Uyandığımda bir hastane odasındaydım ve her yerim sızlıyordu. Gözlerim yarı açıktı, bedenim uyuşmuştu ve hareket edemiyordum. Haru'nun yaptığı şeyler kâbus , Sasuke ve diğerlerinin beni kurtarması ise rüya gibiydi. Haru'nun bana yaptıklarını hatırlayınca gözlerim doldu, elim istemsizce bacağıma gitmişti. El ve ayak bileklerimden iç organlarıma kadar acı içindeydim. Yeterli çakram ve zamanım olmadığı için kendimi iyileştirememiştim. Bu kadar şanssız olmamalıyım diye geçirdim içimden.
Kapı kolunun hareket ettiğini görünce her tarafım uyuşuk olsa da doğruldum. Kapı açılınca önce içeri Tsunade-sama girdi, ardından annem ve babam. "Sakura! Uyanmışsın." annem bana gözleri dolmuş gülümseyerek bakıyordu. Gözleri torba torba olmuştu. Babama baktığımda o her zamanki gibi ama biraz uykusuz görünüyordu. Uzun süre onlara baktım, onlar da bana şaşkın şaşkın bakıyordu.
Dikkatimi yatağımda oluşan çöküntü dağıttı. Annem yatağıma oturmuştu ve elimi avuçları arasına almıştı. Tsunade-sama da gülümseyerek yatağıma yaklaştı "Arkadaşlarını çok endişelendirdin, beni de. Haru hakkında konuşmadan önce nasıl olduğunu merak ediyorum." dedi ve gülümseyerek başımı okşadı. Güçsüz çıkan sesimle "İyiyim." dedim. Tsunade-sama elindeki kağıtlara baktı "Sakura yarın sabah taburcu olur." dedi ve annemlere baktı. Annem ve babam anlamış gibi kafalarını salladılar. "Şimdi biz çıkalım, arkadaşları ile de konuşsun. Çok meraklanmışlar." bana baktı ve göz kırptı. Annem yanımdan kalktı, elimi bırakmadan elimi öptü ve elimi üzerime bıraktı. Kapıdan çıkmalarını izlerken kalbim çoktan hızlı atmaya başlamıştı. Nefes alışım daha da güçleşmişti ve buna sadece Sasuke sebep oluyordu. Belki de gelmemişti ve tüm bu heyecanım boşunaydı.
Kapı hızla açıldı içeri önce Sasuke sonra Hinata, Naruto, Ino, Shikamaru, Sai girmişti. Diğerlerinin neden gelmediğini merak etmiştim. Naruto anlamış olacak ki hemen konuşmaya başladı "Diğerleri görevdeler, istemeyerek de olsa gitmek zorunda kaldılar." dedi ve bana moral vermek için gülümsedi. Moral almaya ihtiyacım yoktu, sadece iyileşip göreve dönsem bana yeterdi.
Ino yanıma geldi ve alnıma dokundu. "Bitkin görünmek sana yakışmıyor, koca alınlı." dedi ve alnımı kapatan saçlarımı alnımdan çekti. Hinata soğuk elimi sıcacık elleri arasına aldı. Aslında elimin soğuk olduğunu Hinata ellerimi sıcak ellerinin arasına alınca anlamıştım. Sadece ellerim değil tüm vücudum uyuşuk olduğu için buz gibi olabilirdim. "Çabuk iyileş, Sakura-san." dedi ve yaşla dolan gözlerini ellerime dikti. "Buz gibisin." dedi bana dehşete düşmüş gibi bakarak. Ben sadece gülümsemekle yetindim ve kafamı pencereye çevirdim. Sasuke ağzını bile açmamıştı, konuşmasını ister miydim emin değilim. Sadece yalnız kalmam gerekiyordu.
"Haru'ya ne oldu?" diye sordum gözlerimi Sasuke'ye dikerek. "Kaçtı." Shikamaru kafasını yukarı kaldırıp bıkkınlıkla nefes verdi. "Demek öyle..." kaçabilmesine içten içe sevinmiştim. Haru aslında iyi bir çocuktu, sevdiği ve değer verdiği şeyler için yanlış yolu seçse de. İnsan kendi duygularına yenik düşerek doğru olduğuna inandığı yanlış şeyler yapabiliyordu. Haru da bunun en iyi örneğiydi. İnancı ve değer verdiği şeyler için doğru olanı seçememişti. Belki en büyük yanlışı ona zarar veren bir şeye değer vermesiydi. Bu yüzden onu kurtarmak istemiştim, ona kin beslemiyordum. "Sakura ile yalnız kalabilir miyiz? Konuşmuştuk ya?" sonunda Sasuke konuşmuştu. Benimle konuşmak istemesi beni heyecanlandırmıştı. Büyük ihtimal beni yanlış anladın diyecekti. Ne diyeceğini merak ediyordum. Umarım bana düşündürdüğü şeylerin sadece onun kendini yanlış ifade etmesinden kaynaklandığını söylerdi. Tek istediğim buydu.
Naruto kafasını anlayışla salladı, elini Hinata'ya uzattı ve Hinata da elini tutunca beraber diğerleriyle birlikte odadan çıktılar. Tabii Ino gözünü kırparak arsızca sırıtmadan gidememişti. Gözlerimi devirdim ve arkama yaslandım. Sasuke'nin yanıma gelişini izledim. Yanımdaki sandalyeye oturdu. "Dinle, o gün söylediklerimin nasıl bir açıklaması olur bilmiyorum ama," Sasuke devam etmeden elimi yanağına götürdüm "Açıklamanı yap, ne de olsa sana kayıtsız şartsız inanacağım." dedim ve gülümsedim. Yanağındaki elimi tuttu ve indirip ellerinin arasına aldı. "Sadece senin sinirlenmeni izlemek hoşuma gidiyordu." dedi ve gözlerini ellerimden ayırmayarak devam etti "Sanırım en iyi açıklamam bu." dedi ve gülümsedi. "Dediklerin ne kadar gerçeklik payı taşıyordu?" dedim gözlerimi tavana dikerek. Cevabı biliyordum, yine de sormak istedim. Benden başka bir kızı öpmemişti, Naruto kız olmadığı için sorun yoktu. Beni sinirlendiren şey beni hep ulaşılabilir olarak görmesiydi. Beni istediği zaman elde edebileceğini düşünmesi benim suçumdu. Onun bu fikri edinmesinin sebebi bendim. Ne olursa olsun hep ona aşıktım. "Hiç taşımıyordu." dedi siyah gözleriyle gözlerime bakarak. Ona gülümsemekle yetindim "Tamam o zaman." dedim ve elleri arasındaki elimle elini sıktım.
![](https://img.wattpad.com/cover/71257986-288-k456911.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Absolute Hate// SasuSaku
Fiksi PenggemarMAYIS 2016 "Sana vaat ettiğim şey cennetti doğru. Ama sana cehennemi vermiş olabildiğimden korktum. Bir melek cehenneme ait değildir."