Apartman mı demeliydi acaba ? Kat mı ? Kalacak bir yer mi? Basit bir yer, dedi Signora.
Bu yörenin şehrin en moda yeri olduğunu, herkesin burada oturmak istediğini duyunca hevesi kursağında kalmıştı. Burada çatı katlan vardı, pop starlar oteller satın alıyordu, iş adamları ise ev arıyorlardı. Lokantadan geçilmeyen bir bölgeydi. Şu sıralar en gözde yerdi.
- Anlıyorum, dedi Signora. Gerçekten anladığı bir şey vardı. O da geri döndüğü bu şehir hakkında öğrenecek çok şeyi olduğuydu. Lütfen kalabileceğim fazla pahalı olmayan bir bölge adı verir misiniz? O kadar gözde olmayan bir yer?
Genç kız uzun, koyu kızıl saçlarını salladı. Neresini söyleyeceğini bilemiyordu. Signora'mn tamamen parasız olup olmadığını çözmeye çalışıyor gibiydi. Kira parasını çıkartmak için çalışması mı gerekecekti? Bir iş bulursa ne kadar çalışabilir diye merak ediyordu.
Signora kıza yardımcı olmaya karar verdi. "Bir haftalık yatak ve kahvaltı param var, sonra ucuz bir yer tutup çalışmam gerekecek. Belki çocuk bakarım."
Genç kızın bakışları kuşkuluydu. "Çocuk bakmak için genelde daha genç insanlar aranıyor."
- Belki bir lokantanın üstünde bir oda bulur, lokantada çalışırım.
- O konuya da fazla umut bağlamam yerinizde olsam... Hepimiz böyle bir iş peşindeyiz. Çok zor bulunan işler bunlar.
Kız iyi biriydi. Signora'ya acıdığı belli oluyordu. Signora'mn bu ifadeye alışması gerekecekti. Üstünün başının düzensizliğini saklamak için daha kesin bir tavır almaya karar verdi. Ne dediğini bilmeyen yaşlı bir kadın izlenimi vermemek için her yolu deneyecekti...
- Önlüğünde yazılı olan senin adın mı? Suzi?
- Evet. Annem Suzi Quatro'nun hayranıymış da... Karşısındakinin boş bakan gözlerini fark edince, Hani şu şarkıcı... yıllar önce çok ünlü olan... ama belki ünü İtalya'ya kadar gelmedi...
- Eminim öyledir, ama o yıllarda ben müzik dinlemiyordum.
Bak, Suzi, zamanını kendi sorunlarım için almak istemem, ama iki dakika yanımda kalıp bana ev bulabileceğim ucuz yerlerin nerede olduğunu söylersen çok sevinirim.
Suzi, Signora gençken şehir dışı sayılan ufak yerlerin, köylerin adını saydı. Şimdi oraları işçi kesiminin oturduğu yaygın yerleşim bölgeleri olmuştu. O bölgelerde yaşayanlardan çoğu, çocukları büyüyüp evi terk ettiğinde bir odalarını kiraya vermek isteyebilirlerdi. Kirayı nakit olarak aldıkları sürece... Durumunun kötü olduğunu söylemesine gerek yoktu. Fazla açık sözlü olmamak daha iyi olurdu.
- Ne kadar iyisin, Suzi. Bu yaşta böylesine akıllı olmayı nereden öğrendin ?
- Onların arasında büyüdüğüm için neyin ne olduğunu çok iyi bilirim.
Signora böylesine iyi bir genç kızı daha fazla meşgul etmemesi gerektiğini düşünüyordu. Kahve parasını ödemek için elini çantasına uzattı.
- Yardımların için çok teşekkür ederim. Çok faydalı oldu. Yerimi bulup yerleştikten sonra gelir sana ufak bir armağan getiririm.
Suzi'nin bir an için kararsızlıkla dudağını ısırdığını gördü. Sanki bir karar vermesi gerekiyor gibiydi...
- Adınız ne? diye sordu.
- Sana komik gelecek biliyorum, ama adım Signora. Resmî olmak için söylemiyorum, bana herkes bu adla hitap eder, ben de bundan hoşlanırım.
- Nasıl bir yer olduğunun fazla önemi olmadığından emin misiniz ?
- Kesinlikle... Doğru söylediği yüzünden belliydi. Signora'mn çevreyle fazla igilenen insanları anlamadığı anlaşılıyordu.