Son Druid (efsane Leydiler Serisi 3)(TAmamlandı)

uyandın Eva

Bu güzel haberden sonra akşam yemeği lord mcfield'a ragmen güzel geçmişti. Lisa ve alex tebrikleri kabul ederken lord mcfield kendisine karşı ilgisiz davranan mcdonaldlara öfkeliydi.
" baksana Marcus nasıl da mutlular "chris sinsi sinsi gülümseyerek yanındaki marcus'a bakıyordu.
" evet lordum bilmiyolar ki intikam ateşi yakın"
" doğru marcus intikam zamanı" onlar fısıldarken uzaktan onları izleyen sam' in farkında değillerdi. Sam geldikleri andan beri gözlerini onlardan ayırmıyordu.

" lordum artık tebrikler bittiyse nişan için gün belirlesek sonuçta ilgilenmem gereken bir klanım var" chris'in cümlesiyle herkes susmuş ona bakıyordu. Emily ise soluk almayı bırakmış elleri titreyerek tabağına bakıyordu. Sam öfkeden titrerken alex te gerilmişti.
" lord mcfield ne bu aceleniz hem kız kardeşimin fikri de önemli sabırlı olmalısınız"
" ben yeterli sabrı gösterdım alex" chris'in sesi yüksek çıkmıştı.alex olduğu yerde öfkeden kızarırken lisa elini tutmuş sakinleşmesini fısıldıyordu. Alex derin bir nefes alıp lisaya baktı. Bu kadın onun huzuruydu ve şimdi de bebeği vardı tabiki.
" bunu yarın karar vereceğimize emin olabilirsiniz lordum. Şimdi ilgilenmem gereken bir karım var dinlenmeye çekileceğiz iyi geceler" diyerek lisa ile masadan ayrılmıştı. Masada sadece emily, sam ve will vardı.
" artık asil olmayanları da masada oturtuyosunuz galiba lord will"
"sam ordular komutanımız ve ailemizden biri" diyerek sam' i savunmuştu.
" demek öyle" chris kendisine öfkeyle bakan sam'e sinsi sinsi gülümserken emily bu gergin ortama daha fazla dayanamayarak izin isteyip masadan hızla kalkmıştı.
" sevgili nişanlımda kalktığına göre bende dinlenmek için odama çekiliyorum "
" peki lordum, iyi geceler" diyerek will'de masadan kalktığında sam hızla em'in odasına çıkmıştı kimseye görünmeden. Kapıyı tıklamış ve ardından em kapıyı açtığı an ona sımsıkı sarılmıştı. Bu kadını kaybetmeye dayanamazdı. Emily onun yaşama sebebiydi.
" em ağlama " sam kendisine sarılmış hıçkırarak ağlayan emily'i sakinleştirmek için saçlarını okşayıp, sımsıkı sarılmıştı.
" seni kaybedemem sam"

" bende emily buna asla izin vermeyeceğim" em dudaklarında sam'in sıcaklığını hissettiği an tüm dertlerini, sıkıntılarını unutup aynı tutkuyla karşılık vermişti. İki aşık için zorlu günler yakındı ama ikiside şuanı yaşamakla meşguldü.

" alex, Em konusunda kararın ne olucak onu mutsuz görmek istemiyorum"
" sen bunları düşünme bebeğimizle ilgilen sevgilim" alex, lisanın daha fazla endişelenmesini istemiyordu. Yinede bu konuyu halletmesi gerekliydi. Yarın zor bir gün olucaktı.

Chris ve marcus ise yemekten sonra odalarına çekilmişti. Marcus gün içerisinde kimseye farkettirmeden lisanın odasına girmiş ve büyü için gerekli olan kişisel bir eşyasını almıştı.
" bu tarağı ne yapacaksın"
" eva'nın sihrini hissetmem gerek şimdi lordum gidin dinlenin yarın sonun başlangıcı artık"
" peki Marcus " diyerek odayı terk etmişti chris.
Marcus aylardır uğraştığı büyü için gerekli son eşyayı da almıştı.
" huzurlu uykulara veda et leydi mcdonald,çaldığın ruhun uyanma vakti geldi" marcus tarağı yanan şömineye attı ve büyülü sözlerin vakti gelmişti.

" ulu druidler,arafta sıkışan ruhlar zamanı geldi karanlık orman büyücüsüne sesleniyorum sesimi duy ve uyan , uyan eva!"
Büyücünün son cümlesiyle odadaki tüm ışık bir anda sönmüştü. Marcus mumları tekrar yakmaya uğraştığında arkasından gelen sesle olduğu yerde donup kalmıştı.

" merhaba eski dostum" eva bedenen olmasada ruhen marcusun karşısındaydı.

" eva geri döndün"

" hayır marcus bu sadece ruhum, bedenim hala o kadında"evanın ruhu odada süzülürken marcus asırlar sonra onu tekrar gördüğü için mutluluktan ağlayacaktı nerdeyse.

" fazla vaktim yok benim güzel orman cinim, ne yapman gerekli biliyorsun o kadın ölmeli "eva marcusun etrafında süzülürken marcus hayranlıkla izliyordu.

" seni bekliyorum marcus" evanın sesi yavaş yavaş kaybolurken mumlar yeniden yanmaya başlamıştı.
" başarıcam aşkım yeniden birlikte olucağız" marcus uzun zamandır ilk kez huzurlu olduğunu hissediyordu. O kadın ölücekti gerekirse kendi eliyle öldürecekti.

Aynı vakitlerde lisa gördüğü rüyanın etkisiyle uyanmıştı. Evanın ruhu onuda etkilemişti.
" iyi misin lisa ne oldu" lisa göz yaşlarına hakim olamıyordu.

" hatırlıyorum alex öldüğüm günü hatırlıyorum artık,o kadını gördüm" lisa rüyanın etkisiyle titrerken alex'e sımsıkı sarılmıştı. O günü yeniden yaşamış o acıyı yeniden kalbinde hissetmişti.

" sakin ol sevgilim artık herşey yolunda yanındayım lisa"

" korkuyorum alex"

" korkma aşkım yanındayım bak artık bebeğimizde bizimle" alex karısının karnına elini koymuş okşarken lisada sakinleşmeye başlamıştı. O günü tekrar yaşamak lisa için korkunçtu. O kadın yüzünden ölmüştü. Asırlardır sevdiği adamdan ayrı kalmıştı. Acısı hala tazeydi.

" herşeyi hatırlıyorum alex yaşadığımız herşeyi"

" bizi, geçmişimizi hatırlıyor musun"

" evet her anını" alex duyduklarıyla ilk başta şaşırsada geçmişi hatırladığı için mutluydu. Ama gariplik olduğunu hissediyordu. Yarın ilk iş marwinle görüşmek olucaktı.

Marwin ise evinde hissettiği büyünün gücüyle aniden uyanmıştı. Bu hissettiği güç evanın sihriydi.

" demek uyandın kardeşim" marwin artık işlerin daha zor olacağını biliyordu. Ama ne olursa olsun ailesini koruyacaktı.
Yeniden aynı acıların yaşanmasını engelleyecekti.