Medya;Azra Egeli tasviri.
Bölüm müziği;Maroon 5-SugarHerkese yeniden merhaba yeni bölümle karşınızdayım.Bu bölüm kısa diyenlerin isteği üzerine uzun sayılabilecek bir şekilde geldi:) Sizlerin olumlu ve yapıcı yorumlarınızı okumak benim için büyük bir keyif.Lütfen beğeni ve yorumlarınızı eksik etmeyin,desteklerinizi esirgemeyin.Bu hikayeyi en iyi şekle beraber getirelim.Lafı daha fazla uzatmadan hepinize keyifli okumalar diliyorum:)
*****
Sıkıcı iki konuşmanın ardından sıra sonunda Atlas'a gelecekti.Atlas'ı son konuşmacı yapmalarının sebebini bir türlü anlayamamıştım.
Tamam adam fazlasıyla karizma ve başarılı bir işadamıydı ama şuan bu kalabalık amfideki bütün dişi mahlukatların gözü 'benim kaptanım'ın üzerindeydi.Altını çiziyorum benim kaptanımın.
Ya ben bu adamı kendi gözlerimden bile kıskanıyordum.Şimdi gelmiş bütün kızların tam o anda fantezi dünyalarına konu olmaya başlamıştı.Bunu anlamak ortalarında oturduğum Zehra ve Çisem ikilisinin iç çekişlerinden pek de zor değildi.
İlk defa yakın arkadaşlarımın kafalarını öndeki koltuklara gömmek istememin sebebi ne olabilirdi?Siz söylemeden tahminde bulunayım.Sanırım,sanırım kıskançlıkla ilgili bir şeylerdi değil mi?
Her neyse.
İlk konuşmacı lojistik sektöründen ve diğer konuşmacı da Türkiye'de fazlaca popüler olan ve Melih'in babasının da o sektörde olduğu inşaat sektöründen bahsetmişti.
İkinci konuşmacı müteahhit olan babasından ve inşaat şirketlerinden söz ederken bu işi babasından devraldığını fazlasıyla belirtmişti.'Ben aslında aileden zenginim' imasını fazlasıyla karşı tarafa perçinlemesi oldukça iticiydi.Ne yazık ki o bunu bir övünç kaynağı olarak görmüştü ve görmeye de devam ediyordu.
Atlas'a baktığımda ise daha demin laf ettiğim bu adamlardan çok farklı olup olmadığını düşünmem bir olmuştu.Ama benim kaptanım fazlasıyla farklıydı.Böyle bir fikri düşünmem hataydı.Onun gemi kullanırken,yatını sürerken ve denize bakarken gözlerinde canlanan enerjik kıvılcımlar hayranlık uyandırıcı derecede gerçekti.
Sıra sonunda Atlas'a geldiğinde kalabalık salonda fazlasıyla-ki ciddi anlamda beklenmedikti-sessizlik olmuştu.
"Öncelikle herkese merhaba arkadaşlar.Sözde yapıcı konuşmama başlamadan önce sanırım kendimi tanıtmam gerekiyor." Atlas'ın hoş tınılı sesi ve keyifli ifadesine birkaç dişi mahlukattan gelen keyif kıkırtıları benim fazlasıyla sinirimi bozmuştu.
"Ben Atlas Aladağ.Aladağ Holding'in kurucusu Nusret Aladağ'ın tek oğluyum ve holdingin başındaki kişiyim.Herhalde holdinge girer girmez babamı emekliye ayırmam pek de şaşılır bir durum değil." Yine gıcık kahrolası kıkırtılar.Hepiniz o saçlarınızın her bir teliyle ilgili nasıl hayallerim olduğunu bir bilseniz keşke.
Atlas'ın konuşmasını yaparken ki özgüveni ve keyif veren konuşması karşısındaki kim olursa olsun fazlasıyla ve geri dönülemez bir şekilde etkileyecek nitelikteydi.
"Holdingimizin yaptığı işlere gelecek olursak.Öncelikle ben bir armatörüm.Biz gemi üretiyor ve ürettiğimiz gemilerle de birçok ürün ihraç ediyoruz.Birçok Avrupa ülkesine de hatırı sayılır derecede petrol taşımacılığı yapıyoruz.Çok yönlü bir şirketiz aslında ve şirketimiz bünyesinde pekçok fonksiyonu bir arada barındırıyor.Bu da babamın başlatmış olduğu gemi üretimini daha da farklı iş kollarına ayırdığımızı gösteriyor."
Atlas'ın konuşmaları o kadar kendinden emin ve karşı tarafı fazlasıyla tesir altına alan bir üsluba sahipti ki en özel anlarımı geçirdiğim bu adamı gözlerimi kırpmadan ve hatta mümkünse nefes bile almadan dinliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Denizkızı (Tamamlandı)
RomansaRomantizm #3 "Sen de gözlerine bir deniz hapsetmişsin sanki. Denizden uzak kalmaya dayanamayan ben, bu gözlerde en çok ihtiyaç duyduğum suların varlığını buluyorum." Denize tapan adamın bu her kelimesinden samimiyet akan ifadesi beni en derinlerime...