Multide Ömer
İREM'İN BAKIŞ AÇISI
"bana öyle bakmayı kes ve beni dinle yoksa o adam gibi olursun"dedim sinirli ve soğuk bir ses tonuyla.
"ne diyeceksiniz? Bir şey mi yapacaksınız?"dedi korkuyla.
"Eee İrem aydınlat bizi"dedi Sena alayla.
"Biz depo için koruma aramıyor muyuz?"
"Eee"dediler aynı anda
"Eee'si bu çocukta iyi dövüşüyordu bende teklifimi yapacaktım"dedim tane tane
"yani koruma mı olmamı istiyorsunuz?"diye sordu o salak çocuk. Aslında hata mı ettim. Az önce anlatmadım mı ben yoksa?
"evet neresini anlamadın?"dedim yalandan bir şaşkınlıkla.
"aslında düşünmem lazım" dedi. Neresini düşünecek ya evet ya hayır diyecekti. Tam çocuğa kükreyecektim ama bir şey demek istemedim çünkü bu son umuttu.
"zamanımız var bizim. Depoya gidelim önce, orada sende düşünürsün" dedi Buse sevecenlikle. Lan yoksa hemen ... Yok canım buse soğukkanlıdır. Öyle hoşlantıymış, aşkmış uğraşamaz. Aslında bizim çeteden kimse uğraşamaz. Sonuçta önceliğimiz Tarlabaşı. Orada egemenliğimizi kazanmak ve kabullendirmek zor olmuştu ama olmuştu. Şimdi orayı bırakıp aşkla falan uğraşamayız. Neyse yine konudan konuya atlamıştım. Ama sonuçta gelmiştik. Depoya yaklaştıkça sesler geliyordu. çığlık sesleri... yalvarma sesleri... ve kurşun... Biz bu seslere o kadar alışmıştık ki bize hoş bir müzik gibi geliyordu. Demiştim ya biz bu sesleri duymaya çocukken başlamıştık. Millet bebeklerle oynarken biz silah eğitimi alıyorduk. Neyse geçmiş bana iyi gelmiyordu. Sadece acıtıyordu... hırslandırıyordu... intikam ateşiyle yakıyordu. Ve bu sayede beni daha acımasız yapıyordu. Hepimizi daha acımasız yapıyordu. Olanlar farklı sonuçlar aynıydı bizim için. Of bu huyumdan nefret ediyorum biraz düşünmeye başlasam ailem gözümün önüne geliyordu. Sonra o çığlık sesi ve annemden duyduğum son cümle "seni seviyorum"... Bu anlar bir çocuk için öylesine zordu ki... Anlatılmazdı. Tek yanımda duran amcam vardı. O da ailemin katilini arıyordu bulmuştu sonunda ben daha 11 yaşındayken en büyük acıyla ve intikam ateşiyle tanışmıştım ama daha çok küçüktüm en fazla ne yapabilirdim ki.. Sustum ve amcam ne dediyse yaptım. O sırada bizim kızları tanımıyordum. İlk İpek ile karşılaştık. İpek de benim gibi silah eğitimi alıyordu. Nedenini merak etmiştim ama kızı pek tanımadığım için soramamıştım. Sonralarda biz İpek ile birlikte takılmaya başladık. Tabi takılma dediğim öyle kafelere gidip gıybet yapmak falan değildi. Olası bir saldırıda ne yapmamız gerektiği ile ilgili bilgi verilen bir yere gidiyorduk zaten sonra böyle iyi kardeş olduk. Daha sonra buse ile tanıştık. Tarlabaşı'nı gözetliyorduk İpek ile. ama daha sonra kafamda bir soğukluk hissetmiştim. Hemen anlamıştım silah olduğunu. Yavaş yavaş arkamı döndüm. Buse'nin o korkan yüzünü, titreyen ellerini gördüm. Galiba ilk kez birini öldürecekti . Daha çömezdi. Buse'ye sanki bir şey yokmuş gibi
"zorunda değilsin" demiştim
"zorundayım, zorundayım, zorund-"diye tekrarlamaya başlamıştı. O sırada ağladığını fark ettim. Yavaşça silahı elinden aldım. Yanıma oturttum ve olanları anlatması söyledim. Anlattıktan sonra küçük çaplı bir şok geçirdim. Bir kız çocuğuna bu nasıl yapılır? Hemen sinirlendim ve Buse'nin kolundan tutup " artık bizimlesin ve güvendesin" demiştim ve onu amcama getirmiştim. Ve onu da İpekle aramıza almıştık. Ben bu düşüncelerle tek başımayken buse beni dürttü, sonra konuşmaya başladı.
''Adın ne senin '' dedi çocuğa. Lan ben nasıl unuttum.
''Ömer Göktürk'' dedi çocuk. Bende amcamı arayıp Ömer'i araştırmasını söyledim sonra gidip kızlara söyledim. Kızlarla hücreleri kontrol ederken amcam geri aradı. Hemen kızlara anlatmaya başladım
''Kızlar amcamı aramıştım ya geri döndü'' dedim
''Ne dedi peki?'' dedi asude
''Adam işsizmiş yani evet demek zorunda, eşi varmış bir de'' dedim bende daha fazla bekletmeden. Bunları özellikle Buse'nin suratı bakarak söyledim ama tam da istediğim gibi bir değişiklik olmamıştı hatta sevinmiş gibiydi hemen söze girdi
''Eğer evliyse bakması gereken bir eşi var bu sayede bu işi bayağı bir ihtiyacı var'' dedi. Haklıydı. Bizde daha fazla beklemeden Ömer'in yanına gidip konuyu açtık
''Ömer senin kim olduğunu bir işe ihtiyacın olduğunu ve bakman gereken bir eşinin olduğunu kısacası hepsini biliyorum o yüzden hemen cevap ver'' dedim soğuk sesimle. Hemen korkulu bir sesle cevap verdi"Karıma bir şey mi yapacaksınız yoksa" yok daha neler tamam soğuk kanlı olabiliriz ama o kadar değil yani. Bir insanın karısına çocuklarına zarar asla vermem, zarar vereni bulursam da (+18) yaşar.
"Tabi ki hayır. Sadece seni araştırdık biraz bir sorun var mı sende diye." dedi Asude sakinleştiren bir sesle. Ben asla sakinleştirmeye falan çalışmazdım ama Asude sağ olsun bu hoşgörü işlerine o bakıyor. Neyse ben soğuk tavrıma geri döneyim
"Cevap bekliyorum hala" dedim. Ya işte hemen soğuk bir tavır alabiliyorum.
" peki kabul " dedi hemen. Ona iş ile ilgili birkaç bilgi verdim ve evin yolunu tuttuk. Eve geldiğimizde Asude heyecanlıydı. Nedenini duyunca sinir oldum resmen. Okul için heyecanlıymış. Ben okuldan kurtulmak istiyorum Asude Hanım seviniyor. Neyse ki herkes benimle aynı düşünüyor. Tam Asude'ye laf atacaktım ki İpek benden önce konuştu
"Okulda ne yapacaksın ki daha önemli işimiz yok sanki " dedi
"Okul gerekli bir kere ne olursa olsun kenarda bir diploma bulunsun" dedi. Of ne meraklı diplomaya
"Ben gelmem kardeşim depoyu ben korurum" dedim
"Aynen bende İrem'e yardım ederim siz de okulda ne yaparsanız yapın " dedi Sena
"Kızlar saçmalamayın artık oldu bitti hepimiz o okula gideceğiz şimdi herkes uyusun yarın herkese kim olduğumuzu göstereceğiz sonuçta yılanın..." diye konuşurken hepimiz aynı anda" başı küçükken ezilir "dedi zaten ne zaman böyle bir konuşma yapsak sonunda bu lafı diyoruz. Alıştık bizde. Biraz daha oturduktan sonra herkes yataklarına geçti ve uykuya teslim olduk...
Kızlar neredesiniz? Kızlar? gelin ne olur lütfen. Korkuyorum lütfen İpek? Sena? Buse? Asude? kızlar? artık ağlamaya başladım. Burası çok karanlık. Asudenin sesini duymaya başladım aynı o gün ki gibi "yapmayın, imdat!!!!"diye bağırıyordu. O içki içenler ise sadece sırıtıyordu. Asude'i kurtarmam lazım ama o nerede ki? Her yer çok karanlık bir şey göremiyorum. Lanet olsun. Ben bunları düşünürken Busenin sesi geldi "zorundayım, zorundayım, zorunda..." hayır değilsin. Kızlar korkuyorum gelin lütfen!! İpek? sesler geliyor ama görüntü yok. İpek ise sadece "Sana güvenmiyorum" diyor. Hayır ipek bana güvenir. Of yeter artık. Sena sen neredesin ya? "İrem sen kaybettin, kaybettin, kaybet.." hayır kaybetmedim hayır...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ERGEN MAFYALAR (TAMAMLANDI-DÜZENLEMEDE)
Fiksi Remaja(İSİM VE KAPAK BANA AİTTİR. (Ç)ALANLARIN...) (hikaye silinmişti yeniden yüklendi) 5 kız... "Olaylar farklı, sonuçlar aynıydı bizim için" 5 erkek... "Hayat bana bir kere gülsün be... Ben hep güneşin batışını görüyorum doğuşu nasip olmuyo maal...