Medya;Azra ve Deniz tasviri.
Bölüm müziği;James Blunt - Goodbye My LoverHerkese yeniden merhaba yeni bölümle sizleri kısa süre bekleterek ben geldim:) Finale son bir adım kala size oldukça duygu yüklü bir bölüm yazdım, umarım beğenirsiniz. Lütfen yorum ve beğenilerinizi belirtmekten çekinmeyin. O tatlı mı tatlı yıldıza da basmayı unutmayın. Başından sonuna kadar bu hikayeyi bırakmayan tüm okuyucularım son bölümlere bunu armağan ederseniz çok sevinirim:)
Lafı daha fazla uzatmadan sizleri yeni bölüme alıyor ve keyifli okumalar diliyorum:)*****
Atlas Aladağ;
"Güzelim uyan!"
"Denizkızım aç gözlerini!"
Arabanın arka koltuğunda kucağımda yatan yaşama sebebim
bilinçsizce uzanırken kendimi hiç olmadığım kadar biçare hissediyordum."Funda hanım biraz daha hızlı kullanın!"
Bakışlarını yoldan ayırmayan ve endişesi her halinden belli olan Funda Başköse benim gibi telaşlı da olsa serinkanlı olmak için elinden gelen her şeyi yapıyordu.
"Atlas sakin ol, iki dakikaya hastanedeyiz!"
Bu cümle beni sakinleştirmek yerine gözlerimi İstanbul trafiğinin aktığı yollarda ve arabalarda gezdirmeme sebep olmuştu.
"Atlas?"
Tek çaremin kulaklarımda işittiğim güçsüz sesine bakışlarımı döndürdüğüm an, yaşama son anda tutunan bir insan gibi hissetmiştim. Buruşturduğu yüzünde zor da olsa açtığı mavileri bakışlarımı bulup bana perçinlenirken içime her defasında olduğu gibi yine okyanus sularının aktığını farketmiştim.
"Güzelim az kaldı birazdan hastanede olacağız. Oğlumuzu sağlıkla kucağımıza alacağız."
Bana yorgun bakışlarındaki endişe kırıntılarıyla baktı ve hemen ardından zorlukla konuşmaya başladı.
"Ona bir şey olmasın... Ona bir şey olmasın Atlas... Söz ver. İyi olsun."
"Hiç merak etme oğlumuza bir şey olmayacak ruhum. Deniz'imiz... Sağlıklı olacak."
Benim kesik kesik nefeslerimin arasından savurduğum telaşlı kelimeler onun yorgun çehresinde biraz olsun gülümseme yaratmış ve sonrasında gözleri dolarak bana bakmaya başlamıştı.
"Atlas... Eğer bana... Eğer bana bir şey olursa... Ona iyi bak olur mu? Oğlumuza iyi bak. Lütfen..."
Duyduğum kelimelerin ağırlığı altında ezilirken ruhumun batmak üzere olan bir gemiyle beraber buz gibi karanlık sulara karıştığını hissediyordum.
"Hayır öyle bir şey olmayacak. Deniz'imize beraber bakacağız. Sen de oğlum da sağlıklı bir şekilde o hastaneden çıkacaksınız ve ben sizin yanınızdan asla ayrılmayacağım. Hayatımı son nefesime kadar size adayacağım."
Bana yorgun bakışları dalgalanarak bakan Azra terden sırılsıklam olurken yüzünde hafif bir gülümseme canlanmıştı.
"Söz ver yine de..."
Sözcükleri içimi dağlayıp yakarken gözlerimin dolduğunu ve ilk defa bu denli uçurumun kıyısına geldiğimi hissediyordum.
Ben o olmadan yaşayamazdım ki...
Beni bu yaşama bağlamaya Deniz'imizin bile gücü yetmezdi ki...
Ben de onun peşinden gider, sevdiğime kavuşmak için ölümün serin kollarına kucak açardım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Denizkızı (Tamamlandı)
Roman d'amourRomantizm #3 "Sen de gözlerine bir deniz hapsetmişsin sanki. Denizden uzak kalmaya dayanamayan ben, bu gözlerde en çok ihtiyaç duyduğum suların varlığını buluyorum." Denize tapan adamın bu her kelimesinden samimiyet akan ifadesi beni en derinlerime...