ERGEN MAFYALAR (TAMAMLANDI-DÜZENLEMEDE)

İREM GALP MERT

Sonunda sevgili oldular Lydialyia

multide EMİR VS MERT

MERTIN BAKIS ACISI

Evet şu sevgi pıtırcıklarını! izliyorum. Ah hadi ama. Ona karşı gülmek zorunda mısın irem?
'mal sevgilisi değil mi gülerse güler saneyna?' diyen iç sesime kucak dolusu küfürler gönderiyorum.
Aha kafeden kalkıyorlar. Hemen arabama bindim ve onlarında binmesini bekledim. Onlar sürmeye başlayınca bende sürmeye başladım. Bir an irem arkasını döndü ve gözgöze geldik. Aslında duygusuz gözükmeye çalışsamda sinirim kendini çok güzel belli ediyordu. Bir anda o velete döndü. Kesin ona benim onları izlediğimi söyleyecekti söyleyecekti. Bakalım o ne yapacak. Ne araba durdu ne birşey oldu. Galiba takmamayı seçmişti. Bakalım irem gidince kim kimi takmıyor? Araba durdu, tabi bende hemen durdum. Aşağı indi ikiside ve- hay ebesinin düğün günü. Gidip iremi öpüyor. Sakin ol mert sakin. Zaten az sonra yanına bile yaklaşamayacak.
Iremin o tiz çığlığıyla 'emir' diye bağırdığını duydum. Demek ki hoşlanmamıştı bu durumdan. Neden hoşlanmasın ki? Sevgilisi değil mi? Ama bir dakika, irem hep bizim yanımızda değil miydi? Bu ne ara ireme çıkma teklif etti? Bu işte birşeyler var ama ne?

İrem eve girdiğinde bende hemen o emir denen veleti takipe başladım.Zaten pek hızlı gitmediğinden hemen yetişmiştim. Hızlı bir şekilde önüne geçtim ve arabayı durdurdum. O da arkadan korna çaldı. Elimle inmesi için bir işaret verdim. O da indi hemen. Bende inip tam karşısına geçtim.

''Ne yapmaya çalışıyosun bilmiyorum ama gitmem gerek işim var!'' dedi sert sandığı fakat bana sinek sesi gibi gelen sesiyle.

''Benimde işim var ama seninle'' dedim sinir bozucu gülüşümle

''Iıı ilgilenmiyorum'' dedi ve arabasına gitmeye çalıştı. Bakın çalıştı diyorum çünkü kolundan yakalamıştım. Çok güçsüz ve çelimsizdi.

''Bırak kolumu'' dedi.

''Ha madem sen istiyosun bırakayım kolunu dimi sonuçta sen ne dersen benim için emirdir'' dedim.

''Bak sorun çıksın istemiyorum bırak kolumu da işime gideyim'' dedi

''Ne işi. Yoksa sevgilini! kandırıp karı kız işlerine mi gideceksin?'' dedim

''Beni kendinle karıştırma'' dedi ve kolunu elimden kurtardı.

''Emin ol ki eğer İrem benim sevgilim olsaydı asla öyle birşey yapmazdım... Senin aksine'' dedim

''Hı. İremi kimin sevdiği belli oldu... Ama biliyo musun? İrem seninle asla sevgili olmayacak. Çünkü senin onu sevdiğini bile bilmeyecek'' dedi.

''Nasıl bilmeyecekmiş acaba?'' dedim merakla

''Orasını sen bana bırak... Sen en iyisi bavulunu topla ve en uzak ülkeye taşın. Anca kurtulursun.'' dedi. Arkadan hiç beklemediğim bir ses geldi

''Neden bavulunu toplasın. Hem çok heyecanlı yerde kestin be? Ne güzel beni sevdiğini neden bana söyleyemeyeceğini öğrenecektim'' dedi irem. Ha ha ha- sıçtım
"IREM?" dedik ikimizde şaşkınca.
"Ya evet ben. Biliyorum çok sevindiniz değil mi beni gördüğünüze?" dedi irem
"Se-sen ne ara geldin?" dedi emir kekeliyerek
"Zaten mertin bizi izlediğini biliyordum. Ikinizde evimin önündan gittiğinde bende hemen arabama atlayıp sizi izleyeyim dedim ve bak iyi etmişim. E siz devam edin konuşmaya. Beni yok sayın" dedi.
"Bak irem bi baktım beni takip etmiş sonra önüme geçti birden. Az kalsın kaza yapıcaktım onun yüzünden. Sonra beni tehtit etmeye başladı. Anlayamadım olayı. Bende beni rahat bıraksın diye bişeyler söyledim. Hem o gerçekte seni sevmiyo blöf yapıyodu. Hem ben seni gerçekten seviyorum. Ciddiyim" dedi emir. Vay adi pislik. Salla gitsin tabi.
"Aa vay be seni gidi mert" dedi ve başparmağını ileri geri salladı bana doğru.
"Bu gerçekleri bana söylediğin için teşekkürler emir. Neyse bende beyaz atlı prensime gideyim" dedi. Emirde p.ç gülüşü yaptı bana doğru. Bende kafamı eğmiştim üzüntüyle. Sonra irem bana seslendi
"Mert açsana şu arabanın kapısını dondum burda"
"Tamam açıyo- bi dakika ne?!" dedim. Cidden ne?! Biri olayı açıklasın ban lütfen
"Noldu? Dedim ki bende beyaz atlı prensime gideyim. Sonra senin arabanın yanına geldim ve aç şu kapıyı" dedi bende hemen açtım ve arabanın yanına ilerlemeye başladım. O sırada emirin tarafına baktığımda ağzı açık kalmıştı. Onun tarafına dönüp kapak işareti yaptım ve arabaya bindim
"Bi saniye şimdi o beyaz atlı prens nerde?" dedim
"Bak çantamın içine koydum dikkatli bak görürsün" dedi
"Atı çantana nasıl sığdırcan?" dedim.
"Ha yani insan sığar onda sorun yok. At nasıl sığacak öyle mi?" dedi.
"Ne diyosun ya kim o beyaz atl- dur bi dakka o prens ben mi oluyorum?" dedim
"Allahım bu yaşa bu zeka çok fazla. Sonunda anladın aferin" dedi ve alkışlamaya başladı.
"Iyiki bi geç anlad- bi dakka sen bana prens mi dedin ve beni seçtin. Çıkıyo muyuz?" dedim
"Ben bi teklif göremedim ama" dedi
"Peki... Benimle çıkar mısın?" dedim ireme bakarak
"Yola bak salak. Araba sürüyon. Hem böyle teklif mi olur Allah aşkına?" dedi
"Doğru diyosun en iyisi seni ben boğazda bi yemeğe götüreyim bi de yüzük. Evlenme teklifiyle çıkma teklifini bir arada yaparım" dedim. Bakalım evlenme teklifine ne diyecek
"Hop bi kere ikisi ayrı olur" dedi
"Yani evlenme teklifinde birşey yok?" dedi bilmişce
"Ha yabi bakalım evlenmeye kadar sana dayanabilecek miyim?" dedi
"Benim neyim var, en fazla sevgim var ama sen. Çıkma teklifini beğenmiyon ne yapabilirim?" dedim
"Tamam tamam kabul ettim" dedi
"Şimdi biz çıkıyoruz öyle mi?"dedim
"Yok. Benim kabul ettiğim senin kankalık teklifindi. Mal mısın? Evet çıkıyoruz" dediğinde eve varmıştık. Hemen indim ve onunda inmesini bekledim. Ne kapısını mı açıcaktım?
O da indiğinde elini tuttum ve eve doğru ilerlemeye başladık. Hemen zili çaldım. Kapıyı asude açtı
"Aa mert senin ne işin- AAAAA ELINI TUTUYOSUNNNN?" Diye bağırmaya başladı
"Çok sağol var olan birşeyi belirttin" dedi irem ve içeri geçti. Tabi arkasından ben. Kızların karşısına geçtiğimizde hepsi birden
"YUHH ELINI TUTUYOO" dediler.
"YOK ARTIK!" diye ben bağırdım bu sefer. Ne yani hep onlar mı bağıracak?
"Aman be ne bağırdınız evet elimi tutuyo" dedi irem elimizi yukarıda tutarak
"Neyse ben bizimkilere haber vereyim de gelsinler" dedim ve elime telefonu aldım o sırada kızlar aynı anda
"Ben benimkine haber verdim" dediler.
"Yuh siz cümleleri önceden mi kuruyosunuz hep aynı" dedim
"Sanane?" dediler aynı anda
"Yine aynı" dedim ve koltuğa geçtim. Iremde yanıma. O sırada zil çaldı. Kızlar kapıya uçuştu. Bende o sırada iremin eliyle uğraşıyodum. Bizimkilerin girdiğini şurdan anladım
"IREM GALP MERT... VAY VAY VAY KAPTIN KIZI KÖFTEHOR"