İREMİN BAKIŞ AÇISI
İçerisi bomboştu. Bu nasıl olur? Oysaki burada olduklarına neredeyse emindim.
''Alın bakın bomboş. Ben gidiyorum'' dedi Arda
''Nasıl gideceksin?'' dedi Asude
''O zaman sizde geliyorsunuz. Hadi'' dedi Arda ve ilerlemeye başladı. Bizde arkasından. Katilin cesedinin yanına gelince Arda da fotoğraf çekildi ve bana gösterdi. Bende telefonumdan resmi açıp ona gösterdim. Güldü ve yola devam etti.
Arabanın yanına gelince bu sefer arda şöför koltuğuna geçti. Anahtarı ona verip bende yan tarafına geçtim. Cidden anlamıyordum. Oysaki emindim orada olduklarına. Nereye getirmiş olabilir ki?
"Arda amcamı ara. Nerede olduğunu sor" dedim Arda'ya dönerek.
"Sen sor." dedi. Bu çocuk çok akıllı!
"Bak amcamla biraz tartıştık ve ben çok pişman oldum. Lütfen Arda. Aradığımda açımıyor. Sen ara bir. Ama sakın yanında olduğumuzu söyleme çünkü o zaman söylemez" dedim yalandan üzüntüyle.
"Peki" dedi ve amcamı aradı.
"Alo baba nerdesin?"
"..."
"Gerekli"
"..."
"Ha tamam biliyorum orayı"
"..."
"Peki gelmem" dedi ve kapattı. Sonra bize dönüp
"Babam sizin depodaymış" dedi. Küçük çaplı bir şok geçirdim. Demek bizim öyle düşüneceğimizi anladı.
"Hemen bizim depoya sür" dedim.
"Ben ne yapacağım depoda?" dedi.
"Bizi bırak sen depoya. Sonra evine geç" dedim. O da kafasını tamam anlamında salladı....
Deponun önüne geldiğimizde hızlıca çıktım. İçerideki manzara inşallah düşündüğüm gibi değildir... Nedense içeride 5 ceset, karşılarında sırıtan amcam geliyordu gözümün önüne. Eğer böyle bir şey olursa, içeride 6 ceset ve sırıtan ben olacağım. Ağlayarak sırıtan... Bu görüntü gözümün önüne gelince gözlerim doluyordu ama benim sakin olmam lazım çünkü aralarında yine ben iyi durumdayım.
Asude zaten kendini kaybetmiş, Sena ondan farksız, Buse her an patlamaya hazır bomba, İpek ise yavru kedisini kaybetmiş gibi. Dediğim gibi aralarında yine en iyi benim, yani dışarıdan bakılınca en iyi olan bendim. Her şeyi içine atıp güçlü durmaya çalışan ben...
Artık düşünmenin bir faydası yok. Kapıyı açınca sevinçten ölebilirdim. Yaşıyorlardı, tabi başlarında amcam vardı.
''İrem?'' diye cılız bir ses duydum. Bu Mert'in sesiydi. Sesinin cılız çıkmasının nedeni yaralı olmasıydı...
''Ben adamlarıma çok zarar vermeyin! demiştim ama beni dinlememişler'' dedi amcam keyifli suratıyla. Allah cezasını versin!
MERİÇ'İN BAKIŞ AÇISI
Sabahın köründe mal gibi uyanmıştım. Kimse de uyanmamıştı daha. Bir kaç kere uyumaya çalıştım fakat bir türlü olmadı. Bende son çare olarak kalktım ve salona geçtim. Televizyon izliyordum. Saate gözüm takılınca daha 6 olduğunu öğrenmiştim. Lan ne yapacağım ben onca saat?
Bahçeye çıktım can sıkıntısıyla. Bahçede boş boş dolanıyor ve telefondan resimlere bakıyordum. Neredeyse hepsi ya topluca ya da Asude ileydi. En sonunda burada dolanmaktan bıktığım için içeri geçtim ve Yağız'ı uyandırdım.
''Sena 5 dakika daha'' dedi. İçimde gülme isteği uyandırdı fakat sustum. Sena'nın sesini taklit ederek
''Belki bir şeyler yapabiliriz.'' dedim ve parmağımı kolunda gezindirdim. Yağız bir anda kalkıp ''Vallaha mı?'' dedi. Artık kendimi tutmayı bırakıp gülmeye başladım. Yerde yatan Rüzgar konuşmayı başladı.
''Lan ne konuşuyorsunuz?!'' dedi kızgınca.
''Artık uyandın valla bırakmam'' dedim ve kolundan çekip ayağa kaldırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ERGEN MAFYALAR (TAMAMLANDI-DÜZENLEMEDE)
Teen Fiction(İSİM VE KAPAK BANA AİTTİR. (Ç)ALANLARIN...) (hikaye silinmişti yeniden yüklendi) 5 kız... "Olaylar farklı, sonuçlar aynıydı bizim için" 5 erkek... "Hayat bana bir kere gülsün be... Ben hep güneşin batışını görüyorum doğuşu nasip olmuyo maal...