Son Druid (efsane Leydiler Serisi 3)(TAmamlandı)

son druid

,
günaydın yengecim bakıyorum da gece çok yogun geçti galiba uyanamadın" lisa bir lokma almış tam yutarken emilynin sözleriyle öksürük krizi geçiriyordu.

Alex lisa öksürmeye başlayınca yanına gitmiş su içirmeye çalışıyordu.

"sakin ol lisa" alex lisa'ya imalı bakarken emily yerinde kıkırdıyordu.

"ah emily sadece uyuduk" lisa utançtan pancar gibi olduğuna emindi artık.

"neyse yengecim öyle diyorsan"emily göz kırparak kahvaltısına dönmüştü.

Bir süre sessizce kahvaltı yapmışlardı.Ta ki alexin sesini duyana kadar.
############################

Lisa emily'e ne cevap vereceğini bilemez durumdaydı,neyse ki alexin konuşmasıyla tüm dikkat lisadan alexe dönmüştü. Ciddi bir konu gibi görünüyordu. Çünkü alexin suratında garip bir ifade vardı.

" bugün mckinnan klanı beyi ve büyükleri gelicek benimle görüşmek istedikleri bir konu olduğunu bildirdiler" herkes merakla alex'i dinlerken sadece emily başını eğmiş parmaklarıyla oynuyordu.

"emily iyi misin? Neyin var" emily nin tüm neşesi sanki saniyeler içinde uçup gitmişti.
Lisa emily ile konuşurken bir yandan da alex onlara bakıyordu.

" aynı konu mu alex eğer öyle ise benim kararımı biliyorsun" will ciddi bir ifade ile alex'e bakıyordu. Lisa ise titreyen emilyle ciddi bir konu olduğunu seziyordu.

"bu konu ciddi kardeşim kararımızı bekliyorlar ve emily hala birşey söylemedi"

"alex,emily'e istemediği bir evlilik yaptıramazsın" will öfkeyle yerinden kalkmıştı. Mary de öfkeli kocasını sakinleştirmeye çalışıyordu.

" yeter! Lisa lütfen gidelim burdan" emilynin öfkeli sesi oradakileri bir anda susturmuştu.

Genç kız ağlamamak için dudaklarını ısırıyordu resmen.
Lisa hızla dışarı çıkan emilye yetişmek için koşarak salonda çıkarken alexin sesiyle olduğu yerde kaldı.

" lisa, senin kalkmana izin vermedim"alex buz gibi bir sesle konuşuyordu. Lisa bir an olduğu yerde donup kalmıştı. Sabah yanında uyandığı alex gitmiş bambaşka bir alex vardı karşısında.

" dur bakalım, sen bana emir verecek konumda değilsin" lisa alexin öfkesine aynı öfkeyle karşılık vermişti.

"lisa beni kızdırma" alex lisadan böyle bir tepki beklemiyordu.

" ben emir vereceğin klanında yaşayan biri değilim hem böyle olsaydım bile bana böyle davranmana izin vermem" lisa herkesin şaşkın bakışlarıyla öfkesini kusuyordu.

"hepiniz dışarı çıkın hemen, lisa sen kal" alexin sesi tüm kaleyi inletmişti.

"hayır alex öfkelisin lisaya zarar verirsin çıkmayacağım" will lisa ve alexin arasına girmiş ardından da lisayı arkasına çekmişti.

" will, bir daha uyarmayacağım,hemen dışarı!" mary de dolu gözlerle will bakıyordu.

" will lütfen çıkalım alex lisaya zarar vermez eğer çıkmazsak daha kötü olucak" mary will kolunu tutmuş ikna etmeye çalışıyordu. Neyse ki will karısının sözleriyle ikna olmuş yine de uyaran gözlerle alexe bakmayı da ihmal etmemişti.

Alex will'in ardından çarparak kapıyı kapatmış ve yavaş adımlarla lisaya doğru ilerliyordu. Lisa ise öfkeli adamın karşısında dimdik durmaya devam ediyordu. Yinede onun öfkesiyle karşı karşıya kalmamak için açık olan teras kapısına doğru hareket edecekken,

" aklından bile geçirme"diyen alex in sesiyle olduğu yerde kalmıştı.

Alex lisanın herkes önünde karşısında dimdik durmasına öfkelensede yinede hoşuna gitmemiş değildi.

Karşısında ki kadın o tanıdığı lisaydı. Asi,öfkeli ve inatçı işte alex bu lisaya aşıktı. Dik başlı ve boyun eğmez tam bir bey hanımıydı.

Öfkesi biran da uçup gitmişti. Arkası dönük lisaya doğru giderken yinede onu bu davranışından dolayı uyaracaktı.

" demek ben sana emir veremem" alex lisanın kulaklarının dibinde boynuna eğilmiş erkeksi sesiyle konuşuyordu.

Lisa onun öfkeyle bağırıp çağırmasını beklerken şaşırıp kalmıştı.

" ben senin müstakbel eşinim ve sende bu klanın gelecekteki hanımısın" alex bunları söylerken lisanın boynuna ufacık bir öpücük kondurmuştu.

Lisa ne diyeceğini bilemez bir halde korkudan mı yoksa şevkten mi bilinmez bacakları titriyordu.

Alex lisanın bu öpücükle titrediğini farkedince yüzündeki gülümsemesiyle onu vücuduna yapıştırmış ve şimdi dudakları heran birbirine değecek kadar yakındı.

"bırak beni alex" lisanın sesi titriyordu.

"neden sevgilim yoksa sende karşılık vermekten mi korkuyorsun" alex bir yandan konuşurken lisanın yüzüne ufak ufak öpücükler kondurmaya devam ediyordu.

"karşı koyma lisa bunu kabul et sen benimsin" lisa bu cümleyle ne diyeceğini bilemedi.ama daha fazla böyle kalamazdı ve bir adım geriye kaçtı.

"emilye, bana böyle davranamazsın bırak beni ben ne sana ne bu dünyaya aidim"
lisa alexin karşısında yeniden dik durmaya başlamıştı.

"ister kabul et ister etme lisa sen bir mcdonalds ın ve benim eşimsin nişanı unut bir haftaya evleniyoruz" lisa ağzı bir karış açık ona sırıtan alexe bakıyordu.

"şimdi git akşam görüşücez aşkım" lisa koşarcasına salondan çıkmış merdivenlere varmıştı.

Will ise alex ona zarar vermesin diye hala yakında beklerken lisayı görünce şaşırmış ve salondan gelen alexin kahkahasıyla afallamıştı.

" will merak etme ona asla zarar veremem onu herkesten çok severken asla"

" çok öfkeliydin alex,korktum lisa iyi bir kız "
" evet ve o yüzden haftaya evleniyorum" will uzun zamandır ilk kez alex i mutlu görüyordu ve bunu lisaya borçluydu.

Lisa korku,heyecan ve panikle hızla merdivenleri çıkmış ve derin bir nefes alıp emilynin odasına girmişti.

Emily yatakta ağlarken maryde ona teselli vermeye çalışıyordu.

"ah lisa lütfen alexi ikna et o bir tek seni dinler" emily ağlayarak lisanın boynuna atılmıştı.

" ben anlamıyorum em,sorun ne"

" ben mckenna beyi ile evlenemem o yakışıklı olabilir ama ben nick seviyorum"

" nick te kim" lisanın kafası iyice karışmıştı.

" nick mcloyd, mcloyd beyinin oğlu emily ve o birbirlerini seviyor ama john mckenna da uzun zamandır em ile evlenmek istiyor. "mary lisayı aydınlatmaya çalışıyordu.

" ikiside bey sonuçta neden mckenna"

" çünkü onlarda bizim kadar güçlü ve sınır komşumuz alex bu yüzden olumlu bakıyor" lisa alex in bu tutumuna şaşırmıştı.

" üzülme em konuşucam söz veriyorum " lisa emily elini tutmuş sakinleşmesini söyleyecekken birden sesleri duymaz oldu ve birşeyler görmeye başladı.

Emily ve sarışın bir savaşçı el ele sevgiyle birbirine bakıyordu.

" lisa iyi misin" mary endişeyle lisaya bakıyordu.

Lisa birden kendine geldi.
" ne oldu birden dondun"
" iyiyim mary ben alex ile konuşucam şimdi biraz hava alıcam başım ağrıdı da"
"tabi sakinleş alex kolay biri değil" lisa evet anlamında başını salladı ve yavaşça odadan çıktı hızlı adımlarla kendi odasına girdi.

Az önce olanları anlamdıramıyordu.

" sakin ol onlar emily nin anılarıydı" lisa marwinin sesiyle yerinden sıçramıştı.

" sen nasıl geldin"

" ben bir druidim lisa senin gibi istediğim yere giderim tabi sen daha yenisin gücün az" lisa ne dediğini anlamaya çalışıyordu.

" druid mi o ne"

" biziz gel sana herşeyi anlatıcam zamanı geldi,sen bir druidsin gelecekten gelen Son Druid sin "