+23

2.3K 183 230
                                    

Michael arabayı apartmanın önüne park etti ve hızla arabadan inip Luke'un oturduğu tarafa yöneldi. Sarışın çocuk kollarını göğsünde kavuşturmuş, somurtkan bir suratla şoför koltuğunun yanındaki yerde dikiliyordu. Michael kapıyı açtığı an kollarını öne uzatıp Luke'un kollarını yakaladı ve o daha itiraz edemeden kendisine çekip kucağına aldı, saniyeler içerisinde de kapıyı kapattı. Luke düşmemek için Michael'ın boynuna tutunurken "İndir beni!" diye bağırsa da Michael onu indirmek yerine kucağında daha düzgün bir şekle sokmuştu. Şimdi Luke'un bacakları Michael'ın bedeninin iki yanından aşağıya doğru uzanıyor, kasıkları kırmızı saçlı olanın beline değiyordu. Michael ise ellerini Luke'un kalçası altında birleştirmişti.

"Michael, amacın ne bilmiyorum ama-"

"Çeneni kapamazsan ikimiz de düşeceğiz" dedi Michael. Luke bunun doğru olduğunu biliyordu ve yere düşüp kıçını ağrıtmak da istemiyordu. Kollarını Michael'ın boynuna sardı tekrar, bacaklarını da beline dolayarak kendisini taşıyan çocuğa kolaylık sağlamaya çalıştı. Yüzü Michael'ın boynuna gömülüydü ve şu durum sertleşmesi için yetiyordu. Siktir.

Michael beline baskı yapmaya başlayan organı umursamadan tanıdık apartmana girdi. Luke'u kucağında taşıyarak iki kat çıktı ki burada Luke'un zayıflığına mı yoksa kendi dayanma gücüne mi teşekkür etmesi gerektiğini bilmiyordu. Tek eli hâlâ Luke'un kalçası altında dururken diğer eliyle cebinden anahtarı çıkarıp dairesinin kapısını açtı, anahtarı yere attı, kapıyı arkasından kapattı ve o anda Luke tekrar bağırmaya başladı. "İndir beni, pis herif!"

Michael umursamadı, Luke ise onun sırtına hafif yumruklar atmaya başladı. Canını yakmak istemiyordu.

"İndir beni!"

Michael onu yatak odasına kadar götürdü. Luke ayaklarıyla oraya buraya tekmeler savuruyor, Michael'a onu indirmesi için bağırmaya devam ediyordu.

"İnmek mi istiyorsun?" dedi Michael kaşları çatıkken. "Pekala."

Birden ellerini çocuğun kalçaları altından çekti ve Luke dudakları arasından sıyrılan küçük çaplı çığlığı umursamadan düşmemek için bacaklarını Michael'ın bedenine iyice sardı, saniyeler önce boynundan uzaklaştırdığı elleri tekrar kırmızı saçlı olanın ensesini buldu. Sertliği Michael'ın bedenine daha fazla değdiğinde Michael gözlerini kapatmış, kendi penisine söz geçirmeye çalışıyordu. "Siktir."

"Senden nefret ediyorum" diye mırıldandı Luke, Michael'ın göğsüne gömdüğü suratından dolayı boğuk çıkan sesiyle.

"Bu günden sonra daha fazla nefret edeceksin."

Luke yüzünü kaldırıp Michael'ın gülümseyen suratına baktı. "Ne demek istiyorsun?"

Michael ellerini tekrar Luke'un kalçaları altına koydu ve yatağa doğru ilerleyip kucağındaki sarışını kendi büyük yatağına yerleştirdi. Luke ona ne yaptığını soramadan Michael onun üzerine çıkmıştı bile. Dudakları anında Luke'unkilerin üstüne kapanırken elleriyle onun birbirine yakın olan bacaklarını ayırdı ve oluşan boşluğa yerleşti. Luke hâlâ ona karşılık vermemiş, öfkeyle suratına bakıyordu ve Michael daha fazla onun kızgın bakışlarını görmek istemiyordu. Bir eli Luke'un bacağı üzerindeyken diğeri saçlarına gitti ve sarı tutamları sertçe çekti. Luke'un kafası yukarı doğru kalkarken dudakları istem dışı ayrılmış ve Michael bu fırsatı kaçırmamak için dilini onun ağzı içine iterken Luke'un inlemesini hissetmişti. Elleri altındaki bedenin sahibinin pantolon düğmesine yöneldi ve saniyeler içerisinde düğmeyi açıp pantolonu Luke'un bacaklarından sıyırdı. Sarışın olan ise ona engel olacak durumda değildi.

Michael önce Luke'un tişörtünü ve ardından kendi tişörtünü üzerinden çıkardıktan sonra Luke'un muhteşem yumuşaklıktaki dudaklarından ayrıldı ve boynuna yöneldi. Nemli dudakları çocuğun çıplak teni üzerinde ıslaklıklar bırakırken Luke kesik kesik inlemeye başlamıştı ve bu Michael'ın durmasını sağlayan imkansız hale getiriyordu. Birkaç el hareketiyle kendi pantolonunu da teninden ayırdı, dudakları bu sırada sarışının kasıklarına kadar ulaşmıştı.

"M-Michael," Luke yorgunlukla konuştu. "Dur."

"Üzgünüm, bebeğim." Michael, Luke'un boxerını sıyırdı ve dudaklarını çocuğun kasıkları üzerine bastırarak ondan yüksek sesli bir inleme kazandı. "İntikam, ıslak yenir."

Ve son cümleyle Luke, Michael'ın Danny olayını bir şekilde öğrendiğini anlayarak Jessica'ya içinden bir küfür savurdu.

Michael ellerini boxerın lastiklerine yerleştirirken Luke elini onun eli üzerine koydu ve "Hayır" dedi, biraz boğuk bir ses tonuyla. O kadar da ikna edici değildi, sesi titriyordu. "İstemiyorum."

Kırmızı saçlı olan güldü. "O yüzden mi bu kadar sertsin?"

"Sadece Calum'ı kıskandırmak için sevgili olduğumuzun farkındasın, değil mi?"

"Evet, başta öyleydi." Michael, Luke'un titreyen ellerini umursamadan boxerı indirmeye başladı. "Şimdi değil."

Luke'un boxerından da kurtulduğunda geri çekilmek ve bütün gün boyunca onu izlemek istedi. Tüm çıplaklığıyla karşısında duran bu tapılası kişi için tüm zamanını harcayabilir, bu anın binlerce fotoğrafını çekebilir ya da bir defter ve kalem alıp onu resimleyebilirdi çünkü kimse -Alex dahi- bilmiyordu ki Michael sürekli çizerdi. Mutlu olduğunda, öfkeli olduğunda, üzgün olduğunda ve ağladıktan sonra bile çizerdi. Bu rahatlatırdı.

Ama bu sefer ne izlemek ne de çizmek için zamanı vardı. Alt tarafı kendi bağımsızlığını çoktan ilan etmişti ve eğer biraz daha beklerse Luke ayağa kalkıp kendisine bir tuvalet arayacaktı.

"Michael." Luke, Michael kendi boxerını çıkarırken konuştu. "Belki de henüz zamanı değildir. Yani ben-"

"İnan bana, bundan daha uygun bir zaman olamaz." Michael boxerından da kurtulduğunda Luke'un girişini bulması saniyelerini almıştı. Kendini hazırladı ve Luke "Tanrım" diye mırıldanırken gerçekten Tanrı'ya birkaç istekte bulunuyordu -bunlar genellikle Michael'ın fazla sert olmamasıyla ilgili isteklerdi- .

Ama Michael, Luke'un dualarının aksine, kendisini sertçe çocuğun içine itti. Luke hazırlanmamış olmanın ve içinde oluşan ani dolmanın etkisiyle tüm odayı kavrayan bir inleme çıkarırken elleri Michael'ın sırtına ulaşmış ve tırnaklarını onun çıplak tenine geçirmişti.

Michael onun içinden çıktığında Luke nefes almaya çalıştı ama kırmızı saçlı çocuk buna izin vermedi. Tekrar kendisini Luke'a doğru iterken dudaklarından zevkten oluşan bir inleme çıkmıştı. Luke titrediğini hissetti, farkında olmadan kendi dudakları arasından çıkardığı inlemeyle Michael'a eşlik etti.

Birkaç dakikalık inleme, tırnak izi ve giriş çıkışın ardından Michael son kez Luke'un içinden çıktı ve kendisini yatağa bıraktı. Şimdi Luke'un ağzından çıkacak olan 'Bu muhteşemdi' sözcüklerinin sırasıydı ama Luke ona sırtını döndü. Sadece biraz zaman istemişti ve Michael bunu bile ona vermiyordu.

Sadece kendini düşünen, göt herifin tekiydi ve Luke onun gibi birinden yardım istediği için kendisine hiç olmadığı kadar öfkeliydi.


düzelttim

the vengeance ||  muke (+)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin