Son Druid (efsane Leydiler Serisi 3)(TAmamlandı)

bebek

Lord mcfield erken saatlerde mcdonald sınırlarına gelmişti. İstediği evlilik falan değildi intikamdı sadece. Ama leydi emily gördüğünde evliliğin hiçte kötü bir fikir olmadığına karar vermişti. Sonuçta bir lorddu ve topraklarının varise ihtiyacı vardı. İstediği gayri meşru bir varis değildi. Kral tarafında kabul görmüş bir varisti. Bunun içinde emily biçilmiş kaftandı.

" her şey istediğin gibi oluyor marcus" chris kalesinden ayrılırken marcus'u da yanında götürmüştü. Bir kaç haftadır takip edildiğinin farkındaydı ve onu karanlık ormanda bırakacak kadar da güvenmiyordu.
" evet lordum ikimizde istediğimiz herşeye kavuşacağız çok az kaldı"marcus"un sesi bir yılan tıslaması kadar rahatsız ediciydi.
" bu sesine bir çare bulmalısın herkes bir yaratık olduğunu anlayacak"
" böyle daha iyi mi lordum" marcus ufak bir büyü mırıldanmış hem sesi hemde görüntüsü birden değişmiş şuan ellili yaşların sonunda bir görüntü sergiliyordu. Bu chris'i bile şaşırtmıştı.
" böylesi daha iyi, seni sadık bir hizmetçim olarak tanıtıcam burada çok fazla zaman kaybetmek istemiyorum biran evvel dönmeliyiz. Mcdonaldlar kabul etmek istemesemde zeki insanlar" marcus başıyla onaylayıp karşı tepedeki kaleye bakıyordu.

" az kaldı sevgilim yine birlikte olacağız.."

Alex bugün lord mcfield ın geleceğini bildiği için bunu akşam ki yemekte ailesine bildirmişti. Kimse bunu iyi karşılamasada onu kalede misafir etmeye mecburdu. O kadar huzursuzdu ki bütün gece uyuyamamış lisayı izlemişti.  Onun gelmesi lisa için tehditti.

Öğleye doğru beklenen misafirler kale kapısından giriş yapıyordu.
Emily, lord mcfield'i gördüğü zaman destek almak için lisaya sokulmuştu. Lisa da en az onun kadar endişeliydi.
" lord mcfield kaleme hoşgeldiniz bu kadar erken beklenmiyordunuz". Alex onu misafir etmekten hoşnutsuz olduğunu belli etsede bu chris'in umrunda değildi.

" hoşbuldum lord alex geleceğimi bildirmiştir " chris ondan beklenmeyen bir zarafetle attan inmiş emily'e bakıyordu.
Emily bu adamı gördüğünde hissettiği mide bulantısına engel olamıyordu.

" leydim her zamanki gibi çok güzelsiniz sizinle nişanlanarak ne kadar şanslı olduğumu bugünde hissediyorum"  chris'in dudaklarını elinde hisseden emily çaresizce sam'e bakıyordu. Sam ise öfkeden tüm kaleyi yıkabilirdi. O adam nasıl olurdu da sevdiği kadına dokunabilirdi. Öfkesine hakim olamıyordu.
" sakin ol sam" will sam'in öfkesini gördüğünde yanına gitmiş onu sakinleştirmeye çalışıyordu. O da bir kaç gündür aralarındaki ilişkiyi öğrenmiş ve sam'i uzun süredir tanıdığı ve güvendiği için bu ilişkiye olumlu bakmıştı.
" sağolun lordum" emily de hala chris'in ilgisinden kurtulmaya çalışıyordu.
" odanıza çıkın dinlenin lord mcfield akşam yemeğinde görüşürüz"demişti alex araya girerek.
" peki bu arada bu özel hizmetlim mark burda kaldığım sürede benimle ilgilenecek ona da yakınımda bir oda verirseniz memnun olurum lordum"  alex başıyla onaylamıştı sadece.
Marcus kaleye adım attığı ilk an gözleri sadece lisayı görmüştü.  Bu aurayı nerde görse tanırdı.  Evanın ışığı hala bu değersiz ölümlüde parlıyordu.
" mark beni takip et" marcus chris'in sesiyle kendine gelmişti.
" peki lordum" diyerek chris'i takip ederken hala gözleri lisanın üstündeydi.

Lisa bu yaşlı adamı gördüğünde ona birini hatırlatıyordu. Ama kim olduğunu bir türlü anımsayamıyordu.  Bu his çok rahatsız ediciydi.
" lisa iyi misin" alex ise lisanın bembeyaz olmuş suratına bakıyordu.
" iyiyim alex sadece kendimi iyi hissetmiyorum" dediği anda sanki toprak zemin ayağının altında kaymıştı.
" lisa... " alex az önce bayılan karısını kucakladığı gibi odasına çıkarmış ve şifacıyı çağırmıştı. Şifacı yaklaşık yirmi dakikadır lisayı muayene ediyordu ve ayılmasına yardımcı olmuştu.

" neyi var şifacı" alex lisayı öyle baygın gördüğünde nefesinin kesildiğini hissetmiş ve korkmuştu.
" leydimiz iyi lordum,hatta çok iyi"alex hala yaşlı kadının ne dediğini anlamamış kendine gülümseyen lisaya bakıyordu.
" leydimiz hamile, bir varisiniz olucak" alex biran doğru mu duydum diye şifacıya bakarken lisa alex'in şaşkın suratını görünce kahkahasına engel olamamıştı. Baba oluyordu.
"baba oluyorum"  alex'te öyle  gür bir kahkaha atmıştı ki tüm kalenin duyduğuna emindi lisa.
" tanrım bunun için o kadar zamandır dua ediyordum ki."
" sevgilim sonunda lanetimizde kalkacak "
" lanet umrumda değil lisa,ikimizin bebeği o beni o kadar mutlu ettin ki"
Alex sımsıkı karısına sarılmıştı. Yedi asırdır çektiği tüm acılar,umutsuzluklar,yalnızlık herşey sona ermişti.  Artık alex'in tek bir amacı vardı,ailesini korumak...