Denizkızı (Tamamlandı)

Bölüm 1

Medya; Azra Egeli ve Atlas Aladağ
Bölüm müziği; Duke Dumont - Ocean Drive

Ben ciddikediler'den sarıkedi:) Yeni bir hikayeyle karşınızdayım. Tutkulu bir aşka hazır olun. Lütfen yorum ve beğenilerinizi ihmal etmeyin. Keyifli okumalar:) 'ciddikediler' hesabımızdaki Kamuflaj adlı hikayemize de desteklerinizi esirgemezseniz sevinirim:)

*****

"Azra bırak o elindeki dergiyi artık. Yeter bakma. Her zamanki Melih işte."

Evet her zamanki Melih. Kalbimi paramparça eden, sevgimi hiçe sayan, küçüklüğümden beri tek aşk dediğim, son üç yılımı gerçekten sevgili olarak geçirdiğim ama çapkınlıklarına ara veremeyen ve en sonunda da beni daha fazla üzmemek için ayrılan Melih.

Bütün yaz boyu ayrı kaldığım Melih'i her ne kadar özlediğimi düşünsem de aslında ben içten içe hep bir hırsın ve acının kavruluşunun peşine düşmüştüm. Çünkü benimle ve bensiz yaptığı her davranış ve hareketin bana biçtiği haksızlık beni asıl üzen ve ağlatandı.

Ben aşık olmak için doyumsuz, aşk kelimesinin a'sından anlamayan birini seçmiştim. Elimdeki magazin dergisinde bu ay görüntülendiği üçüncü mankenle haberi yapılan Melih'i. Ben sözde onun hayatındaki esas kızdım bir kere benim elimi böyle tutmuşluğu yoktu. Hep bir mecburiyettendi ya ailesinin ya da benim gönlüm olsun diyeydi. Ben beni asla sevmeyecek biri için tatilde bile yas tutarken o yüzlerce kilometre ötede gününü gün ediyordu.

Belki de ben de ailemin ve hırslarının yönlendirmesine yenik düşmüş böyle birine aşık olduğuma içten içe hep kendimi inandırmıştım.

"Azra kime diyorum, dün bütün gece ağladığın yetmedi mi?"

Derin'in ısrarcı sesinin pes etmeye niyeti yoktu. Çikolata kahvesi gözlerini benim mavilerime dikmiş ve gözlerine kalıcı bir edayla oturmuş endişeyi bakışlarıma yansıtmıştı. Biricik dostum Derin'in gözlerinden yansıyan her endişe beni kendime getirmek için var gibiydi. Onun da tatilini berbat etmeye hakkım yoktu. En iyi arkadaşımla tatile Bodrum'a gelmiş ve tatilimizin rutin hareketlerinden birini gerçekleştirerek plaja inmiştik. Şezlonglarda bir yandan güneşlenirken o yakışıklı erkekleri kesiyor bense eski sevgilime duyduğum hırsı ve hayal kırıklığını tüm ruhuma yansıtıyordum. Artık bir an önce toparlanmam ve derhal kendime gelmem lazımdı.

Yüzüme sahte bir gülücük yerleştirdim ve dergiyi kapatıp yanımızdaki çöp kovasına fırlattım.

"Oldu mu Derinkuş?" Bir anda aydınlanan yüzü ve sevinçle ışıldayan gözleri benim doğru yolda olduğumu fazlasıyla belli etmiş ve beni ziyadesiyle de mutlu etmişti.

"Oldu!" Sevinçli cırıltısı yüzümü buruşturmama sebep olsa da biraz olsun kendime geldiğimi hissetmek en azından bu hissin varlığını umut etmek beni yeni başlangıçlara hazır olmanın enerjisiyle doldurmuştu.

"Ben biraz yüzeceğim Derin, sen de gelecek misin?" Yan taraftaki üçlü erkek grubundan sarışın olanla kesişen Derin'in benimle pek de gelmeye niyeti yok gibi duruyordu.

"Yok ben gelmeyeyim, hem sen de gitme şuradakilerden iyi yaz aşkı olur. Tanışsak mı?" Uslanmaz aşık Derin. Ne bekliyordum ki sanki tamam geliyorum demesini mi?Saçlarındaki fönün bozulmaması için bile onun denize girmesi mümkün değilken kalmıştı ki bir de gözüne kestirdiği bir yakışıklı vardı ve şuan o yakışıklı da aynı niyetle Derin'e göz koymuş gibi duruyordu. Derin Güntan'ın bu durumda bu ortamı bırakıp benimle yüzmeye gelmesi kesinlikle mümkün değildi.