+25

1.8K 176 110
                                    

"Ne yapmam gerekiyor?" diye sordu Michael ellerini öfkeyle saçları arasından geçirirken. "Tanrım, Alex, sen daha zekisin! Bir şeyler bulman gerekiyor!"

"Neden bu kadar umursuyorsun?" Alex yüzüne düşen bir tutamı kulağının arkasına sıkıştırdı. "Sadece Luke, senden sevgilisi olmanı isteyen, inek bir çocuk."

Michael tek kelime etmeden tekli koltuklardan birine oturdu. "Yardımcı olmuyorsun."

"Siktir, Michael!" Alex birden kanepede kalktı ve birkaç adımda arkadaşına ulaşıp yüzünü onun yüzüne yaklaştırdı. Michael kaşlarını çatmış bir şekilde onu izlerken Alex de onun yüzünü inceliyordu. Kısa bir süre boyunca öylece kaldılar ve en sonunda Alex doğrulup elini çenesinin altına koydu. "Bir sorun var."

"Siktir git" dedi Michael tekrar somurturken.

"Ciddiyim, Michael. Büyük bir sorun var."

Kırmızı saçlı olan kafasını kaldırdı ve arkadaşına bakarken konuştu. "Evet, sorun Luke'un benimle konuşmayacak olması. Tanrı aşkına, beni itebilirdi ama itmedi ve şimdi de konuş-"

"Hayır, aptal, sorun bu değil!" Alex yüzünde üzgün bir ifadeyle arkadaşının yanına oturdu, elini çocuğun boxerının kapatmadığı, çıplak dizi üzerine koydu ve "Üzgünüm, Mike" dedi. "Sen aşık olmuşsun."

"Farkındayım!" Michael bedenini Alex'e çevirdi ve ellerini onun omuzlarına koydu. Alex ise çoktan ona izin vermişti. Kollarını açtı, Michael ona sarıldı ve kızın omzu üzerine kafasını koydu. "Fena boka battım, Alex."

"Sanırım öyle" dedi Alex, arkadaşının sırtına elini koyarken. Uzun zamandır böyle sarılmamışlardı ve ikisinin de ara sıra ciddi bir 'dost sarılması'na ihtiyaçları vardı. Fazla sorun yoktu, okul ya da başka bir şey ile sorunları da olmazdı ama bazen şu küçük sarılmalar zorunlu oluyordu, kendilerini yalnız hissetmemeleri ya da birilerinin yanında olduğunu fark etmeleri için. Ve en son sarılmalarının üzerinden çok fazla zaman geçmişti.

Alex bunu daha sık yapmaları gerektiğini düşündü, Michael ise gerçek bir arkadaşın verdiği samimi sarılmanın tadını çıkarmak istedi.

Sarılma sonlanıp ikisi de birbirinden ayrıldığında Alex "Daha iyi misin?" diye sordu ama iyi olduğunu biliyordu. Dost sarılması her zaman işe yarardı.

Michael yorgun bir sesle konuştu. "Ne yapmalıyım?"

"Halledeceğiz" dedi Alex elini arkadaşının omzuna koyarken. "Bir özür, çikolata ve samimiyet her şeyi halleder."

üzüldüm mike'ın haline de amk

the vengeance ||  muke (+)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin