Medya;Azra Egeli
Bölüm müziği;Adele-SkyfallHerkese yeniden merhabalar yeni bölümle karşınızdayım:)
Bu bölümü vize haftamda yazdığımı belirtmek istiyorum burası yine kafamı dağıtmak ve huzur bulmak için sığındığım bir yer oldu:)
Bölümle ilgili beğeni ve yorumlarınızı bana belirtmekten lütfen çekinmeyin.Yorumlarınız bana yazma şevki veren en önemli etkenlerden bir tamesi:)
Lafı daha fazla uzatmadan sizleri yeni bölüme alıyorum.Keyifli okumalar:)*****
Koskoca bir okyanusta küçük bir kaya parçasının üstündeydim.Etrafımı çeperleyen mavilikler evim burasıymışçasına beni sevgiyle sarmalamış,huzurunu bedenime aşılamışlardı.
Huzuru bulduğum bu taşın üstünde aynı zamanda da yorgunluğun o uyuşuk kıpırtısını da barındırıyordu bedenim.Sanki ayaklarım birbirine bağlanmışçasına yorgundum.Bakışlarımı bacaklarıma indirdiğimde orada gördüğüm bir çift bacak değil rengarenk pullarla kaplı ilahi güzelliğe sahip bir kuyruktu.Şaşkınlıkla ve büyük bir hayranlıkla baktığım bu kuyruk bedenime bağlı ve tamamen bana aitti.Uzaklardan işittiğim kulaç sesleriyle dikkatim kuyruğumdan kopup engin maviliklere geri döndü.
Bana doğru yüzen iri beden ve güçlü kollar görüş açıma girdi.Hızlıca yüzen bu adamı görür görmez içimdeki güven ve aitlik duygusu yerini bulmuştu.Evim gibi hissettiğim bu denizin ortası şuan yuvam olmuştu.Çünkü kaptanım,kahramanım,aşık olduğum adam bana kavuşmak için hızla kulaç atıyordu.
Sonunda olduğum yere gelen adam beni benden alan ela gözlerindeki hayran bakışları bir an olsun benden çekmiyordu.Sanki şuan o da aitlik ve yuva hissini bulmuştu.Derince alıp verdiği nefesler tam olarak bunun için mücadele vermiş olduğunu gösteriyordu.Yüzünü çevreleyen siyah kuzguni saçları suyun ıslaklığıyla geriye doğru yatmış,ela gözleri denizin tuzu sayesinde o çok sevdiğim açık güzel rengi almıştı.Bu adamın her bir noktasına ayrı tapıyordum.
"Güzel denizkızıma sonunda kavuştum." Güçlü beden vücudundan damlayan su damlalarıyla bulunduğum taşa çıkmış,güçlü eliyle kuyruğumu okşarcasına elini yukarılara çıkarmaya başlamıştı.Bu o kadar güzel ve o kadar haz verici bir histi ki bir inlemeyi neredeyse dudaklarımdan salacaktım.
Koyulaşan ve gittikçe derinleşen elalar da aynı hazzı benim gibi onun da yaşadığını gözlerime kamçılıyordu.Sonunda dudaklarını da dudaklarıma yaklaştıran kaptanım beni hazzın doruklarına ulaştırmak için fırsat kolluyordu.
"Azrakuşum uyan artık hadi!" Uykumun derinliklerinden,resmen yaşadığım cennetten uzaklaşmama sebep olan ses tabi ve tabiki tek bir kişiye ait olabilirdi.
"Azrakuşum hadi ama!" Yanıma hızla oturan bedenle yatağım sarsıldı ve ben gerçekliğe daha kısa bir sürede geçiş yapmış oldum.
Göz kapaklarımı zorlayarak da olsa açtığımda karşımda gördüğüm Derin'in her zamanki enerjik ve sırıtan hali ağzımda bir küfür gevelememe sebep oldu.
"Ya Derin rüyamın en güzel yerinde yapılır mı bu Allah aşkına?Hayır yani niye beş dakika sonra gelmiyorsun da şimdi geliyorsun bunu bana bir açıklar mısın?" Benim sitemkar ve uykulu sesime kıkırdamıştı.Bu da benim yerimde huysuzca kıpırdanmama ve gözlerimi tekrar kapatmama sebep oldu.
"Rüyanda ne görüyordun bakayım sen?" Derin'in altında binlerce ahlaksız düşünce barındırdığı imalı sesine sadece ve sadece huysuzca homurdanmıştım.
"Bırak da görmeye devam edeyim söz anlatacağım.Şimdi git ve beni rahat bırak." Uykuma tekrar dönmek için rahat bir pozisyon hazırlamaya çalışsam da Derin üstümden örtümü çekmiş ve başımda cırlamaya başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Denizkızı (Tamamlandı)
RomansaRomantizm #3 "Sen de gözlerine bir deniz hapsetmişsin sanki. Denizden uzak kalmaya dayanamayan ben, bu gözlerde en çok ihtiyaç duyduğum suların varlığını buluyorum." Denize tapan adamın bu her kelimesinden samimiyet akan ifadesi beni en derinlerime...