Yıldızlarım kırıldı bu akşam,gözlerim kan çanağı.Benim de hayallerim vardı biraz mavi biraz beyaz ama siyahlara boğdular renk cümbüşümü.Karanlığa gömüldü hayallerim,mutluluğum.Çocuk ruhum paramparça oldu.Sadece geçmişimi değil geleceğimi de karalar kapladı.Hayatım boyunca yas tutmak zorunda bırakıldım.Anne sevgisine doyamadan kaybettiğim annem için,hiç hissetmediğim baba sevgisi için,paramparça olmuş çocuk ruhum için,siyahlara boyanmış geçmişim ve asla güzel günler göremeyeceğim karanlık geleceğim için yastayım...
Bir sonbahar gününde rüzgar bedenimin her bir noktasında dolaşırken ayaklarım yine beni aynı yere getirmişti.Mezarlığa.Annemin yanına.Onun kokusunu çekmek isterdim içime toprak kokusunu değil.Onunla konuşurken yüz ifadelerini görmek isterdim bir mezar taşını değil.Güçlüyüm diyordum öyle gözüküyordum ama değilim.Ben annesinin sevgisine muhtaç küçük bir kız çocuğuydum.Benim herkesden çok ona ihtiyacım vardı.Sevgisiyle kalbimdeki acıyı götürmesine,canım her yandığında dizlerine başımı koyup saçlarımı okşamasına,beni karanlıktan çıkarmasına ihtiyacım vardı.Her sevginin boşluğu dolardı ama anne sevgisinin boşluğunu kimse dolduramazdı.Benim bir tek annem vardı o da gitti.Onun yokluğunda karanlığa savrulup durdum.Çünkü annemden başka yol gösterecek,karanlığıma aydınlık olacak kimsem yoktu.Yalnızlığın içine sıkışıp kaldım.Karanlığın içinde tek başımaydım.Ve bana yol gösterebilecek kimsem yoktu.Kendimi bildim bileli yalnızdım ve hep öyle kalacaktım.Yalnız olmayı ben seçmedim ki beni yalnız bıraktılar.Yalnız olmak benim tercihim değildi yalnız olmak benim kaderimdi.Ne kadar yalnız olduğumu anneme de haykırmak isterdim,bağıra bağıra ağlamak sana ihtiyacım var diye bağırmak isterdim.Ama yapamam.Çünkü ben üzülünce o da üzülürdü.Şimdi de üzüldüğümü hissedip üzülmesini istemiyordum.Yaşarken hiç huzurlu değildi en azından ölüyken huzurlu olmalıydı.Ona üzüldüğümü gösteremezdim.Asla mutlu olamasam da o benim mutlu olduğumu düşünmeliydi.O yüzden göz yaşlarımı sildim derin bir nefes alarak yüzüme yalandan da olsa bir tebessüm kondurdum
''Anne ben geldim.Özledin mi beni?Ben seni çok özledim.Bak sana nergis getirdim.En sevdiğin çiçeği.Sen kokusunu çok seviyorsun ya hani kokusundan mahrum kalma diye getirdim.Bana da hep nergis kokulu parfümler alıp beni de nergis kokulum diye severdin ya.Her şeyim değişse de o değişmedi annem.Kızın hala senin sevdiğin gibi nergis kokuyor.O hala senin nergis kokulu küçük kızın.Seni çok özledim anne.Biliyorum söz verdim üzülüp ağlamayacaktım.Üzüldüğümü belli edip seni de üzmeyecektim ama dayanamıyorum anne.Herkesin yanında güçlüymüş gibi dursam da senin yanında kabuğum kırılıyor içimde ki sevgiye aç küçük kız ortaya çıkıyor.Anne dayanamıyorum.Kaç sene geçerse geçsin üstünden sensizliğe dayanamıyorum.Sensiz eksik kaldım anne.Yarım kaldım.Çok erken gittin anne.Sevgine doyamamıştım ben.Çok erken yalnız bıraktın beni.Beni elimden tutup okula götürmedin.Bana yemek yapmayı öğretmedin.Bisiklet sürmeyi öğretmedin.Düştüğümde beni kaldırıp yaralarımı sarmadın.Ben düştüm anne.Sen gittin ve ben karanlığa düştüm.Çocukluğum kanlar içinde kaldı.Ruhum kayboldu.Kalbim taşlaştı,duygularım yok oldu.Sen gittin anne ama benliğimi de alıp gittin.Benim kalbim,ruhum,duygularım sende kaldı.Özleminle yanıyorum her saniye.Sensizlik her saniye öldürüyor beni.Seni çok özledim.Özür dilerim anne.Üzülerek seni de üzdüğüm için özür dilerim.Ama yapamıyorum.Senin yanında güçlüymüş gibi davranamıyorum.Sende beni anla olur mu?Ama merek etme ne olursa olsun sensizlik mahvetse de beni pes etmiyorum.Ölme isteği boğsa da beni merak etme kendime bir şey yapmayacağım.Sen bana kıyamıyorum derken ben kendime nasıl kıyarım?Merak etme anne bana emanet ettiğin içimde ki nergis kokulu küçük kız için yaşıyorum''
Yağmurdan dolayı ıslanmış toprağa son kez dokundum ve toprak kokusuyla karışmış nergis kokusunu içime çekerek yürümeye başladım.Yarın okul başlıyordu.Toparlanmam gerekiyordu.Kendim için değil annem için çalışmak,çabalamak zorundaydım.Çünkü biliyordum o beni görüyordu ve benimle gurur duymasını sağlamalıydım.Kafamda ki düşünce seliyle boğuşurken yağmur suyundan dolayı ayağım kaydı.Kendimi yerle buluşmaya hazırlarken biri beni kollarımdan sıkıca tutmuştu.Başımı kaldırıp kim olduğuna baktığımda masmavi gözlerle karşılaştım.Hırçın bir denizi andıran masmavi gözler.Bakışları benim üzerimdeydi ve dikkatlice bana bakıyordu.Gözlerinde şaşkınlık ve anlamlandıramadığım bir duygu vardı.Şaşkınlığımdan kurtulduktan sonra kollarından çıktım.Ama o hala dikkatli bir şekilde beni inceliyordu.Neden böyle baktığını bilmiyordum ama teşekkür etmem gerektiğini biliyordum.
''Teşekkür ederim''
Teşekkür ettikten sonra gözlerinde ki şaşkınlık ve anlamlandıramadığım o duygu daha da yoğun bir hal almıştı.Son kez beni baştan aşağı süzdükten sonra gözlerime baktı ve hızlı adımlarla yanımdan ayrıldı.Ne olduğuna anlam veremedim ya da neden bana öyle baktığına.Tek bildiğim şey derin bir okyanusu andıran mavi gözlerinde ki o duyguların etkileyici olduğuydu.Düşüncelerimin arasından beni çıkaran şey telefonumun mesaj sesi oldu.Telefonumu çantamdan çıkardım ve mesajı açtım
Kimden:Arya Abla
''Akşam yemeğe mutlaka bekliyorum.İtiraz etmek yok küçük hanım''
Bu mesaj yüzümde bir tebessüme sebep olmuştu.Nasıl tebessüm etmezdim ki?Arya abla ve Andaç abi şu hayatta sahip olduğum tek ve en değerli insanlardı.Onlar sayesinde az da olsa acılarım hafiflemişti.Hep yanımda olmuş ve bana destek olmuşlardı.Ailemin yerini dolduramazlardı ama hiç sahip olamadığım ablam ve abim gibi olmuşlardı.Geçen ay on sekiz yaşıma girdiğim için yurttan çıkmam gerekiyordu.Tek başıma oturmuş ne yapacağımı,nereye gideceğimi düşünüyordum.Ama Arya abla ve Andaç abi beni yine yalnız bırakmadılar.Bana çok güzel bir ev ayarladılar.Evde tek başıma yapamayacağım için bir kaç hizmetçi ayarladılar.Yurdun gönderdiği okula daha fazla gitmemi istemedikleri için beni hem daha güzel hem de geleceğimi daha iyi şekillendirebileceğim bir koleje yazdırdılar.Onlarda orada okumuşlar ve benimde orada okumamı istediler.Ben de yaptıkları bu kadar iyilikten sonra onları kırmadım.Üzerimde emekleri çoktu.Tanıştığımız günden beri beni yalnız bırakmıyorlardı.Her ne kadar içimde ki boşluğun asla dolmayacağını,karanlıktan asla çıkamayacağımı bilselerde biraz da olsa iyi hissetmem için ellerinden geleni yapıyorlardı.Ben de onların benim için yaptıkları bu kadar şeye karşılık olarak onların yanında beceremesem de mutlu gibi davranmaya çalışıyor ve benden istedikleri şeyleri yapmaya çalışıyordum.O yüzden gidecektim.Hem onları da özlemiştim bir kaç haftadır görmüyordum.Hızla mezarlıktan çıktım ve bir taxi durdurdum.Adresi verdikten sonra arkama yaslandım ve dışarıyı izlemeye başladım.Zihnimin içi zifiri karanlıktı.Düşüncelerim bile siyahtı.Aydınlığa çıkmayı,beyaza karışmayı çok istesem de yapamıyordum.İçimde ki karanlık boşluk bütün güzel hislerimin üzerini örtüyordu.Mutlu olmak değil iyi hissetmek bile benim için imkansızdı.Küçükken hayaller kurardım.Hayallerim farklı olsa da hepsinin tek bir ortak yanı vardı.Hepsin de mutluydum.Şimdi hayal bile kurmuyordum çünkü hayallerimde mutlu olabileceğim kimsem yoktu.Benim hayal kurmamı sağlayacak kimsem yoktu.Yalnızdım.Hayatımda da hayallerimde de yalnızdım...
Düşüncelerim arasında kaybolurken kısa süre sonra Arya ablaların evine gelmiştim.Ücreti ödedikten sonra taxiden indim ve eve doğru ilerledim.Derin bir nefes aldım.Üzgün olduğum anlaşılmasın diye yüzüme zorda olsa yalandan bir tebessüm kondurdum ve kapıyı çaldım.Kapı açıldığında Arya ablanın güler yüzüyle karşılaşmayı beklerken hiç ummadığım biriyle karşılaştım.Bunun burada ne işi vardı?...
Biricik okuyucularıııım.Ben geldiiim ve size ilk bölümü getirdim.Ne yazık ki her öğrenci gibi okullar açıldığı için sizin gibi bende mutsuzum.Uzun bir tatilinden sonra başlayan sıkıcı okul günleri için size moral olsun diye ilk bölümü getirdim.Umarım moral olur ve beğenirsiniz.Karakterlerimiz nasıl beğendiniz mi? Peki Alya'ya kapıyı açanın kim olduğunu merak ediyor musunuz?Soruların tahminlerini ve ilk bölümle ilgili görüşlerinizi bekliyorum.Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın.Bu arada hem İMKANSIZ'ın hem de ZOR'un yer aldığı SİYAH SERİSİNİN bir instagram sayfası var. ''siyah_serisi_wattys'' kullanıcı adıyla bulabilirsiniz.Bu bölümü tabi ki siz değerli okuyucularıma ve beni hiçbir kurgumda yalnız bırakmayan değerli yazar arkadaşlarıma ithaf ediyorum.Kullanıcı adlarını aşağıya bırakıyorum onların da kitaplarına bakmanızı tavsiye ediyorum.Onlara da buradan kucak dolusu sevgiler ve kocaman öpücükler.Sizleri de çok seviyorum biricik okuyucularım kendinize iyi bakın :) ;)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İMKANSIZ(Siyah Serisi ~2~)(TAMAMLANDI)
Novela JuvenilBir yanda annesi babası tarafından gözleri önünde öldürülmüş kimsesiz ve sevgisiz kalmış bir kız Bir yanda aile şefkati kalbinden bir an bile eksik olmamasına rağmen duygusuz olan bir adam... Hayat yine en kötü oyunlarını oynamış ve bu iki insanın h...