the vengeance || muke (+)

+18

Luke ilk kez derse geç kalmayı -ya da dersi- umursamadı.

Eve -Michael'ın evine- gitmesine 2 saat kalmıştı ve sondan bir önceki dersine gidecekken Calum'ın boş koridorda dolabına deodorantını koyduğunu görüp durdu. Esmer çocuğun elmacık kemiği üstündeki şişlik inmişti, üzerinde geniş, beyaz, kolsuz bir tişört ve altında da dar bir pantolon bulunmaktaydı ki bu haliyle Luke ona tapabilirdi. Beden Eğitimi'nden yeni çıktığını belli eden ıslak saçlarının içinden tek elini geçirirken dolabı kapattı ve Luke çıkan ses ile kendisine geldi. Saniyeler içerisinde suratına sert bir ifade yerleştirirken Calum onu görmemiş, merdivenlere yönelmişti.

"Calum!" Luke onun adını seslendigi an çocuk durdu ve omzunun arkasından kendisine doğru yürüyen Luke'u görüp tüm bedenini ona çevirdi. Az önce yüzüne hakim olan yumuşak ifade anında katı bir hal almıştı.

"Bu işi bitirdiğimizi sanıyordum, Luke" dedi esmer olan, soğuk bir sesle. Luke gözlerini devirdi ve "Umurumda değilsin" dedi. "Konunun ne olduğunu biliyorsun."

Calum düşünür gibi yaptı. "Uhm, hayır, bilmiyorum."

"Bizi ispiyonladın, Calum. Senin yüzünden ceza alıyordum!"

"Sanmıyorum." Calum neşeden yoksun bir şekilde gülümsedi. "Bu kendi hatan."

"Sen birini çağırmasaydın hiçbir şey olmayacaktı."

"Gözümün önünde yiyişmenize izin mi vermemi bekliyordun?"

Luke, tek kaşını kaldırmış bir şekilde kendisine bakan Calum'ın dudaklarına kapanmak istedi. "Görmezden gelebilirdin."

"Eski sevgilim okulun piçiyle öpüşürken mi?"

"Ona piç deme."

Calum öfkeli bir şekilde güldü. "Onun piç olduğunu herkes biliyor, Luke. Sana 'bir piç ile sevgili olmak nasıl bir duygu' diye sormadıkları için şanslısın."

Luke öfkeyle Calum'ın tişörtünün yakasını tuttuğu an Calum çevik bir hareketle onun yumruk halindeki ellerini kavradı ve bedeniyle Luke'un zayıf bedenini dolaplara doğru iterken ellerini de kafasının üstünde, dolaplara yasladı. Yüzleri birbirine fazlasıyla yakındı ve Luke tüm gün boyunca bu şekilde kalabilirdi. Calum'ın şişliği kasıklarına baskı yaparken ve ikisinin de dağınık saçları havada birbirine karışırken Luke onu çok kötü bir biçimde istiyordu.

"Dikkatli ol, Luke" diye fısıldadı Calum, suratını sarışın olanın kulağına doğru yaklaştırıp. Nefesi Luke'un kulağına ve saç diplerine çarpıyordu. "Yoksa sevdiğin adamı kaybedeceksin."

what do you mean, calum?
diğer bölüm suprayz var ehehe