Sasuke'nin ellerimi zincirlemesinin ardından tam bir gün geçmişti ve artık burada çürüyeceğim hakkındaki faztazilerimle boş zamanımı değerlendiriyordum."Sasuke tuvalete gitmem gerek." Dedim zincirli ellerimi dikkatini çekmek için dizime vururken.
"Az önce gittin." Dedi ve önüme yemek tepsisini itti. "Üzerini değiştirmek istersen," Dedi ve kendi dolabına yönelim bir tane tişört ve eşofman altı çıkardı, yatağın üzerine koyup çıktı.
*** dört saat sonra ***
Çırpınışlarla açlıktan uyuduğum uykumdan uyandım. Kâbus görmüştüm ve bu yüzden de terler içinde kalmıştım.
Yataktan kalktım ve Sasuke'nin verdiği kıyafetlere baktım. Önce burun kıvırsam da ihtiyacım olduğu için tişörtümü ve eteğimi çıkardım.
"Sakura bir daha yemek yemezsen ben yedireceğim!" Kapıdan içeri hışımla girmiş ve önce yerdeki tepsiyi görmüştü. Çıplak olduğumu farkettiğimizde o yüzünü duvara çevirdi, ben de hemen tişörtü üzerime geçirdim. "Yine bana dokunmaya kalkarsan çok fena olur Sasuke Uchiha!" Dizlerime ulaşan tişört üzerimdeyken ona parmağımı doğrulttum ve uyardım.
"Hadi ya!" Ellerini beline koydu ve beni süzdü. Tanıdığım Sasukeden daha farklıydı. "Defol git, Sasuke. Ne bok yiyorsan ye, arkadaşlarımı incitme!" Kapıyı işaret eden elimi eliyle yavaşca indirmemi sağladı.
"Ne sana, ne de arkadaşlarımıza zarar vereceğim."
"Umarım. Sadece bu işler bitsin köyüme dönmek istiyorum." Dedim ve çatık kaşlarımı yumuşatarak geri çekildim. Fakat o yine elini belime koyarak ona yaklaşmamı sağladı. Ellerimi göğsüne koymuştum ama ittirmiyordum. Yüzümün her noktasında gezinen burnu, boynuma çarpan nefesi beni uyuşturuyordu.
"Zincirler için üzgünüm, böyle olması gerekiyordu." Dedi ve alnımdan öpüp kapıya yöneldi.
"Bekle! Burada çok sıkılıyorum benimle kal." Sesime neşeden yoksun bir hava katmıştım.
Bir süre olduğu yerde bekledi, sonra bana döndü. "Olur. Sadece bir saat, işlerim var." Yapmacık bir sevinçle ellerimi çırptım. Bu durumda mutlu olmam tuhaf olurdu. Ellerimi çırparken çıkan zincir sesi tümüyle enerjimi götüyordu.
"Ne yapacağız?" Yatağa oturdu ve elimden çekerek yanına oturmamı sağladı. Çizmelerini çıkarmadığı ayaklarından birini dizine yasladı ve sırtını yatağa verdi. "Soru cevap yapalım." Ben de bir bacağımı altıma alarak ona baktım."İlk sen başla." Dedi Sasuke oyunu kabul ederek. Can alıcı sorular sorup zaman da kazanmam lazımdı.
"Beni seviyor musun?" Gözlerinin içine baktım ve gözlerini kaçırmasını bekledim. Ama o da aynı kararlılıkla gözlerime bakıyordu. "Öyle de denebilir." Yüzüm düşse de belli etmedim, soracağı soruyu bekledim.
"En büyük hayalin?" Utanarak ona baktım. Grup olarak ilk günümüz aklıma gelmişti."En büyük hayalim mi?" Dedim düşünüyormuş gibi yaparken. Halbuki cevabımı çoktan biliyordum. "Köye dönmen ve yeniden birlikten olamamız." Susmuş sadece yüzüme bakıyordu. Belki de hata yaptığının farkındaydı.
"Senin en büyük hayalin ne Sasuke-kun?""Biliyorsun zaten, klanımı yeniden kurmak. " Anlıyormuş gibi sadece kafamı salladım. Sıra ona gelmişti, soracağı her sorunun öncesinde kalbim deli gibi atıyordu.
"Neden köye dönmüyorsun?"
"Sence?" Dedi, beni aptal konumuna koyarak. Ben de sadece kafamı salladım ve sorusunu bekledim.
"Seni bıraksaydım kaçar mıydın?""Ardıma bile bakmadan." Onu yanıtlarken sesim istemsizce tutkulu çıkmıştı. Buradan kaçmak benim artık tek hedefim olmuştu.
"Beni bırakacaksın yani?" Dedi sırıtırken." Bazı şeyleri seni korumak için yapıyorum ama farkında değilsin, Sasuke. Buraya seni elde etmek için mi geldim sanıyorsun? Peki sana ellerim kollarım bağlıyken yardım edebilir miyim? Seni sevseydim buna göz yumardım ama ben sana aşığım." Dedim, nefesim tükenene kadar konuşmuştum.
"Bana neden aşıksın?" Dedi ve kaşlarını kaldırdı.
"Bilmiyorum. Bir nedeni yok, sadece aşık olduğumu biliyorum. Aşık olma nedenimi bilmiyorum ama aşık olduğumdan eminim. Bana yaptıklarına rağmen seni seviyorsam, korumak istiyorsam aşığımdır."
Sasuke beni bir hareketle altına aldı. "Beni korumana imkan yok." Dediği doğruydu. Buraya kilitlendiğim ana kadar onun için bir şey yapamamıştım. "Haklısın, ben beceriksizin tekiyim. Ama Sasuke, sen de pislik herifin tekisin. Sevgimi kullanacak kadar aşağılıksın." Sasuke dediğim şeyden sonra sinirlenmiş ama belli etmemek için başını boynuma gömüp boynumu sertçe emmeye başlamıştı. Ben de boş durmayıp saçlarını üzerimden kalkması için çekmeye başlamıştım. Ne kadar çok çeksem o kadar çok canımı yakıyordu.
En son başını kaldırdığında dudaklarında kan olduğunu görmüştüm. Vakit kaybetmeden dudaklarını dudaklarıma bastırınca ağzıma kendi kanımın tadı gelmişti. İşte o an kendimi daha fazla tutamamış çığlıklar eşliğinde ağlamaya başlamıştım.
"Sakura! Kendine gel!" Sasuke üzerime oturmuş susmam için beni sarsıyordu.
"Zarar vermeyeceğini söyledin!" Artık yetmişti, olabildiğince gücümle ona vurmuştum. Bu da onun gözlerini sonuna kadar açmasını sağlamıştı. Bunu beklemediğine emindim.
"Seni serbest bırakacağım." Dedi ve cebinden çıkardığı anahtarlarla zincirleri çözdü.
"Bunu neden yapıyorsun?" Yanağımdaki göz yaşlarını kuruladı.
"Çünkü ben böyle biri değilim." Dedi ve ayağa kalktı.
Bu onu sığınaktan ayrılmadan önce son görüşümdü.
"Haruka köyde yabancılık çekmeyeceğinden eminim." Dedim onu köy kapısından içeri sokarken. O ise çekingence gözlerini yere dikmişti. Çok farklı şeylerle karşılaşmıştı ve şu an ne olacağını kestirememesi gayet normaldi.
Direk olarak Hokage'nin yanına uğramış geldiğimi söyleyip Naruto'yu ve Hinata'yı bulmuştum.
"Evlenmeye karar verdik." Dediler birbirlerine bakıp gülümserlerken. Bense sadece burukça gülümsemiş, ikisine de sarılmıştım. Onlara Sasuke ile evleneceğimizi söylemiştik ama Sasuke bana aşık bile değildi. Ama Ino ve Sai, Naruto ve Hinata, Temari ve Shikamaru birbirlerine aşıktı. Üstelik Sasuke beni sevgili olma vaadiyle kandırıp zincirlemişti. Tek beklentim Sasuke'nin doğru yolu bulup köye dönmesiydi.
"Demek Shikamaru ve Temari de yarın evleniyor ha? Tam zamanında gelmişiz desene Haruka." Dedim imalı bir şekilde gülerken. Sasuke bizi tam zamanında bırakmıştı.
***
Haruka çoktan uyumuş, ben de yatağımın yanındaki pencereden dolunaya bakıyordum. Daha bir kaç gün önce Sasuke ile mutluydum. Bugünse geberircesine acı çekiyordum ve onun için elimden geleni yapamıyordum. Dilim düğümleniyor, acımdan bahsedemiyordum. Galiba olduğundan daha fazla yardıma ihtiyacım vardı. Belki de ihtiyacım olan şey beklemekti. Beklemek ve sabretmek her zaman bir şeyleri çözerdi, eğer elimden geleni yaparsam.
Finale yaklaşık son üç-dört bölüm kaldı. Oylarınız için ve gösterdiğiniz ilgi için tekrar teşekkür ederim :3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Absolute Hate// SasuSaku
FanfictionMAYIS 2016 "Sana vaat ettiğim şey cennetti doğru. Ama sana cehennemi vermiş olabildiğimden korktum. Bir melek cehenneme ait değildir."