+21

2K 191 148
                                    

"Bunu yapmak zorunda mıyım?" diye sordu Luke umutlu bakışlarını Jessica'ya yönlendirirken. Danny'nin kendisine baktığını fark ettiğinde ona dönüp "Seninle alakalı değil" dedi hızla. "Yani yakışıklısın, demek istediğim ben-"

"Zorundasın" dedi Jessica kısa keserek. Ardından Luke'un arkasına geçti ve ellerini çocuğun sırtına koyup onu erkekler tuvaletine doğru itmeye başladı. "Çok eğlenceli olacak, Lukey."

"Hiç sanmıyorum." Luke tuvalete girdi ve Danny de onun arkasından içeri geçti. Jessica kapının önünde durup onlara gülümserken Luke somurtmaya devam ediyordu. "Bundan nefret ediyorum."

"Seni ararım" dedi Jessica merdivenlere doğru koşarken. Luke kafasını sallamakla yetinmiş, kapıyı kapatmıştı. Jessica ikinci kata, dolapların olduğu tarafa doğru koştu ve koridorun başında Michael, Alex ve Shine üçlüsünü görüp oraya doğru ilerledi. "Michael!"

Michael yanlarına gelen ve Luke'un arkadaşı olduğu için küçük bir araştırmayla isminin Jessica olduğunu öğrendiği kıza  döndü. "Jessica?"

"Luke'u gördün müi?"

Michael sabahtan beri onu görmemiş, dün yaşadıklarından sonra bunun üstesinden gelmesi için zamana ihtiyacı olduğunu tahmin etmişti. Ama evde olsaydı en yakın arkadaşına söylerdi. "Bir sorun mu var?"

"Onu bulamıyorum" dedi Jessica.

"Tanrı aşkına, 1.90'lık çocuk bir okulda nasıl kaybolabilir?" Tüm bakışlar Alex'te döndüğünde kız omzunu silkti. "Tüm kızlar onu konuşuyor."

Shine kaşlarını çattı. "Çocuğun boyunu mu konuşuyorsunuz?"

"Başka şeylerin boyunu da konuşuyoruz, bebeğim."

Shine, gülümseyen sevgilisine sert bir bakış attı ve "İyi" dedikten sonra yürümeye başladı. "Benimkini konuşan yok zaten."

"Bildiğim şey hakkında neden konuşayım?" diye seslendi Alex arkasından. Shine durmadığında gözlerini devirerek onun arkasından koştu ve sırtına atladı. Çocuk hemen sevgilisini tutarken birlikte gülerek ilerlemeye başladıklarında Michael, Jessica ve koridordaki diğer herkes de onlara bakmaya başladı.

"Siktir et" dedi Michael, Jessica'ya dönerken. "Luke nerede?"

"Ben de onu soruyordum." Jessica koridora baktı. "Her yeri gezdim, erkekler tuvaleti hariç. Belki de-"

Ama Jessica lafını bitiremeden Michael ilerlemeye başlamıştı. Kız, onun arkasından bakmayı es geçerek hemen cebinden telefonunu çıkardı ve Luke'a bir mesaj attı.

Luke mesajı gördüğü an suratını buruşturmuş, telefonunu tekrar cebine yerleştirmişti. Duvara yaslanan Danny'ye doğru ilerledi ve tek kelime etmeden çocuğun dudaklarına kapandı. Danny ellerini onun bedeninde gezdirmeye başladığında Luke sadece onun saçlarına dokunmakla yetinmişti. Kısa bir sürelik öpüşmenin ardından kapı sertçe açıldığında iki çocuk da birbirinden ayrılmak zorunda kalmıştı. Michael hiçbir şaşkınlık belirtisi göstermeden, anında Danny'nin üzerine atıldı ve birkaç yumruğunu çocuğun suratına atmaya başladı. Luke o sırada onun ismini haykırıp yapmamasını söylese de Michael durmamıştı. Birkaç dakika yumruk, tekme ve Danny'nin kafasının duvara vurulmasıyla geçti. Ardından Michael, kolunu tutup kendisini çekmeye çalışan Luke'a döndü ve Luke ilk kez birinin gözlerinde bu kadar yoğun bir hayal kırıklığı gördüğünü düşündü. Hiç beklenmeyen bir adamın gözlerinde hiç beklenmeyen bir duygu vardı. Sarışın çocuk içinin burkulduğunu, tüm bedenine suçluluk duygusunun aşılandığını hissetti ve Michael'ın küfürlerini bekledi.

Michael tek kelime etmeden lavabodan çıkmıştı.

şarjım yok *cry*
bir suprayzım daha var ama diğer bölüm değil ehehehe
ve ne kadar da hüzünlü bir son...

the vengeance ||  muke (+)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin