Elimdeki tepsiyle müşterilerin siparisini veriyordum.Çayi müşterinin önüne koydugumda bana baktı. " Yanlış getirdiniz herhalde ben çay istememiştim. ""Şey ben pardon karıştırmışım.Hemen degistiririyorum.Siz ne istemistiniz ?"
"Sade türk kahvesi ."
"Peki hemen getiriyorum ."
Çayı tepsiye geri koyup mutfak kısmına doğru ilerledim. Allahtan müşteri anlayışlı çıktı. Pek kızmadan şu doğru siparişini götürüyüm. Kahveyi tepsiye koyup müşteriden özür dileyerek kahvesini önüne koymuştum. Evet kafamı bu günlerde çok dalgındi.
Patronun beni görmesiyle " Sude iyi misin canım kendini kötü hissediyorsan sana bu gün izin veriyim. Kafan çok dalgın gibi hem kafanı toplarsin ."
Canan hanımın anlayışlı konuşmasına " İyiyim canan hanım sadece bu gün biraz dalgınım bu da müşterilere ister istemez yansıtıyorum malesef ."Üzgün çıkan konuşmamda
" Canını sıkma bak müşteriler senden oldukça memnun herkesin sevdiği garson oldun .Hem bak sana izin veriyim bugün biraz gez dolaş toparlan yarın gel olur mu canım?""Siz nasıl isterseniz Canan hanım. "Tebessümle karşılık verip garson kıyafetlerim yerine kendi kıyafetlerimi giydim.Çantami elime alarak kafenin kapısından dışarı çıkıp rastgele bir sokakta yürüme başladım.
Kafamı meşgul emek isterken olan biteni analiz ediyordum.Simdi napicaktim? O bana gelmezken ben ona gitmeli miydim ? Her şeye rağmen bu oyunu oynayıp hayatından çıkmalıyım.
Haluk amcaya bu durumdan bahsettiğimde "Mertin aile konusunda hassas biri olduğunu o konu hakkında hiç konuşmadığını hatta benim sayemde bir kaç kelime konuşmuş olduğunu söyledi.Hatta kızım bu konuyu hemen konuşmasaydın.Mert bu duruma kızmıştir o yüzden seni görmek istemiyordur ."
Haluk Amca haklıydı .O gerçeklerden kaçarken ben onun üzerine gitmiştim. Ondan gidip özür dileyip dinlememek arasında kalmıştım. Sonuçta onun bu kadar hassas olabileceğini tahmin etmiyordum.Duygularini bu kadar ustalıkla saklayan biri nasıl hassas olabilir di ki?
Haluk amcanın onun yanına gidip konuşmamı önermişti. Hatta bunun için Mertin adresini bile tarif etmişken ben onu görmeye gitmek zorunda gibi hissediyorum. Bir taksi çevirip Mertin adresini söyledim.
Aradan geçen 20 dakika sonra evinin önüne geldiğimde tek başına yaşayan biri için bu ev çok çok büyüktü. Taksiden aşağı inip evinin önüne doğru gittim. Filmlerdeki evler gibiydi. Çok lüks ve gösterişli evde kaldığını tahmin etmiyordum. Bahçesinden içeri girip evin kapısına doğru yürümeye başladım. Bahçenin içindeki güllerin kokusu ve ismini bilmediğim bir çok çiçeğin kokusunu içime çektim. Kim derdi ki onun gibi biri böyle bir evde kalır.
Merdivenlerden çıkıp kapının önüne geldim. Zile bastım.bir kaç dakika beklememe rağmen kapıyı açan olmamıştı.Evde yoktu herhalde .
Peki bende onu görene kadar beklerdim. Merdivenden bir basamak aşağı inip merdiven basamagina oturdum .Bana söylediklerim yüzüne kızmıştı. Onu bir haftadır görmüyordum. Gerçeklerden kaçan bu adama gerçekleri göstermek istediğim için beni görmeyi bile istemiyordu sanırsam. Acaba beni görünce ne tepki verecekti .
***
Kaç saat beklediğimi bende bilmiyordum.Bacaklarim uyuşmuştu.
Bacaklarımı hareket ettirmek için biraz bahçenin içerisinde gezinmek için birkaç gez turlamistim. Saatin gece yarısına geçmesine az bir vakit kala açlıktan midemin sesini duyuyordum.Onunla konuşup hemen karnımı doyurmam lazım. Bu hastalık nedeniyle ufacık bir açlığa tahammül edemeyip olduğum yerde bayilabiliyordum.Bir kaç dakika içerisinde bahçe kapısının tıkırtısıyla Mertin gelmiş olduğunu düşünerek yerimden kalktım. Mert' in yanındaki kızı öpmesine ağzım açık bakıyordum. Evin kapısına doğru yaklaşırken kızı öpmesi giderek sert bir hali almıştı onu kucağına aldı. Kızın onun kucağındaki yaptığı arsız hareketler sanki içimde oluşan ağlama duygusunu bastırmaya çalıştım. Onların merdivenin son basamagindan gelip Mertin beni görmesiyle kızı kucağından indirdi .Benimse onun yüzüne bakıp tek bir şey söyleyebilmiştim.
" Ben yanlış bir zamanda geldim.Kusura bakmayın. Hemen gidiyorum. "
Arkama bile bakmadan merdivenlerden hızlıca indim . Bahçe kapısının dışına çıktığımda kendimi tutamadığım gözyaşlarım yanaklarımdan süzülürken o bu kadar duygusuz muydu ?
Kalbim hissettiği bu acı da neydi böyle? Nefes alamayacak kadar boğuluyorum. Sanki bütün oksijenim bitmiş gibiydi .Evden uzaklaşmak için bir kaç adım atarken bir yandan gözlerimin de yaşı silmeye çalışıyordum . Gözlerim kararmaya başlamasıyla etrafımdaki duvardan destek almaya çalışarak ayakta durmaya çalışıyorum. O kadar yorgun ve bitkinim ki kendimi daha fazla tutamayıp gözlerimi karanlığa teslim etmiştim.
![](https://img.wattpad.com/cover/80401316-288-k498458.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbimdeki Aşk
Художественная прозаHastanede karşılaştığım yaşlı amcanın söylediklerini anlayamıyordum. Oğluna yardım etmemi istiyordu ama ben nasıl yapabilirdim ki . Yada onu babasıyla barışmaya ikna etmek .Beni böyle biri neden dinlesin. "Amca bak ben sana nasıl yardım ediyim ? He...