Yeni Lider

39 5 1
                                    

Şiddetini bütün şehrin üstüne kusan yağmur bulutu, insanların evden çıkmasını engelleyecek, sokaktakilerin evlerine koşma mücadelesi içine sokan yağmurunu yağdırırken, aniden bir ışık parıldayıp söndü. Şimşeğin ışığı, sesinden önce gelmişti. Işık gelmeden önce, camın orada kimse yokken, ışığın gelip gitmesiyle orada biri belirmişti.

Fell, karşısında bir adamın belirdiğini anlamıştı. Yaralanmış, hastaneye kaldırılmış bile olsa karşısında bir adamın sessizce odaya camdan girdiğini anlamıştı. Şimşek, parıldadıktan sonra gürüldedi. O gürüldeme esnasında, camın dibindeki adam Fell'in yanına tek bir hamlede geldi. 

Gelirken hiç bir şekilde ses çıkarmamıştı, görünmemişti. Fell onu hala camın dibinde sanıyordu, oysa ki adam çoktan Fell'in yanına gelmişti. Bütün vücudunu karanlığa gömen adam, Fell'i izlemeye koyuldu. Genç Castle'ın gözleri hala ileriye bakarken, aniden boğazını bir şeyin yakalamasıyla, yorganın altındaki bıçağına sarıldı. 

Bıçağını çıkarmadan önce, onu boğazından yakalayan kişinin Fury olduğunu anladı ve bıçağı geri koydu. "Fury, ertesi gün mü haberin oluyor. Senden takım arkadaşı olunmayacağı konusunda emindim." Karanlıkta gizlenen vücudun sahibi, yumruğunu sıktı. "Sende bir robota yenildin ve hastanelik oldun. Senden de iyi Castle olmazmış." O sırada kapıdan gelen bir ses duydular ve iki adamda kafalarını, odanın öbür tarafındaki kapıya çevirdi. 

Faren elinde tabanca ile girmişti odaya. Fakat Fury'i görünce tabancasını yerine koymuştu. "Gelmene sevindim. Bir gün geçti, anca gelebildin." Fury, Fell'e kenetlenmiş gözlerini Faren'a çevirdi. Siyah saçlı kızın gözlerine bakıyordu, ama Faren onun gözlerine bakamıyordu. "Uzun bir gün oldu. İlgilenmem gereken kişiler vardı." 

"Anatalya mı?" Faren hiç düşünmeden cevap vermişti. Konunun Anatalya'ya gelmesi, Fury'i germişti. Onun bahsinin açılmamasını istiyordu oysa ki. "Hayır, bu hastanenin sahibi diyebiliriz." 

Bulundukları hastane boştu. Terkedilmiş, içeride bulunan eşyaların alınmasına gayret gösterilmediği için her şey yerli yerindeydi. Buranın sahibi olan Glace Etfeu, buradan çok daha iyi hastaneler hizmete sunulduğu için kapadı. Eşyaların ise gidecek yeri olmadığından orada kaldı. Şimdi ise yer altında gizli çalışan kahramanlar için bir hastaneydi. Şanslarına o gün orada hiç kimse yoktu. 

Fell, yatmakta devam ederken Fury, yere düşen televizyon kumandasını aldı. Kırmızı renkte olan açma düğmesine bastı ve yatağın solunda kalan televizyonu açtı. Açtıkları an, karşılarına bir ördek ile bir tavşanın olduğu eskilerden kalma bir animasyon çıktı. Fury, ufaktan sırıtmış bir hale bürünmüşken, Faren boş bakışlar atıyordu. 

Castle yeğeninin ise animasyona ısınmamıştı kanı. "Fury! Çevir şu kanalı. Beş yaşında çocuk değiliz." Sol gözü bantlı Fury, Fell'in sebepsiz yere olan sinirini anlamlandıramadı, hiç bir şey demeden kanalları değiştirdi. Tek tek kanalları geçerken, kapıdan yine bir ses duyuldu.

Bu sefer üçü birden döndü ve elinde tepsi tutan, esmer, olgun bir kadın gördüler. Fury, Faren'a döndü ve eliyle yeni gelen kadını gösterdi. "Claire burada mı? Burada, bu hastanede." Claire, ona anlamsızca bakan Fury'nin neden bu kadar tepki verdiğini çözememişti. "Evet, buradayım... Fury, burası süper kahramanlar için çalışan illegal bir hastane. Bende süper kahramanları muayene eden bir hemşireyim."

Claire, Fell'in yanına yaklaştı ve ona tepsiyi uzattı. Adam, hemşirenin elinden tepsiyi alıp kucağına koydu. Bir kase çorba, ekmek ve hamburger vardı. Claire, elinden tepsiyi bırakır bırakmaz, Fury tarafından ona döndürüldü. Aniden yarım tur dönen Claire, gözünün dibinde, onun gözüne bakan bir adam görünce irkildi. "Ne yapıyorsun?! Elimde tepsi tutuyordum." 

Punishers | Çizginin Öteki TarafıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin