asla

6.8K 527 19
                                    

burda ne arıyorsun lisa" alex sinirliydi.
" sana söylemem gereken birşey var"
" akşamı bekleyemez miydin. Bu kadar adamın içinde ne işin var" lisa alex i ilk anda anlayamasa da arkasından gelen kılıç sesleriyle karşısındaki manzaraya bakakalmıştı. Onlarca yarı çıplak kiltli adam dövüşüyordu.
" lisa" lisa alexin öfkeli sesiyle kendine gelmişti.
" sakin ol alex"
" tamam şimdi konuş"
" benimle böyle bağırarak konuşamazsın alex mcdonald"diyerek ayaklarını yere vurmuştu. Alex ise tanrıdan sabır diliyordu sadece.
Lisa biraz daha durursa tüm cesaretini kaybedeceğini biliyordu.derin bir nefes aldı.
" peki lisa sorun ne"
" şimdi bir anda söyleyeceğim ve sen susacaksın anlaştık mı" alex meraklanmıştı.
" dinliyorum lisa"
" peki alex" derin bir nefes aldı.",buraya ilk başta isteyerek gelmedim ama artık burda kalmak istiyorum"
" buna sev.."lisa alexi susturmuştu.
" dinle sadece ve birşeyi farkettim bunu ilk ve son kez söyleyeceğim" lisa kıpkırmızı olmuş elleriyle oynuyordu.
" söylesene lisa" alex karşısında kıvranan lisayı gördükçe ne diyeceğini merak ediyordu.
Ve o an Lisa aniden alexin dudaklarına yapışmış ve geri çekilerek
" seni seviyorum alex" demiş ve arkasına bakmadan koşmuştu..

###########################

Alex öylece ne diyeceğini bilmeden tepeye doğru koşan lisaya bakakalmıştı.Haftalardır lisadan bu iki kelimeyi duyabilmek için ne kadar da uğraşmış, onu unuttuğunu düşündüğü tanrıya bile dua etmişti. Lisa onu seviyordu,7 asırdır hasretiyle yakan kadın onu seviyordu. Alex birden kendine gelmiş gür bir kahkaha atmıştı.
" bende seni seviyorum kadın" diyerek bağırmış kendine bakan askerlere ters bir bakış atıp lisanın peşinden tepeye koşmuştu.

Lisa nefes nefese sırtını ulu meşeye vermiş az önce yaşanılanları düşünüyordu. Tamam cesur bir kadındı ama böyle bir itiraf... Utançtan kıpkırmızı olduğuna emindi.

" lisa"

Lisa ismini duyduğunda kalbinin heyecandan duracağına emindi. Onun suratına nasıl bakacaktı. Derin bir nefes aldı eli kalbinin üstünde arkasını döndüğünde alex tüm içtenliğiyle gülümsüyordu. Bu adamı her gördüğünde kalbinin yerinden çıkacağını hisseder olmuştu ve eli ayağı birbirine  karışıyordu artık.

" alex lütfen birşey söyleme daha fazla utancı kaldıramam"

Alex yavaşça lisaya yaklaştı ve rüzgarlı tepede uçuşan saçlarını kulağının arkasına itmişti. Sadece uzun uzun gözlerine baktı ve ardından onu kendine çekip sımsıkı sarıldı.

" bende seni seviyorum lisa,hep sevdim 7 asır yaşadığım her gün sevdim" diyerek saçlarını öpmüştü. Lisa şaşkındı ve bu anın bitmemesini diliyordu. Onun kolları o kadar huzur vericiydi ki. Sonsuza kadar böyle kalabilirdi. Hayatı boyunca hiç hissetmediği kadar huzur doluydu. Demek ki aşk buydu. Bu duyguyu ilk kez yaşıyordu. O da sımsıkı sarıldı.

" lisa,seni bir daha kaybedemem"lisa başını kaldırmış kendisine bakan savaşçıya gülümsüyordu.

" kaybetmeyeceksin alex hep yanında olucağım,bazı şeyleri hatırlıyorum ama çoğu şey bulanık. Hatırlamak istiyorum alex yaşanılan her şeyi"

" hatırlayacaksın aşkım,hatırlayamazsan da daha güzel anılarımız olucak,sen  ben ve çocuklarımız"

" çocuklar mı"

" evet düzinelerce sana ve bana ait çocuklar" lisa ne diyeceğini bilmiyordu ama şuan okadar mutluydu ki hayal ettiği herşey alex ile gerçekleşiyordu. Kalabalık ve sevgi dolu bir aile başka ne isteyebilirdi ki bu dünyadan.

" Daha fazla ayrı kalamam senden ve düğün hazırlıklarını hemen başlatacağım"

" acele etme alex hem şimdi emily mutsuzken ben mutlu olamam"

" merak etme sevgilim onu da hallediceğiz hep beraber yeter ki sen yine inat etme"

Lisa kahkaha atmıştı mutlulukla.

" ben inatçı değilim alex"

" bir keçiden farkın yok lisa" lisa elleri belinde ayağını yere vurarak alexe bakıyordu.

" sadece istemediğim birşeyi yapmaktan hoşlanmıyorum" alex karşısında ona dik dik bakan lisayı ani bir hareketle sırtına almış ve kaleye doğru yürümeye başlamıştı. Lisa ise bu ani tepkiye karşı savunmasız kalmış sadece çığlık atabilmişti

" hemen beni indir alex"

" hayır müstakbel karıcım"

" alex lütfen yol boyu poponu izleyemem"

"buna alış lisa sensiz bir gece daha geçiremem hem kadınlar popomun güzel olduğunu söylemişlerdi"

" diğer kadınlar mı alex mcdonald beni hemen indir ve diğer kadınlara git" alex gür bir kahkaha atmış ve lisayı indirmişti. Lisa gözlerinden ateş çıkarırcasına gülen alexe bakıyordu.

" size iyi eğlenceler lordum" diyerek arkasını dönmüş giderken alex belinden sarılıp burnunu saçlarına gömmüş kulağına arzuyla fısıldıyordu.

" senden başka hiç bir kadın yatağımı ısıtamaz leydim" lisanın tüm tüyleri diken diken olmuştu alex in arzu dolu sesiyle.

" artık kaleye gidelim yoksa düğün gecesine kadar bekleyemeyeceğim" demişti boğuk bir sesle ve kızaran lisa sadece başıyla onaylamıştı.

İki aşık el ele kale kapısından girerken beklenmedik bir misafir onları bekliyordu.

" demek ki kaleden ayrı kaldığım günlerde bazı şeyler yoluna girdi" marwin gülümseyerek iki aşığa bakıyordu.

" marwin nerelerdeydin beni bu barbarla yalnız bıraktın utanmalısın" alex homurdanarak öksürmüş lisa ise bozulan alexin yanaklarını öperek keyfini yerine getirmişti.

" üzgünüm leydim 7 asırdır lordumun yanındaydım ve bir süre yalnız takılmanın iyi olacağına karar verdim" demişti muzipçe, aslında kaleden ayrılması için önemli sebepleri vardı.

" peki öyle olsun ben emilynin yanına gideceğim ve marwin yine habersiz gitme" diyerek marwinin yanağından öpmüş ve arkasında kıskanç bir lord bırakmıştı.

" gelinime bir daha dokunursan seni mahvederim eski dost" marwin elleri havada ben masumum dercesine bakıyordu.

" şimdi konuş bakalım neler oluyor" alex önemli bir sebep olmasa marwinin gitmeyeceğini bilecek kadar tanıyordu onu.
" senden de birşey kaçmıyor lordum"
" sorun ne dostum" marwin konuyu nasıl açıklayacağını bilmiyordu birlikte taş banklara oturdular.

" marcus yaşıyormuş alex"

" marcus mu o şeytanı ölmüştü"

" bende öyle biliyordum taki karanlık ormanda ki büyüyü hissedene kadar" alex huzursuzdu.

" biri onu korumuş ve saklamış"

" bu imkansız büyücüler herkese herşeyi unutturmuştu"

" o bir orman cini ve muhtemelen orman onu korudu ve intikam istiyor" alex öfkeyle yerinden kalkmıştı.

" bir daha onu benden almalarına izin veremem"

" sakin ol alex, lisayı yaşatan evanın büyüsüydü ve o şeytan evanın dirilmesini istiyor "

" bunu nasıl yapacak" marwin ne diyebilceğini bilmiyordu. Alex bunu duymaktan
hoşlanmayacaktı.

" lisayı öldürerek" alex olduğu yerde donup kalmıştı. Aynı şeyleri tekrar yaşamak mı. Buna asla izin veremezdi.

" bu asla olmayacak marwin duydun mu"

" izin vermeyeceğiz alex merak etme sadece ona yardım eden insanı en yakın zamanda bulmalıyız, bizi ona götürecektir"

" ölümü bu sefer benim elimden olucak o iblisin" marwin tehlikenin farkındaydı ve tek başına başaramayacağını biliyordu en yakın zamanda yüce druidlerle görüşmeliydi.

Son Druid (efsane Leydiler Serisi 3)(TAmamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin