Medya;Azra Egeli
Bölüm müziği;Imany-Slow DownHerkese yeniden merhabalar yeni bölümle karşınızdayım:) Ben genellikle üç veya dört güne bir mutlaka bölüm yayımlamaya çalışıyorum.Ama bazen aksilikler de olabiliyor.Ben üniversitede son sınıfım ve ne yazık ki bu sene inanılmaz yoğun ve yorucu geçiyor.Yine de elimden geldiğince Denizkızı ile ilgilenmeye çalışıyorum bir nevi burada kafamı rahatlatıyorum,burası bana keyif veriyor.Birçoğunuzun anlayışlı olduğunuzu biliyorum yine de bunları yazmamın sebebi herhangi bir aksilikte bana çok kızmamanız biraz hak vermeniz:)
Lafı daha fazla uzatmadan sizleri yeni bölüme alacağım umarım beğenirsiniz.Lütfen beğeni ve yorumlarınızı eksik etmeyin.Beni yazmaya teşvik ettiğinizi belirtmek istiyorum:)
Hepinize keyifli okumalar uzunca bir bölüm sizleri bekliyor:)
*****
"Defileye çıkacağını ne zaman söyleyecektin Azra!" Atlas'ın kızgın ve neredeyse bağıran sesine şaşkınlıkla bir karşılık verememiştim,donup kalmıştım.
"Sana diyorum Azra!Kongreden çıktım yanına gelmek için resmen bir kalabalık yardım ama sen yoksun.Derin'den anneni ziyarete gittiğini öğrendim.Sonra diyorum tamam aceleyle çıkmış ama magazin sayfa haberlerinde bir denk geliyor ki Azra hanım defile için hazırlanıyor!"
Ardı arkası kesilmeyen cümleleri ve sinirli sesi beni de öfkeden kavurmuştu.Bu adamla daha dün söz vermemiş miydik biz birbirimize?Sinirlenmeyecek birbirimize öfkelenmeyecektik.Şimdi bu adamın dedikleri de ne oluyordu!
"Atlas benim de yeni haberim oldu.Sana söylemeye zamanım olmadı yani.Annemin yoğun ısrarına karşı gelemezdim!"
Sesimi her ne kadar sessiz tutmaya çalışsam da vurgularımdan içimde kaynayan öfke silsilesinin anlaşılmaması imkansızdı.
"Yani bu demek oluyor ki ben ne dersem diyeyim sen o defileye çıkacaksın öyle mi!Çıkmıyorsun o defileye falan.Kimse göremez seni bakamaz sana!" Onun bu öfke krizi geçiren hallerine sadece ve sadece gözlerimi devirebilmiştim.Atlas'ın öfkesi yorucu güçteydi.
"Ya Atlas ihtiyaç sahibi çocuklar için düzenleniyor bu defile ve kazanılan paranın bir kısmı onların yardımlarına gidecek.Ben böyle iyi niyetle gerçekleştirilmek istenen hele ki annemin en hevesle hazırlandığı defilesine nasıl çıkmıyorum derim!Hem bikinili resimlerim magazin dergilerinde çıkıyor çoğu zaman.Şimdi taşıyacağım elbise ise uzun bir elbise ne diye bu kadar büyüttün ki!"
"O mor bikiniyle çekilen fotoğraflarınla magazin dergilerine çıkamadın ama neden biliyor musun!" Onun bu sorusuyla içimdeki öfkenin yerini amansız bir merak almıştı.
"Nasıl yani?Neden?" Ahizeden gelmesini beklediğim ses yankısını önce derin bir nefese bırakmış hemen ardından fütursuzca kulaklarıma dolmaya başlamıştı.
"Ben engellettim çünkü de ondan!" Duyumsadığım cümlenin ardından şaşkınlıkla ağzımı aralamış ama ne yazık ki ses yetimi yerinde bulamamıştım.Kelimeler adeta boğazımda düğümlenmiş beni kaçışı olmayan bir duruma doğru sürüklemeye başlamıştı.
"Sana inanamıyorum." Soluk gibi verdiğim bu cümle o kadar kısık sesle çıkmıştı ki ben kendim bile sesimi zor duyabilmiştim.
Fakat o bu tepkimi umursamamış konuşmaya devam etmişti.
"Neredesin hala butikte mi?Seni almaya geliyorum.On dakikaya orada olurum." Sanırım annemin Fiori di Fun butiğinin yerini Atlas bile biliyordu.Atlas'ın buyurgan ve kararlı sesine karşılık içimde tarifi imkansız bir öfke akışı daha oluşmaya başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Denizkızı (Tamamlandı)
Roman d'amourRomantizm #3 "Sen de gözlerine bir deniz hapsetmişsin sanki. Denizden uzak kalmaya dayanamayan ben, bu gözlerde en çok ihtiyaç duyduğum suların varlığını buluyorum." Denize tapan adamın bu her kelimesinden samimiyet akan ifadesi beni en derinlerime...