"Nasıl hissediyorsun Michael?" Kadın elindeki kurşun kalemi belgelerin üzerine vurarak renkli saçlı adamın cevabını bekledi. Kırmızı gözlüğü burnundan düşecekmiş gibi görünüyordu.
Michael önünde kenetlenmiş parmaklarına baktı. "Bunu her seferinde sormandan sıkılmış gibi."
"Yardım etmeye çalıştığımı biliyorsun."
"Bunu beni bir hapishaneye kapatarak yapabileceğinizi sanmıyorum." Michael kafasını kaldırdı ve gözleri mavi irisli kadınınkilerle buluştuğunda sertçe yutkundu, parmaklarına bakmaya devam etti yine.
"Seni bir çöplükte buldular, bileklerin parçalanmış halde."
"Geçip gitselermiş o halde." diye mırıldandı nefesinin altından. "Gitmek istiyorum."
Kadın gözlüğünü düzeltti. "Pekala son bir şey." Dedikleri ayağa kalkan Michael'ı durdurmuştu. "Hala bizim birer şeytan olduğumuzu mu düşünüyorsun?"
"Tanrının sizi daha önce cennette bulundurmadığına bahse girecek kadar şeytani olduğunuzu düşünüyorum." dedi Michael odadan çıkmadan önce.
Deliğuanlı maygıl en sefdiğim ahahaha
Veee yine tyrone wells yine ben, bu kez gravity şarkısını ilham aldım sizi baş başa bırakıyorum yeeey
ŞİMDİ OKUDUĞUN
gravity + clemmings (-)
Hayran Kurgu"Nereye gittiğim fark etmez, ruhuma baskıladığını hissedebiliyorum." -Sequel to Sink or Swim- Önce ilk kitabı okumanız önerilir. For you: @muke4world © hoodwincliffings