Finale son dört...
SENANIN BAKIŞ AÇISI
Lunaparkta baya bi yorulmuştuk ama değmişti. Ne de olsa iddeayı ben kazanmış ve Yağız'ı kalpli balonlarla gezdirmiştim. Ne iddeası diye soracak olursanız hemen anlatayım, Kaan Ipek'in şortlarını yakacağı zaman girdik. Ben dedim ki "Kaan yakar, Ipek'in ruhu duymaz". Yağızsa "Ipek asla yaktırmaz" dedi. Ama sonuç. BEN KAZANDIM. Aslında farklı bi istekte bulunacaktım ama bu daha iyiydi. Ipek bizim resmimizi çekti. Aslında diğerleri de iyi bir konu. O uyurken kendi telefonuma gönderdim hepsi. ŞANTAJ. Artık istediklerimi yapmazlarsa ne olur? Herkese gönderirim resimleri. Ah şantaj ne güzel. Neyse can sıkıntısı yine hat safhada. Biraz konuşayım bare
"Kardeşlerim biliyorsunuz ki hepimizde bir can sıkıntısı var. Size bir öneri sunuyorum. Hazır yaz gelmişken denize gitsek mi?" dedim.
"Senacığım, biliyorsun ki hepimizde bir üşengeçlik var. Hazır arka bahçede havuz varken havusa girsek mi?" dedi Asude
"Güzel konuşma etkilendim. HADI HAVUZA" dedim ve arka bahçeye koşup havuza atladım. Lan kıyafetlerle atladım. Arkadan kızlarda geldiler ve bana gülmeye başladılar
"Ha ha ha kıyafetlerle denize girdin hangi mal yapar bunu- Allah belanı vermesin Irem niye atıyorsun sen beni be!?" dedi Asude
"Zaaa sen kimsin kardeşime mal diyorsun ona anca ben mal derim. Mal Sena- Ipekkkk!!!" diye bağırdı Irem çünkü Ipek onu atmıştı
"Kim şimdi mal?" dedi Ipek
"Bence sen" dedi Buse ve onu itti.
"Bana yer açın!" dedi Buse ve kendisi direk atladı. Hepimiz gülüşüp birbirimizi ıslatıyorduk. Zaten suyun içinde birbirini ıslatmak ve ıslatandan kaçmak sadece türklere özgüdür. Yaşasın Türk olmak!!!
"Huu millet haydi delirelim!" diye bağırdım ve herkese deli gibi su sıçratmaya başladım.
"Delirmene gerek yok zaten delisin" diyen Yağız'a baktım. WTF Yağız ne arıyor burada?
"Hey you ne arıyorsun burada?" dedim süper ingilizcemi kullanarak
"Ingilizcene hayran kaldım doğrusu" dedi Meriç ve gülmeye başladı.
"Hiç geçerken bi uğrayalım dedik demesine de siz neden havuza kıyafetlerinizle girdiniz?" diyen Yağız'a uzaylı görmüş insan gibi baktım. Ne? İlla köylü mü olacak? Sanki ben çay kahve ikram edeceğim, köylü kaçacak. Tövbe estağfurullah. Neyse konumuza dönelim.
"Ben deli olduğumdan direk atladım. Sonra kızlar birbirini itti. Sona Buse kaldı. O da kendi isteğiyle atladı. Son" dedim ve suyun içinde kendimi alkışladım. Belki biraz diğerlerine su sıçratmış olabilirim ama olsundu.
"Kızım ne yapıyorsun her yerim su oldu" diye Yağız söylendi.
"Ne kızımı be! O zaman bende sana baba diyeyim hoş olur mu?" dedim
"Herkese sevdiği kız abi der. Benimki bana 'baba' diyor vay arkadaş" dedi Yağız.
"Noldu pek bir keyfin yooookkkk, düşlediğin gibi olmadı mı? Yakıştı ama sana ıslak kot. Kurusu yerini tutmadı mı?" diye şarkıyı birazcık değiştirerek söyledim. Ha ha ha Sena olmak bunu gerektirir. Neyse ben biraz daha delireyim
"Aşk bodrumda yaşanıyor Yağızım. Bodrum bana ben bodruma özelim. Senin ile cehenneme giderim. Hayat güzel devam ediyor"
"Dj Se-Se-SENAA herkesi coşturuyorrr" diye bağırdım
"Ya ya ne demezsin sayende kulağımı pası silindi." dedi Asude alayla ama ordaki alaylı ses tonunu cımbızla alıyor ve geriye " Sayende kulağımın pası silindi" tarafı kalıyor. Ah çok mu zekiyim ne?
"Çok teşekkürler her zaman buradayım sen iste sana bin kere söylerim şarkı" dedim
"Allah korusun Meriç kurtar beni" dedi Asude
"Hım şey. Sena eğer onu kurtarırsam şarkı söylemeye devam edecek misin?"
"Evet"
"Üzgünüm Asude'm fakat şartlar el vermiyor" dedi Meriç ve 2 adım geri kaçtı. Asude ise ona ölümcül bakışlar atmakla meşgüldü.
"Işte bir çift daha böylece elendi. Ee sırada kim var?" dedim
"Bence Kaan beni kurtarırdı değil mi Kaan?" dedi Ipek Kaan'a bakarak.
"Tabiki"dedi ve tek eliyle onu sudan çıkardı. Sonra üstüne baktığı gibi geri itti
"KAAN!!!" diye bağırmaya başladı Ipek
"Kızım her yerin meydanda bu halde seni 1 dakika dışarıda tutmam. Havlu getirip geliyorum" dedi ve gitti
"Dolaylı yollardan bir çift daha gitti"
"Rüzgar nerede?" dedi Buse. O sırada elinde havluyla evden dışarı çıktı Rüzgar
"Ben hazırlıklıyım" dedi Rüzgar ve Buse tek eliyle hemen çıkarıp üstünü havluyla kapattı.
"Pöf bunlar geçti. Sırada Iremler" dedim bıkkınca. Keşke geçmeselerdi
"Ben iyiyim be burada" dedi Irem ve yüzmeye devam etti. "Fakat asla sana karşı yenilmem veya elenmem o yüzden Mert çıkar beni burdan" dedi ve elini Mert'e uzattı. Mert onu çıkardığında üstündeki ince hırkayı Irem'in sırtına attı.
"Ne kadar da centilmen bir erkek" dedim. Yağız bana kaşlarını çatmış bir şekilde bakıyordu.
"Fakat asla seni geçemez" diyerek Yağız'ın sırıtan suratına baktım. Sen sırıtma vicdansız!
"Peki" dedi
"Efendim?" dedim anlamayarak
"Sen sırıtma vicdansız demedin mi?" dedi
"Bi saniye ben onu sesli mi söyledim yani" dedim
"Evet" dedi ve ukalaca sırıttı
"O zaman dediğimi yap ve sırıtma!" dedim ve kendimi yukarı çektim. Daha doğrusu çalıştım çünkü yapamadım. Yağız kolumdan tutarak beni yukarı çekti. Sonra hemen gömleğini çıkardı ve üstüme attı
"En azından vucut hatların görünmesin." dedi benim düşünceli fakat aptal sevgilim. Lan senin kasların burada resmen sergiye çıkmış.
"Ya sen gelsene bi benle Allahın salağı." dedim ve sesimi kısarak "Sen nasıl beni kardeşim dediğin adamlardan sakınıyorsan bende seni bizim kızlardan sakınırım" dedim ve onu eve doğru sürüklmeye başladım. O ise sinir bozucu bir şekilde kahkaha atmakla meşgüldü.
"Pekala o zaman şartlar eşit olsun." dedim ve gömleği hemen üstümden attım. Şimdi gülme sırası bende.
"Kızım alsan şunu."
"Almayacağım" dedim ve omuz silktim.
"Pekala" dedi ve beni eve sürüklemeye başladı. Oh olsun sana. Az önce bunun tam tersi olmuştu. Ben seni çekiyordum, sen gülüyordun. Şimdi sen beni çekiyorsun, ben gülüyorum.
Eve girdiğimizde beni hemen odaya getirdi ve dolaptan eşofman ve tişört verdi.
"Giyin." diye bir emir verdi.
"Burda?" dedim. 'evet' anlamında kafasını salladı.
"Senin yanında?" dedim. Hınzırca gülüp yine kafasını salladı.
"Çık lan odadan." Dedim. Bu sefer kafasını 'hayır' anlamında salladı.
"Hemen!" dedim tüm kararlılığımı kullanarak.
"Neyse zaten evlenince göreceğim o yüzden sıkıntı yok" dedi ve çıktı. Bende hemen üstümu giyindim ve hemen odadan çıktım. Yağız salonda oturmuş telefonu ile ilgileniyordu ve üst tarafı çıplaktı. Şimdi ben buna ne vereceğim... Ha buldum Arda'nın birkaç parça eşyası buradaydı. Hemen misafir odasına gidip dolaptan tişört çıkardım. Salona geçip Yağız'a verdim
"Sağol- bi dakika sizin evde erkek tişörtü ne arıyor lan!" dedi sakin! bir ses tonuyla.(kükredi)
"Arda vardı ya bizim kuzen. Onun kıyafeti" dedim
"Lan o 5 kızın olduğu evde mi kalıyor!?" dedi sakince!
"Kuzenim diyorum altını çize çize neresini anlamıyorsun! Senin kuzenin gelse sende kalsa ne olur ha ne olur!? Ona birşey der misin? Asla. Ama iş Sena'ya gelince saydır istediğin kadar dimi!" diye birden çıkıştım. Ne var! Ben bir kızım bu nedenle kendimi her zaman üste çıkarabilirim. Ne demişler; Türk kızının birinci vasifesi trip atmaktır. O zaman trip atalım
"Sena bi sakinleş tamam bak giyiniyorum sorun yok tamam mı?" dedi Yağız şaşkınca
"Yok yağız yok ben anladım, sen kuzenimle beni ayırmaya çalışıyorsun dimi! Ah ah keşke anamı dinleseydim de seninle sevgili olmasaydım şu çektiklerime bak" dedim. Sonu biraz Türk filmi gibi olmuş olabilir ama olsundu.
"Ananı mı dinleseydin? Sena sen ne saçmalıyorsun güzelim"
"Güzelim mi? Klişelerle dolsun. Ah acaba hangi mal sevgilisine güzelim dedi ilk. Cidden merak ediyorum. Nereye baksam erkek kıza güzelim diyor" dedim ve bolca güldüm.
"Öf iyi ki birşey dedik" dedi ve evden çıktı. Bende hemen arkasında koşup önene geçtim
"Ay benim sevgilim bana trip mi atarmış aman da aman" diyip yanaklarını sıkmaya başladım.
"Ya kızım bir dur" dedi ve elimi itmeye kalkıştı.
"Ay yerim ben seni senin triplerine kurban olsunlar" diyip devam ettim
"Tamam uzatma" dedi ve ellerimi bu sefer durdurmayı başardı. Bende daha fazla uğraşmaya üşendiğim için üstelemedim. Bizimkilerin yanına vardığımızda yine sessizlik hakimdi. Ve onlarda giyinmişlerdi. Nasıl benden hızlı giyindiler
"Hadi dj Sena sizi burada da coştursun" dedim ve yine şarkı söylemeye başladım.
"Aboneyim abone biletleri cebimde ballı lokma tatlısı aman hadi hayırlısı" derken dansını da yapıyordum.
"Aşk lütfen gellll. Sev beni sennnnn" derken çilekeş bir hale bürünmüştüm
"Aşk dediğin bir masal olur, hep acıtır arkandan vurur" derken gözlerim dolmaya başlamıştı bile. Bu şarkıda nedense hep bi hüzünlenirim.
"Vurur yüze ifadesi bulur seni bitanesi o an bi an için yanar. Beni anlarsın. Hayallere yenik düşen yalan bir aşk hikayesi" evet bu şarkıda da gözlerim doldu. Ama bunun bir nedeni var. Ben bu şarkıyı dinlerken bi kitabı okuyordum ve kitabın sonunda kız ölüyor, erkek intihar ediyor bu nedenle ne zaman dinlesem hüzünlenirim. Kitabı okuyunce 2 hafta depresyona girdim (yazar gerçekten girdi)
Neyse hüzünlenmeye gerek yok o zaman dans, renk
"Haydi lililililililili yar hadi lililililili yar yüzüm güldü sayende içim huzurla doldu kaderimde yazan aşk sonunda beni buldu" derken Yağız'ı gösteriyordum.
"Sus Allah rızası için sus" diye yalvaran Ipek'e baktım
"Yalvarman hoşuma gitti, tekrar yap"
"Sus lütfen lütfen sus beni seviyorsan sus" dedi Buse
"Ov sen bile yalvarıyorsan iş vahim. Neyse ben susuyorum" dedim ve çimlere oturdum.
"Millet geç olmadı mı hadi kalkalım biz" dedi Meriç ve ayaklandılar
"Neyse sonra görüşürüz." dedim ve Yağız'ın yanağından öptüm.
"Görüşürüz" dedi ve o da yanağımdan öptü. Onlar evden çıkınca bizde kızlarla yemek yiyip odalarımıza çıktık. Zaten yorgun olduğum için hemen uyudum.
Nedense Sena-Yağız ilişkisini çok seviyorum. Ikisi de biraz kafadan kontak olduğu için çok güzel oluyor onlarınki
İnşallah beğenirsiniz. Öpüldünüz😘😘😘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ERGEN MAFYALAR (TAMAMLANDI-DÜZENLEMEDE)
Teen Fiction(İSİM VE KAPAK BANA AİTTİR. (Ç)ALANLARIN...) (hikaye silinmişti yeniden yüklendi) 5 kız... "Olaylar farklı, sonuçlar aynıydı bizim için" 5 erkek... "Hayat bana bir kere gülsün be... Ben hep güneşin batışını görüyorum doğuşu nasip olmuyo maal...