüldüğünü anlamazsın.

" Şimdi ne yapmak istersin ? "

İlk baş düşünür gibi yapıp " Lunaparka ne dersin ."

" Ama bunda atlı karıncaya binelim deme de.." Yüzündeki alayına gülümsedim.

"Bu sefer sen seçersin ."

Beraber alışveriş merkezinin dışındaki oyuncaklara doğru yürüyorduk. İkimizin sessizliği beni giderek düşündürüyordu. Ona cevap vermediğim için kırgındı.

Bana kendini her ne kadar umursamaz göstermeye çalışsa da bunu hissediyorum. Sanki kalbim onunla beraber üzgündü.

Eliyle gondolu işaret etti ." Buna ne dersin ? "

"Olur ."

"Ben bilet alıp geliyorum."Yanımdan ayrıldığında ilerdeki sevgili çifte bakıyordum. Öylesine birbirlerine aşkla bakıyorlardı ki imrenmemek elde değil. Acaba bende böyle olabilirdim ? Şu hayatım boyunca hayatımda kimse olamamıştı. Oyun boyunca hayatımda olan Mertle kendimi istemsiz öyle hayal ettim.Mertin elimi sımsıkı tutuşunu gözlerimin içine bakıp Seni seviyorum demesini ama bu sadece bir hayaldi .Mert gerçekte böyle biri değil ki . Adam bir kere çapkın. Beni arkadasi olarak gördüğünden bana o kadınlara davrandığı gibi davranmiyordu. Beni sevme ihtimali olamazdı.

Mert yanımda öylece beni izlerken bulmuştum. Kafamı ona çevirdiğimde " Ne düşünüyordun? Çok dalgınsin. "

" Önemsiz şeyler boş ver . Ee gondola binmiyor muyuz? "

" Emin misin bak korkarsan başkasına binelim çarpışan arabaya falan yada şu balon şeklinde dönen de olabilir ."

Onun bu kadar ilgiyle beni düşünüyor olması benim hoşuma gitmeye başlamıştı. O çok farklıydı. Ne kadar duygusuz görünsede bir okadar beni düşünürdü.

" Şimdi baktim da ikisinede binelim mi ? "

" İkisi derken ? " kaşının birini havaya kaldırmıştı.

"Uçan balon ve gondol . Uçan balonlara şimdi binelim hadi bak kalkacak." Şimdi elinde tutup oyuncağın yanına doğru gitmeye çalışıyorduk. Tabi onu yerinden kıpırdamak için kolundan cekistirsemde yerinden kıpırtadamıyordum. " Azcık yardımcı olsan yürüsen mesela. "

" O sevgililerin bindiği oyuncağa binmem ben ."

" Ne demek binmem .Az önce ona binelim dedin ."

" Şuna baksana balonun içindekiler hep sevgili el ele tutuşuyor .(eliyle bir balonu işaret etti . ) Hatta bak bu adam kızı öptü. Bizim ne işimiz var o oyuncakta. "

" İyi bende tek başıma binerim."
Bileti elinden kavrayıp oyuncağın yanına geldim .Görevliye bileti uzattıp balonun içindeki koltuğa oturduğumda  oyuncağın hareket etmesini bekliyordum. Hayir yani illa sevgililer biniyor diye binmiyecek miydik ? Neydi bu kadar inat yapicak anlayamıyorum. Balonun hafif sarsilmasiyla karşımdaki yerini alan Merti gördüm.

Kalbimdeki Aşk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin