Medya;Azra Aladağ
Bölüm müziği;The Chainsmokers - Don't Let Me Down ft. DayaHerkese yeniden merhaba yeni bölümle karşınızdayım:) Bu bölümün ilk defa bu kadar gecikme yaşattığının farkındayım. Ne yazık ki iki haftaya yayılmış bir finaller dönemini yeni atlattım ve atlatır atlatmazda kendimi burada buldum. Umarım anlayışla karşılarsınız ve bundan sonra daha aktif yazacağımı bir özür olarak kabul edersiniz:) Bölümle ilgili yorum ve beğenilerinizi lütfen eksik etmeyin:)
Lafı daha fazla uzatmadan sizleri yeni bölüme alıyor ve keyifli okumalar diliyorum:)*****
"Ya Azra anlatsana balayınız nasıldı?" Zehra'nın sesiyle gerçekliğe dönmüş ve balayındaki o güzel anımsamalarımdan uzaklaşmıştım.
Gerçekliğe dönmemle Derin, Zehra ve Çisem'le boğaz manzaralı bir kafede oturduğumuzu farketmem bir olmuştu. Tabi farkettiğim bir diğer şey bana beklenti dolu bakışlarıydı. Sanırım ciddi anlamda balayında ne yaptığımızı merak ediyorlardı.
Bu güzel anılarımızı bana da anlatmak düşüyordu.
"O kadar güzeldi ki. Atlas harika bungalov villaların olduğu bir otelle anlaşmış, gittiğimizde bizi mumlar eşliğinde güzel bir akşam yemeği bekliyordu. Sonraki gün deniz güneş ve bol bol gezmekle geçti zaten size de bir sürü hediye aldım."
Anlattıklarım yeterli gelmemiş gibi gözlerini devirmişler ve çantamdan çıkardığım takı poşetlerine gözlerini dahi süzmemişlerdi.
Derin'in konuşmasıyla karşılarındaki şaşkınlığım son buldu ve neyi merak ettiklerini sonunda anlamamı sağladı.
"Ya Azrakuşum onu mu soruyoruz tamam herif romantik onu biliyoruz da sen şu annenle koyduğumuz gecelikleri giydin mi orada, ondan haber ver."
Bu sefer gözlerimi devirme sırası bendeydi. Bu kızlar hiç mi değişmezdi? Her merak ettikleri şey mi aynı olurdu?
"Ya benim kocamla özel hayatımdan size ne?" Bana sinirle kaşlarını çatmışlar ve birbirlerine bakmışlardı. Derin'in Çisem'e karşı olan konuşması kulaklarımızı doldurduğunda bu işin peşini bırakmayacağını anlayabiliyordum.
"Bakın işte giymemiş. Dedim ben size bu Azrakuş balayında bile şort tişört uyur demiştim."
Derin'in bu söylediğine sesli bir kahkaha atmış ve hemen ardından konuşmaya başlamıştım.
"Sanki Atlas'la uyurken bu mümkünmüş gibi de." Benim gülmelerimin arasında gözleri parlayan üçlü bana bakarken fazlasıyla meraklı ve keyifli duruyorlardı.
"Ooo Azracım balayından dönmüşsün." Masamızın hemen yanından işittiğim tanıdık sesle hemen sağıma dönmüş ve karşımdaki yapmacık gülümsemesiyle Ekrem amcanın yeğeni ve Melih'in yeni sevgilisi Elif'i karşımda bulmam bir olmuştu.
Evet bir sen eksiktin. Tam oldun.
"Evet döndüm de bunun seni ilgilendiren kısmını anlayamadım." İmalı ve bir o kadar da iğneleyici cümleme fazlasıyla sinir olduğu seyiren dudaklarından belli oluyordu. Hayır yani evlenmiş ve kendime bir aile kurma konusunda en önemli adımlarımı atmıştım. Bu insanların benimle derdi ne hala anlayamıyordum.
"Atlas Aladağ ile evli olmanın egosunu fazlasıyla yaşıyor gibisin ama dikkat et o adam kolayca silip attığın Melih'e benzemez."
Sanırım şuan sinirim tepeme çıkıyor hamilelik hormonlarımın üstüne biniyordu.
Ya siz Atlas'ı ne kadar tanıyorsunuz da hepiniz birleşmişsiniz gibi bu cümleleri kuruyorsunuz.
Dikkatle baktığım kumral saçlarının çevrelediği sevimsiz yüzü laf soktuğunu düşünmenin keyfiyle renklenmiş gibi duruyordu. Onun bu ifadesi hepten kızgınlık ateşinin içine düşmeme sebep olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Denizkızı (Tamamlandı)
RomansaRomantizm #3 "Sen de gözlerine bir deniz hapsetmişsin sanki. Denizden uzak kalmaya dayanamayan ben, bu gözlerde en çok ihtiyaç duyduğum suların varlığını buluyorum." Denize tapan adamın bu her kelimesinden samimiyet akan ifadesi beni en derinlerime...