Absolute Hate// SasuSaku

1.0

Sığınağa geleli iki gün olmuştu. Heathcliff'in iyileşmesi için gereken şeyleri yapmaya başlamıştım. Bunu isteyerek yapmasam da gerçekleştirmek istediğimiz şeyleri gerçekleşince Heathcliff'i bizzat Konoha'ya ben teslim edecektim.

Sasuke'ye gelecek olursak, Sasuke çağırdığı Taka grubu üyeleriyle meşguldü. Ben buraya gelirken Karin ile hayli samimiydi. Sasuke'nin odasına girip ona Heathcliff'in yanına gittiğimi onun da gelmesini istediğimi söylediğimde meşgul olduğunu söylemişti. Meşgul olmasını kafama takmazdım ama ben odadan çıktıktan sonra benim ardımdan çıkan Juugo ve Suigetsu moralimi altüst etmişti. Fazla düşünmemeye ve kafamı takmamaya çalışıp Haru ile Heathcliff'i iyileştirmeye odaklanmıştım. Onun burada olmamasını, onunla aynı odada meşgul olmasını zor da zihnimin bir köşesine atmıştım...

Taktığım eldivenleri çıkarıp odanın bir köşesine fırlattım ve topladığım saçlarımdaki tokayı çekip saçlarımın omuzlarıma dökülmesini sağladım. "Biraz dinlenelim, bir kaç güne uyanacağından eminim." dedim arkamı dönüp son kez Heathcliff'e baktım. Bu adama bakınca midemin ağzıma gelmesini engellemek mümkün değildi. "Sen git ben burada dinlenirim, sen çok yorgunsun." dedi. Haru'nun yüzündeki sevinç ve şefkat Sasuke'de pek görmediğim şeylerdi. "Tamam, uyanırsa çağırırsın." dedim ve gülümseyip odadan çıktım.

Odama gitmeden önce Sasuke'nin odasına uğrayacaktım. Karin ile bir süre yalnız kalmış olması canımı sıkmıştı. Titreyen ellerimi kapının koluna götürdüm. Girmeye çekiniyordum, onu sıkmak ya da rahatsız etmek istemezdim. Kapının kolunu aşağı indirdim. Kapıyı çalmamış olduğumu hatırlayınca açmadan kapıyı çaldım ve cevap beklemeden kapıyı açtım. Sasuke masada bir şeylerle uğraşan Karin'in ne yaptığını izliyordu. Sasuke onu izlerken seksiden ziyâde bir çocuk gibi sevimliydi.

"Ne yapıyorsunuz?" dedim sevecen bir tavırla. Onları merak ettiğim için geldiğimi düşünmelerini istemiyordum. Bu yüzden öylesine, haber vermek için gelmişim gibi davranıyordum. "Hiç." diyip kestirip attı, Sasuke. Yaklaştım ve Karin'in ne ile uğraştığına baktım,kağıtta bir kaç adres vardı. Karin merak ettiğimi anlamış olacak ki "Para alacağımız yerler." dedi sakin bir sesle. Kafamı anlamışım gibi salladım. Burada biz yaşarken para bize havadan yağmayacaktı.

"Heathcliff bir kaç güne uyanır." dedim asıl amacım bunu söylemeye gelmekmiş gibi. Sasuke sadece kafasını salladı, pek ilgili değildi. "Ben dinlenmeye gidiyorum o zaman." bana bir şey demesini bekledim ama dediği tek şey "Tamam" dı. Kapıya yöneldim ve elimi kapı koluna atıp kavradım. "Sasuke-kun sence de beraber gitmeliyiz, değil mi? Hem biraz da vakit geçiririz. Biliyorsun burada rahat değiliz." Karin şımarık ve baştan çıkarıcı sesiyle konuşuyordu. Gözümün ucuyla onlara baktım. Sasuke Karin'i dinlemiyor, adreslerin olduğu kağıda bakıyordu. Ben de fazla dikilmeden kapıyı açıp çıkmıştım.

***

Kapının arkasından bana seslenen Sasuke'nin sesiyle çok da derin olmayan uykumdan uyandım. Uykulu gözlerim yeni uyandığım için yanıyordu, onları ovuşturup yataktan dengesiz adımlarla kalktım. Kapıya uzandım ve kapıyı açtım. Sasuke'yi karşımda görünce tüm uykum dağıldı, üzerimde normal kıyafetlerim olduğu için kendime teşekkür ettim. "Efendim, Sasuke-kun?" bir şey demeden içeri girdi. Odama girmesi beni biraz utandırmıştı. "Beraber gidelim." yine tam açıklama yapmadan bir şeyler söylüyordu. Sasuke hakkında nefret ettiğim bir şey varsa o da bu huyu olurdu. Hiç bir zaman birisi ona açıklamasını söylemeden bir şeyi açıklamazdı. Kısa, pek net olmadan konuşurdu.

"Nereye?" dedim kaşlarımı kaldırıp. Pek ilgili görünmek istemiyordum. Bu yüzden suratımı ifadesiz tutmaya çalışıyordum ama bir yere beraber gideceğimiz konusunda biraz heyecanlanmıştım. "Bize para teslim etmesi gereken kişiler var, onlardan paramızı alacağız." dedi yine tam olarak açıklama yapmasa da kafamı salladım. "Şimdi mi?" dedim şaşkınlığımı gizleyemeyerek. O da sadece kafasını sallamakla yetindi. "O zaman çık da üzerimi giyineyim, eğer istiyorsan orada oturup izleyebilirsin. Öyle yapacağını tahmin ediyorum." sesime ve bakışlarıma ima ekleyerek ona gönderme yapmıştım. Kum köyünde bana dediği şeyin aynısını söyleyerek orada ne dediğini unutmamış olduğumu hatırlattım.