part 3

5.3K 470 8
                                    

Alex az ilerde gördüğü manzara karşısında nefesi kesilmiş sanki tüm hayat fonksiyonları o an durmuş gibi bakakalmıştı. Lisa sadece 50 metre ötesinde taştan sunağa bağlanmış cansız gibi  yatıyordu.....

Chris ile yaşadığı o kavganın ardından marwin ve alex hiç vakit kaybetmeden büyünün izini takip etmiş ve marcusun lanet büyülerini yaptığı alana varmışlardı. Karanlık çukur'a...

Yine aynı yer yine aynı sahne  7 asır önceye dönmüştü alex yeniden evanın öfkesini lisanın acı dolu çığlıklarını duyuyordu sanki.
" alex sakin ol kendine gel" marwin'in koluna teması ile alex yeniden nefes almayı hatırlamış ve gerçeğe dönmüştü. Ne eva'nın öfkeli sesi ne de lisa'nın çığlıkları vardı sadece koca bir sessizlik hakimdi karanlık ormanda.

" demek burdasın lord mcdonald bu sahneyi kaçıracaksın diye üzülmeye başlamıştım" marcus'un yılan gibi çıkan sesi ormanın sessizliğini bozmuştu artık.
" ona ne yaptın...lisa!!"
" merak etme sadece uyuyor,çığlıkları çok sinir bozucu olabiliyor bunu öncesinden hatırlıyorum da" sinsi gülümsemesi dudağına yerleşirken alex'in öfkesi kontrol edilemez seviyedeydi artık.
" alex dur!!" marwin uyarmak için çok geç kalmıştı.
Alex  Öfkeyle kılıcını çekip koştuğunda ortam gündüz gibi aydınlanmış alex az ilerde duran büyük bir ağacın gövdesine şiddetle çarpmıştı. Marcus kimsenin yanaşmaması için büyülü bir kalkan oluşturmuştu çoktan.

" geç kaldın marwin, canı acımış olmalı" marwin alex'in yanına ulaştığında kolunun çıktığını alnının kanadığını görmüştü.
" rahat dur alex kolun çıkmış tekrar oturtmalıyız" yerinden kalkmak için debelenen alex acı içinde kalkmaya çalışırken kolunun çıktığını bile farketmemişti.

" lanet sürüngen!! yap şunu marwin hemen" marwin alex'in çıkan kolunu tutmuş tek bir hareketle yerine oturttuğunda alex'in öfkeli sesi ormanı inletmişti.

" seni öyle bir şekilde öldüreceğim ki yaratık parçalarını eva bile bulamayacak"
" eva'nın şuan kendine bile yardım edecek gücü yok"
Alex,marcus'un döndüğü yöne baktığında eva'nın hareketsizce havada asılı durduğunu gördü.
" onu hapsetmiş" alex şaşkındı.
" bu nasıl olur marwin, eva onun efendisi"
" kimse benim efendim değil" marcus öfkeyle kükremiş ufak çaplı bir depreme bile sebep olmuştu.
" oda yaptığının bedelini ödeyecek seni seçmesinin acısını çekecek"
Marwin olanları yavaş yavaş anlamaya başlamıştı.
" sen eva 'yı seviyorsun"
Marcus yüzünde boş bir ifadeyle marwine bakıyordu artık.
" ama o bunu asla anlamadı gördüğü sadece bu ölümlüydü. Ben onun tüm kötü işlerini yaparken o sadece bu ölümlünün aşkı için uğraştı. Kimse benim sevdiğim kadar sevemezdi evayı ama artık bitti kızıl ay ile o artık sadece benim olucak"
" bunu asla yapamazsın marcus" eva uyanmış ve marcus'un her cümlesini duymuştu.
" yapacağım kim engel olucak bu aptallar mı işte zamanı geldi bile" marcus gökyüzüne baktığında kızıl ay artık tepedeydi ve büyü başlamıştı.
" artık çok geç.." marwin umutsuzca yere çöktüğünde alex tüm kuvvetiyle barikata saldırsada hiç bir şey yapamıyordu.

" sana sesleniyorum kızıl ayın ruhu,bu ölümlü bedeni sana sunuyorum.içindeki ruh senin ruha karşılık ruh..."

Marcus büyülü sözleri fısıldarken lisa'nın acı doku çığlıkları duyulmaya başlamıştı. Büyü ona ruhen büyük acılar yaşatırken alex çaresizdi.

" yeter marcus bırak onu"
"beni kim durduracak sevgili marwin" marwin çaresizce marcus'a yalvarsada gücü onu durdurabilecek kadar güçlü değildi.

" biz durduracağız"

Marcus ve marwin sesin geldiği yöne döndüklerinde marcus şaşkın marwin ise ormandan çıkan beş büyük druidi gördüğünde mutluluktan ölebilirdi.

" druidler.." marcus'un sesi korku doluydu.

" seni yüzyıllar önce uyarmıştık orman cini marcus ama sen bizi dinlemedin bunun cezasını biliyorsun" marcus korkuyu iliklerinde hissetsede artık kaybedecek birşeyi yoktu.
"umrumda değil gandalf intikamımı alacağım" sesi hiç olmadığı kadar kararlıydi.
" baba.." gandalf sesin geldiği yöne döndüğünde yüzyıllardır görmediği kızı karşısındaydı.
" neden eva yaşadığın acılar yetmedi mi kızım"
" ben sadece sevilmek istedim, annem gibi alex'te beni terk ederse dayanamazdım"
" biliyorum ama bu yaptıkların kara büyüydü ve cezAsını biliyordun" eva başını eğmiş artık pes etmişti. Ne kadar çaba gösterirse göstersin alex hiç bir zaman onu lisa kadar sevmeyecekti. Onları uzakta birbirlerine sarılmış ve sevgiyle bakarken gördüğünde gerçeği anlamıştı. Nasıl olupta bunu farketmemiş ve yüzyıllardır onlara acı çektirmişti. İçinde kocaman bir pişmanlık vardı şimdi.
" istediğim sadece huzur yüce druid" galdalf elinde olmadan gözünden düşen yaşa engel olamamıştı. Kızını hep sevmişti.  Annesi onu terk ettiğinde yaşadığı acıyı biliyordu ve ona yeterince ilgi gösterememişti herşeyin nedeni buydu aslında. Eva sevgiye aç bir çocuktu sadece.Bir suçlu varsa oda gandalfdı.
" peki..  "öfke ile marcusa dönmüştü artık. Hem bu cini yok edecek hem de kızına istediği huzuru verecekti. Bir baba olarak bu onun göreviydi.

" bu son şansın marcus bırak o ölümlü kadını"
" asla" marcus kükremişti. Randalf artık yapması gerekeni yapacaktı. Diğer druidlere döndü onlarda tek tek başlarıyla onaylamış onu anlıyorlardı. Beş druid koruma kalkanının etrafında sıralandılar ve büyülü sözleri fısıldıyorlardı. Karanlık orman artık canlı gibiydi. Büyülü sözler söylendikçe yer sarsılıyor,rüzgar o kadar kuvvetleniyordu ki ayakta durmak çok zordu. Kalkan çatlamıştı artık. Marcus tüm gücü ile dirensede beş druide karşı çaresizdi ve sonunda kalkan yok olmuştu. Alex hızla lisa'ya koştu. Lisa yarı uyur halde sayıklıyordu.
" bebeğim.."  alex çaresizce göz yaşlarına hakim olamıyordu. Onu kaybedemezdi. Bu acıyı tekrar yaşamaya dayanamazdı.

"lisa kendine gel lütfen.."
" alex.." lisanın sesi fısıltı gibiydi.
" bebeğim alex"
" ona bişe olmayacak ikinizde iyi olacaksınız söz veriyorum lisa" alex lisayı kucaklamış sunaktan indirmiş büyük bir ağacın arkasına saklanmışlardı.

Büyülerin çarpışması okadar kuvvetliydi ki yer yerinden oynuyordu sanki. Ama artık marcusun gücü tükenmişti.

" bu yaşattığın acıların bedeli"  ve gandalf son bir darbe ile marcusu sonsuza kadar yok etmişti. Marcusun yok olmasıyla artık eva özgürdü ve yavaşça babasının ve marwinin yanına süzüldü.
" baba.."
" artık özgürsün kızım olacakları biliyorsun"
" evet..  Beni affet abi ve sende lütfen alex "
Alex eva nın sesini duyduğunda ona kızgında olsa şuan tek düşündüğü lisaydı.
" onu iyileştirin"alex'in istediği sadece buydu.
" o iyi olucak benim tüm sihrim onun İçinde iyileşecek bebek ona iyi gelicek" alex evayı uzun zamandır ilk kez gülerken görüyordu. Yüzyıllar önceki o masum evaydı artık.
" beni affet seni kaybetmek istemedim nefretim öfkem size zarar verdi pişmanım"alex sessiz kalmıştı.
" seni affediyorum" lisa'nın sesi zayıfta olsa çıkmıştı.
" herşeyi sevdiğin için yaptın eva huzur içinde ol " lisa onu gerçekten anlıyordu. Baygınken yaşadığı hayatı çektiği acıları tek tek görmüştü. O sadece sevgiye aç bir insandı.
" mutlu olun" demişti eva.

"  bende affediyorum kardeşim huzur içinde ol" marwin karşısında bir zamanlar sevgiyle baktığı küçük kız kardeşini görüyordu artık.

"olucağım" diyerek yok olmuştu eva...

" nereye gitti baba onu yeniden görecek miyiz"
" evet yeniden doğucak  bir ölümlü gibi yaşayıp mutlu bir şekilde ölücek bunu kızıma borçluydum" marwin babasına hak veriyordu eva yaralı bir ruhtu ve artık acısı son bulmuştu.
" desene yakında onu tekrar görücez" gandalf sadece onaylamıştı. Bu marwini mutlu etmişti.

Bir sonra ki bölüm final.. olucak......

Son Druid (efsane Leydiler Serisi 3)(TAmamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin