6. BÖLÜM

18.7K 834 19
                                    

Gülce giden arabanın arkasından eli at kuyruğu yaptığı saçlarında bir süre bakakaldı. 'Adama bak ya dün bir bugün iki emir vermeye başladı. ' diye söylenerek binaya girdi. İkinci kata çıkıp büronun kapısını açtığında Yunus Bey'in çoktan geldiğini gördü. On dakika geç kalmanın paniğiyle alel acele içeri girdi.

"Günaydın Yunus Bey. Geciktim kusura bakmayın."

"Günaydın Gülce. Ben de yeni geldim zaten. "

"Yunus Bey ben bugün biraz erken çıkmak için izin isteyecektim sizden."

"Hayırdır bir sorun mu var?"

"Sorun yok. Bu akşam...beni istemeye...gelecekler de."

"Öyle mi hayırlı olsun. Tamam istediğin saatte çıkarsın, çıkmadan bana haber ver."

"Tamam Yunus Bey. Teşekkür ederim."

Yunus Bey'in anlayışlı tavrına minnetle gülümsedi. Belki de genç olduğu için halden anlıyordur diye düşündü. Çantasını masasının yanındaki dolaba koyup dün Yunus Bey'in düzenlemesi için verdiği dosyayı aldı önüne. Saat üçe kadar elindeki işleri büyük ölçüde bitirmeye çalıştı. Bu süre içinde annesi iki kez aramış çıkıp çıkmadığını sormuştu. Sanki gerçekten istemeye geliyorlarmış gibi panik yapıyordu kadın. Sahtesi böyleyse gerçeğinde nasıl olur Allah bilirdi. Tekrara çalmaya başlayan telefonunu duyunca bıkkınlıkla gözlerini devirdi. Bir yandan masasını toparlarken bir yandan telefona cevap verdi.

"Tamam anne çıkıyorum kapıdayım."

"Çemkirme anneye ne kadar ayıp. Gelirken marketten damla çikolata al demek için aradım."

"Tamam alırım anne başka birşey lazım mı?"

"Yok değil. Hadi çabuk gel daha bir sürü işimiz var."

"Of anne tamam ya sanki gerçekten istemeye geliyorlar." diye söylendi Yunus Bey'in duymaması için sessizce.

"Öyle deme kızım komşular şimdiden eve gelip yardım lazım mı diye sormaya başladılar bile."

"Onlar nereden duydu hemen anne?" Gülce daha şaşkınlığını henüz üstünden atamamışken annesinin cevabıyla şoka girdi.

"Eee nereden duyacaklar kayınvaliden pek bir hevesli tüm komşulara söylemiş seni isteyeceklerini."

"Ne..ne kayınvalidesi? Ne hevesi? Ne oluyor ya!?" Girdiği şokla arka arkaya sıraladı sorularını.

"Aman sus bağırma şaka yaptım. Bir iki komşuya söylemiş sadece. Kimseye söylemeden de olmaz duyulsun da o Kenan senin peşini bıraksın diye yapmıyor muyuz zaten ? Neyse hadi oyalanma çık gel artık." diyerek telefonu kapattı Seher Hanım.

Gülce de sinirleri tepesine çıkmış bir halde Yunus Bey'e haber vererek çıktı bürodan. Dolmuşa binip evinin sokağının başında indiğinde önce annesinin istediği damla çikolataları almak için markete girdi. Anlaşılan annesi akşama sevdiği pastadan yapacaktı. Reyondan çikolataları alıp kasaya geldiğinde Hasan Bey güler yüzüyle karşıladı Gülce'yi.

"Kolay gelsin Hasan Amca.

"Sağol kızım. Hayırlı olsun bu arada Mehmet'ler seni Mete'ye istemeye geliyorlarmış akşama?" Duyduğu cümleyle Gülce annesinin aslında pek de şaka yapmadığını anlamış oldu. Şaşkınlığını atıp gülümsemeye çalışarak teşekkür etti Hasan Bey'e. Marketten çıkıp evine doğru yürümeye başladı. Sanki herkes ona bakıyormuş gibi bir his vardı içinde buyüzden de hiç etrafına bakınmadan doğruca yürümeye devam ediyordu ki ara sokaktan çıkıp karşısına dikilen silüetle durmak zorunda kaldı. Kafasını kaldırıp kim olduğunu gördüğünde ise şaşkınlıktan mı yoksa korkudan mı bilinmez vücudunun buz kestiğini hissetti. Kenan. Yanından geçip gitmek için sağ tarafına doğru bir adım attı ancak o da aynı yöne adımladı. Bir kez daha aynı hamleyi yapmayı düşünse de ondan korktuğunu anlamaması için vazgeçti genç kız ve başını kaldırıp yüzüne baktı. Uzun boylu, Mete'ye göre biraz daha ince bir yapıya sahip, kumral, griye yakın açık mavi gözleri olan Kenan görünüş olarak yakışıklı sayılsa da huy olarak tamamen iticiydi Gülce'ye göre. Onu gördüğü zaman nedense tüylerinin diken diken olduğunu hissederdi hep.

HAYAT ÖPÜCÜĞÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin