41. BÖLÜM

12K 615 28
                                    

Kısacık bir bölümle geldim bu defa. 40 bölümdür beğeni ve yorumlarını eksik etmeyen sizlerden sona yaklaştığımız şu birkaç bölümde de desteğinizi eksik etmemenizi diliyorum. Hepinizi kocaman öpüyorum. 😘

******************

Akşam olmak üzereydi. Elvan gittikten sonra evin içinde vaktin çabuk geçmesi için deli gibi dört dönmüş akşamı zor etmişti Gülce. Hazırladığı sofrayı son kez kontrol ettikten sonra ikinci kez pencerenin önüne giderek Mete'nin gelip gelmediğine baktı. Eğer işi uzamazsa birazdan gelecekti. Vereceği haber yüzünden çok heyecanlıydı. Mete'nin ters bir tepki verme olasılığını düşünmemek için elinden geleni yapıyor, aklını sürekli birşeylerle meşgul ediyordu.

Ellerini karnının üzerinde gezdirip 'Baban çok sevinecek bebeğim, herşey çok güzel olacak' diye henüz minicik bir fasulye tanesi kadar olan bebeğine konuşuyormuş gibi görünse de aslında kendini teskin etmeye çalışıyordu.

Aradan yarım saat geçmesine rağmen Mete hala ortada görünmedi. İşi varsa eğer engel olmak istemediğinden aramamıştı da. 'Zaten çok geçikecek olsa kendi arardı' diye düşünmüştü. Saatine tekrar bakarak on dakika daha gelmez ya da aramazsa kendisi aramaya karar vermişti ki çalan kapı ile yerinden sıçradı. Koşar adım gittiği kapının önünde bir iki saniye bekleyip nefeslendikten sonra, yüzüne güzel bir gülümseme yerleştirip açtı kapıyı.

Kendisi gibi gülen yüzüyle ona bakan kocasının içeri girmesi için sabredememiş yüreğinden taşan heyecanla atılıvermişti boynuna.

"Hımm birileri çok özlemiş galiba beni." diyerek birinin görüp görmeyeceğini umursamadan öptü karısının dudaklarından Mete.

Dudaklarını ayırıp, hoşgeldin diyerek içeri geçmesi için yol veren Gülce'nin yanından geçerek ayakkabılarını çıkarıp ayakkabılığa koydu.

" Hoşbuldum. " dedikten sonra enfes kokular gelen mutfağın kapısından başını uzatarak kurulu sofraya göz attı.

"Çok güzel kokuyor ne taptın böyle?" diye sorarken hemen arkasında dikilen karısına baktı.

"Karnıyarık yaptım, onun kokusudur. Yanına da pilavla cacık yaptım."

Mete kolunu Gülce'nin beline dolayarak kendine çekti ve kapıdakinden daha tutkulu bir öpücük kondurdu dudaklarına.

"Ellerine sağlık gül şekerim. Çok acıktım üzerimi değiştireyim oturalım hemen."

"Olur. Geciktin bu akşam işin mi uzadı?" diye soran karısına yarak odasının kapısından girmek üzereyken seslendi Mete.

"Artık hep böyle geleceğim."

"Neden çalışma saatleriniz mi değişti?"

"Sabret biraz yemek yerken anlatırım." diyen kocasına  tekrar birşey demeden yemekleri tabaklara koymak için mutfağa döndü.

Az sonra Mete üzerini değiştirmiş, elini yüzünü yıkamış olarak gelip sofraya oturdu. Önündeki yemek nefis görünüyordu. Eline çatalını alıp ilk lokmasını gönderdi midesine.

"Immm harika olmuş, eline sağlık."

"Afiyet olsun. Eee anlatacak mısın neden geç kaldığını?" diye sordu Gülce henüz başlamadığı yemeğine çatalını batırarak. Mete bir süre ağzındaki lokması bitene  kadar cevap vermedi. Yuttuktan sonra gülümseyerek karısına bakıp elini uzatarak masanın üzerindeki elini tuttu.

" Bugün patronumla konuştum Akyazı'daki fabrikaya geçmek istediğimi söyledim."  Heyecanla kaşları yukarı havalandı Gülce' nin. Kocasının o kadından uzaklaşmak için bu kadar çabuk çare bulacağını düşünmediğinden şaşırmıştı da. Öylece Mete'nin anlatacaklarının devamını beklerken kendi vereceği haber çıkmıştı aklından.

HAYAT ÖPÜCÜĞÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin