Medyadaki resimden söz etmek istiyorum öncelikle. Belki alakasız diyeceksiniz; ama bende önemli bir anlamı olduğu için kitabı onunla sonlandırmak istiyorum. Bende değerli birinden bana bir hatıra... Bir resmin ne gibi bir hatırası olabilir derseniz yanılmış olursunuz. Oluyor. Bazen bir resim bile en ağır anlamlara bürünüp hatıra olabiliyor. O benim için bir kaybın simgesi.
Koca bir hikayenin sonuna geldik. Her şey üniversite sınavından bunaldığım zamanda meydana geldi. Okuduğum bir hikaye ve izlediğim bir dizi kurgunun belirlenmesinde etkili rol oynadı. Bir arkadaşım buradan bahsetti. Bir hikaye önerdi. Buraya kaydolurken benim asıl amacım yazmaktı. Okumak hep ikinci plandaydı. Tabii sadece yazmadım aynı zamanda okudum da. Yanlış anlaşılmasın.
Daha önce başka bir hikaye daha yazmıştım. İlk zamanlarımdaydı.
Kalemim o zamanlarda oldukça kötüydü. Üç yüz kelimelik bölüm yazdığım zaman vardı düşünün. O yüzden final yaptıktan sonra o kitabı silmiştim. Yine de bana iyi bir arkadaş kazandırdı.Ondan sonra iki kitap daha yazmaya çalıştım. Birini can sıkıntısından yazıyordum. O yüzden onu da sildim. Fazla önemli değildi. Diğerininse kurgusuna gerçekten güveniyordum. O da Wattpad'in düzenine kurban gitti. O zamanlar tanıdığım kimse olmayınca hikayeyi okuyan da olmadı. Popüler kitaplar varken kim yeni birinin kitabını okur ki?
Neyse... Tepelerin Kızı'nın kurgusu belirlenince dedim ki bu sefer bu kitap olacak. Gerçekten de oldu.
Deli gibi mitoloji okuyup değişik canlılar koydum hikayeye. Ben de bir şeyler yarattım tabii. Yeşil Cin olsun, korku salan olsun, katil cüce olsun... Korku salan favorim bu arada. Resmen hayal gücümün tavan yaptığı bir yaratık oldu o. O yüzden Korku isimli bölümleri ayrı bir seviyorum. Neredeyse her kültürden canlı vardı hikayemde. Türk mitolojisinden neden bir şey yok dedim. Kurtlar Türk kültüründe önemli bir yere sahip olduğu için tereddütsüz olarak asena figürünü seçtim. Yani bunun Malia ile ilgisi yok. :DSizi sıkmadan birkaç kişiye teşekkür etmek istiyorum. Benim için önemli insanları tanımanızı istiyorum.
Tepelerin Kızı'nı yazmaya karar verdiğim ilk anı paylaştığım, bana sonuna kadar destek olan, bu platformda beni en iyi onun anladığını düşündüğüm, Tamay'ın düşünceleri arasında gezinmeme izin verip acıyı tatmamı sağlayan, hatalarımı bana gösterip bir nebze olsun gelişmemi sağladığı için canım yazar arkadaşım beyzaduruss a teşekkür ediyorum. Senin için, sana teşekkür etmek için bir paragraf asla yetmeyecek. Bu paragraf sadece suyun yüzündekileri görebilenler içindi. Senin suyun derinlerindeki güzellikleri her zaman göreceğinden eminim. Aramızdaki frekansın asla bozulmamasını diliyorum. Hep yanımda olacağını biliyorum; çünkü ben de öyle olacağım.
Sadece bir okuyucum varken şans eseri kitabımı okur musun diye mesaj gönderdiğimde beni kırmayıp kitabımı okuyan; kitabımın keşfedilmesinde büyük katkısı olan; Özgün'ün, Ross'un, Eisen'ın yaratıcısı olan; satır arası yorumların ondan sorulduğu, photoshop ustası Crescenthigh a teşekkür ediyorum. İyi ki beni o panoya çağırmışsın. :D
Hiç okuyucum yokken kitabımı okumaya başlayanlardan biri olan KelebekEtkisi93 e teşekkür ediyorum. Şu an nerelerdesin bilmiyorum; ama umarım kitaplaşma konusunda her şey yolundadır.
Klişlerin Kızı'nın sevimli mi sevimli realist yazarı, bayıldığım "Korku ihtiyat için verilmiştir evlat." sözünün sahibi, Barlas'ı Rima'ya yapamadığından üzgün, Hazan'ı boğamadığından perişan, Yasemin'i arada sevip arada pataklama arzusuyla dolan bgncr96 ya teşekkür ediyorum.
Hikayenin başında onlarda gördüğü ışık ile hemen #RimAs shipini yapıştırıp hikaye boyunca birlikte olmaları adına çabalayıp heyecanlanan, Yasemin'in Selime bir türlü aşkını itiraf edememesine üzülen, katil o mu katil bu mu diye tahminde bulunup herkesten şüphelenerek septisizm akımında boğulan, birlikte dizi kritiği yaptığımız, ayrıca #MiMa ve #SaRem shiplerinin de sahibi kısacası Ship Kraliçesi GENIUS8812 ye teşekkür ediyorum.
Herkesi buraya yazamayacağım için sadece en önemli kişileri yazdım. Onlar olmasa bu kadar ilerleyemezdim. O yüzden onlara binlerce kez teşekkür ediyorum.
Biraz başka şeylerden bahsetmek istiyorum. Bu hikayeyle, karakterlerle ve gelecekle ilgili... Son bölümlerde çok fazla okuyucu kaybettim. Umarım bunun tek nedeni okuldur. Son on bölümü okumayan kişilerin bir gün geleceğini umut ediyorum. Umarım geldiklerinde kitap zaten bitti deyip yorum yapmamazlık etmezler. Siz okuyucu olduğunuz için belki bunun farkında değilsiniz; ama o yorumları okumaktan biz Wattpad yazarları çok zevk alıyoruz. Her neyse... Bunu başka kitaplarda yine konuşuruz.
Karakterlerden bahsedeyim biraz da. Belki de ilahi bakış açısıyla yazdığım içindir Yasemin karakteri bana hiç yakın gelmedi. Ona karşı hep soğuk oldum. Kendimi onun yerine koymayı bir türlü beceremedim. Ben daha çok Rima'cıyım. Buradan #RimAs'cılara selam. Çok alakasız bir durumda Rima gibi kendi hislerimi dışa vurup alakasız şeyler yapabiliyorum. Aslında çoğunuzun hoşlanmadığı Rima'nın tek suçu sevmesiydi. Keşke onu biraz anlamaya çalışsaydınız. #RimAs shipperları buna dahil değil tabii.
Bir de Ayberk gerçekliği var. Biliyorsunuz Ayberk aslında onun soyadı. Ayberk'in ismini kitapta vermedim. Vermeyi de düşünmedim. İlerde de vermeyi düşünmüyorum. Çoğunuzun sandığı şeyden dolayı değil. Onu bilin yeter.
Ve gelelim Cerem'e... Onun öleceği en başından belliydi. Öyle ki kitabı yazmaya başladığım andan beri onun ölmesini bekledim. İsmini de ona göre seçtim zaten. "Kopma, ayrı düşme" anlamına geliyordu. Bu büyük bir ipucuydu.
Gelelim gelecek planlarıma... Şimdi efendim bu kitap normalde Melisa'nın bulunmasıyla bitecek, ikinci kitaptan devam edecekti. Ben ikinci kitabın kurgusunu tam oturtmadığım için böyle bitti. Zaten sınava çalıştığım için ikinci kitap hakkında fazla düşünmedim. Bundan sonra yaza kadar buraya girmeyeceğim. Arada gelip buraları kolaçan edeceğim; ama herhangi bir kitap yazmayacağım. Eğer sabırla yazı beklerseniz yeni kitaplarda birlikte oluruz. Nedir bu yeni kitaplar derseniz biraz bahsedeyim.
~Mini bir ek kitap yazabilirim. Bu mini kitap Hazan ve Cihan'ı anlatacak. Bunda o kadar kararlı değilim tabii.
~İkinci kitabın kurgusunu oturtup gelirim. Nasıl başlayacağı, nasıl biteceği ve kitabın içindeki konular kafamda. Bunları sıraya sokup bölüm planlarını oluşturursam büyük ihtimalle bunu yazabilirim.
~Bu kitabı düzenlemeye alabilirim. İlk bölümleri hiç sevmediğimden kaynaklı bu. Her şeyin bir anda kabullenilmesi falan...
~Yepyeni bir konuyla gelebilirim. O konu daha önce burada birkaç bölüm yazıp sonradan kaldırdığım kitap olacak. Türü bilimkurgu olacak ve bir distopyayı konu alacak. Onun bölüm planını oturtursam onu yazmayı da çok istiyorum. Belki bunu ve ikinci kitabı aynı anda yazarım bilemiyorum. ¬.¬
O yüzden bu kitabı arşivinize atın. Hem yazın buradan duyuru yaptığımda kaçırmamış olursunuz hem de kitap kütüphanenizde yer kaplamamış olur. Veya dönmemi bekleyecek olanlar buraya minik bir yorum bıraksınlar ki döndüğümde sizi bulabileyim.
Birlikte koca bir sene geçirdik. Bu kitap benim için çok değerli. İlk doğru düzgün yazdığım kitabım bu. Bu başarının devam etmesini istiyorum. Yaza kadar buralar size emanet. Paylaş butonuna basıp kitabı paylaşırsanız çok mutlu olurum. Mesaj panomdan bana olan mesajlarınızı iletebilirsiniz. Döndüğümde hepsini okuyacağım. Yaza kadar kendinize iyi bakın!
KİTABI ARŞİVE ATMAYI UNUTMAYIN!!!
Dipnot: Kitap boyunca herkes Rima'ya gıcık olduğunu dile getirmişti. #TeamRima vs. #TeamAfra da Rima desteklendi. Anlamadım.
Dipnot 2: Son bölümde #YaSel yapan yazara alkış.
Yerin dibi not: Cihan kalp ben.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEPELERİN KIZI
FantasyKaranlık yükseliyor. Drunemeton bir mıknatıs gibi kötüleri kendine çekiyor. Sayısız intihar ve sayısız kurban ediliş... Yıllardır bulunamayan bir katil... Ablasını öldüren kişiyi bulmak için ant içmiş bir kız... Bir ölüm perisi... Tepelerin Kızı... ...