Bölüm 9

7K 292 41
                                    


Burcu kollarını açmış halde etrafında döndükten sonra kendisini yatağa bıraktı.

"Sadece sana ait, kimsenin rahatsız edemeyeceği bir alan. En yakın zamanda ben de eve çıkmalıyım."

"Burcu, burası Demet'in odası."

"Fark etmez ki sonuçta senin evinin bir parçası."

Demet evden çıkarken benim odama bir yer yatağı yapmıştı. Işıl'la geleceklerinden ve orada kalacaklarından bahsetmiş, bizim kendi odasında kalabileceğimizi söylemişti. Reddedemeyeceğim bir teklifti. Kapıya yaslanmayı bırakıp yanına uzandım. Bana doğru döndü.

"Neşeli olduğuma bakma birkaç gündür çok mutsuzum. Senin adına mutluyum beni yanlış anlama sadece Fırat'la kavga ettik onu her yerden engelledim."

Üniversitenin üçüncü yılında tanışmış, birkaç ay sonra sevgili olmuşlardı. Tartışması bol olan bir birliktelikleri vardı. Buna rağmen hiçbir zaman sorun ayrılık noktasına gelmemişti. Okul bittikten sonra Fırat memleketine dönse de her dakikalarını mesajlaşarak geçirirlerdi. 2 ay önce nişanlanmışlar, yaz için de düğün planı yapmışlardı. Dirseğimin üzerinde doğrulup kaşlarımı çattım.

"Neden böyle bir şey yaptın?"

"Biliyorsun Fırat babasının şirketinde çalışıyor. İzin vermiş 1 hafta istediğin yere git, dolaş tatil yap hem nişanlını gör demiş. Zaten nişandan sonra yalnızca bir kez görüştük. Tutturmuş arkadaşlarımla 3 gün tatile Bodrum'a gideceğim daha sonra Antalya'ya geleceğim diye. Ben de öyleyse hiç gelmemesini söyledim."

"Canım, onun da arkadaşlarını görmeye hakkı var. Biliyorsun en samimi arkadaşı Bodrum'da yaşıyor."

"Bodrum'un gece hayatını da sen biliyorsun, onu tek başına nasıl yollarım? Benim de onunla gitme ihtimalim yok çalışıyorum."

Burcu üniversitede dramatik yazarlık okumuştu. Kendine ait bir kitabı bile vardı. Okul bittikten sonra da bir dergide işe başlamıştı. Şimdi izin istemesi demek istifa etmesi gibi bir şeydi. Onu anlıyordum.

"Bu kadar sıkma çocuğu, rahat bırak."

"Telefonda kavga ettikten sonra duvara yumruk atmış, parmağı kırılmış. Sabah annesi arayıp anlattı."

"Sen de hala engellerini kaldırıp nasıl olduğunu sormadın?"

"Evet, sormayı da düşünmüyorum. Zaten annesi haber veriyor."

Onu yatıştırmak için biraz daha Fırat'ı koruyan konuşmalar yaptıktan sonra yerimden kalkıp mutfağa geçtim. Çekmeceyi açtığımda türk kahvesinin bitmiş boş kavanozuyla karşılaştım. Burcu türk kahvesini çok severdi. Ben bu saatte nereden bulabileceğimi düşünürken yanıma geldi. Suç işlemişim gibi çekmeceyi aniden kapatıp önüne geçtim.

"Sütlü kahve içmeye ne dersin?"

"Sen yaptıktan sonra hepsi olur."

Kahvelerimizi alıp lise zamanlarımızdaki gibi yorganın altına girip oturmaya başladık. Daha önceleri bunu yapma sebebimiz ailelerimizin konuşmalarımızı dinlememesini sağlamaktı. Şimdi ise alışkanlığımızı tekrarlıyorduk. Bu bizim için bir gelenek haline gelmişti.

"Sen neler yaptın Cenk'ten haber var mı?"

İtiraf etmeliydim ki Murat'la tanışana kadar her gün aşk acısı çekiyordum. Her gece yatağa girdiğimde düşündüğüm sadece Cenk'ti. Üzeri açılmış mıdır, canı bir şeye sıkılmış mıdır? İnsan yıllarını verdiği kişiyi bir kalemde silip atamıyordu.

Kilitli Hayaller (Lgbti)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin