Bölüm-10

41 0 0
                                    

 - Esrarlı davranıp açıklamazsan sana nasıl güvenebilirim ?

- Bana inanmana bağlı.

 - Hiç değil. Bana açıklamana, beni karanlıkta bırakmamana bağlı bence. Nefret ettiğim bir durum!

 - Bana güvenerek ne kaybedersin Grania. İki hafta önce tanışmamıştık bile. Şimdi, birbirimize âşık olduğumuzu düşünüyoruz. Bazı şeyleri çözümlemem için bir iki gün vakit tanıyamaz mısın bana ? Ayağa kalkmış, ceketini giyiyordu. Tony O'Brien az önce Mountainview Koleji'nin sıkı olmadığını ne vakit isterse derse gidebileceğini söylemiş biri olarak birden çok acelesi varmış gibi hareket ediyordu.

 Aidan Dunne öğretmenler odasındaydı. Heyecanlı görünüyordu. Sanki ateşi vardı. Gözlerinde doğal olmayan bir parlaklık gözleniyordu. Hayal ürünü birtakım saplantıların kurbanı mıydı yoksa ? Öyle olmasa nasıl olur da kendi yaşlarında, hiç güvenilmez bir adamın biricik kızım baştan çıkarttığını düşünebilirdi ?

 - Aidan, seninle bir an önce konuşmam gerek, demişti Tony O'Brien fısıltı halinde o sabah.

 - Belki okul çıkışında olur, Tony...

 - Hayır, şu anda konuşmalıyız. Gel, kütüphaneye gidelim.

 - Beş dakika sonra zil çalacak, Tony.

 - Zilin canı cehenneme. Aidan'ı ite kaka öğretmenler odasından sürükleyerek çıkarttı.

 Kütüphanede altıncı sınıftan iki çalışkan kız vardı. İçeri giren ikiliye şaşkınlıkla baktılar.

 - Dışarı, dedi Tony kızlara, karşı çıkmalarına meydan vermeyen bir ses tonuyla.

 Bir tanesi tartışmaya kalktı. "Ama biz burada çalışıyoruz, araştırma..."

 - Ne dediğimi duymadınız mı?

 Bu kez ne demek istediğini anlamışlardı. İkisi birden kütüphaneyi terk etti.

 - Çocuklara böyle davranamazsın. Bizim görevimiz onları kütüphaneyi kullanmaya özendirmek, gece kulüplerinde çalışan fedailer gibi kapı dışarı atmak değil. Nasıl bir örnek olduğunun farkında mısın ?

 - Bizler burada örnek olmak için değil öğretmek için bulunuyoruz... Kafalarına bilgi sokmak için. O kadar basit.

 Aidan sanki tokat yemiş gibi Tony'nin yüzüne baktı. Bir süre sonra, "Akşamdan kalma bir kafayla yaptığın yarım yamalak felsefeleri lütfen kendine sakla. Sabahın bu saatinde bu saçmalıkları dinleyecek halim yok. Aslına bakarsan hangi saatte olursa olsun dinlemek istemem. Bırak da dersime gideyim."

 - Aidan. Tony O'Brien'ın sesi değişmişti. Aidan, beni dinle. Müdür ben olacağım. Aslında bunu gelecek hafta açıklayacaklardı, ama bence bugün açıklamaları daha uygun olur.

 - Ne, ne... Neden? Aidan midesine bir yumruk yemiş gibiydi. Çok erkendi, henüz hazır değildi. Kanıt da yoktu. Hiçbir şey hazır değildi.

 - Kafanı dolduran saçmalıklardan kurtulman için, o görevin sana verileceğim sanarak dolaşmaman için... hem kendinin hem yakınlarının canımn sıkılmaması için... üzülmemeniz için... Bütün bunlar için.

 Aidan, Tony O'Brien'a baktı. "Bana bunu neden yapıyorsun Tony? Neden? Farz edelim ki o görevi sana verecekler, neden ilk işin beni buralara sürükleyip burnumu sürtmek oluyor? Gerçek neden Mountainview'a hiç metelik vermediğin halde o görevi sana vermiş olmaları mı? Hiç onurun yok mu senin? Böbürlenmeye başlamadan en azından Yönetim Kurulu'nun görevi sana teklif

İtalyanca Aşk BaşkadırHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin