VEE SON BÖLÜM!
ARKADAŞLAR LÜTFEN TEŞEKKÜRLER İSİMLİ BÖLÜMÜ DE OKUYUN. KİTAP İÇİN BİR VEDA YAZISI GİBİ BİR ŞEY. TABİİ BİRKAÇ KİŞİYE DE TEŞEKKÜR EDECEĞİM İSİMDEN ANLAŞILDIĞI GİBİ. :D
BÖLÜM İÇİNDE BİRDEN FAZLA KISIM VAR. HEPSİ AYNI GÜN İÇİNDE GEÇİYOR. KAFANIZ KARIŞMASIN.
BU KİTAP İÇİN SON KEZ OY VE YORUM İSTİYORUM SİZDEN! BU BÖLÜME YAPABİLDİĞİNİZ EN UZUN YORUMLARI YAZARSANIZ ÇOK MUTLU OLURUM. YORUMLARA OLAN HASSASİYETİMİ BİLİYORSUNUZ. ❤
***
Şu an durduğun yere birçok engelden atlayarak gelirsin. Geldiğin de diyebileceğin tek şey başardım olur. Onca şeye rağmen hayatta kalmayı, güçlü durmayı başardım.
Yasemin tezgahın arkasında durmuş pastanedeki müşterileri izliyordu. Kimi kahvesini yudumluyor, kimi de önündeki keki yiyordu. Gözlüklü bir amca elindeki bulmacaya kendini fazla kaptırmıştı.
Kasabadakiler Hazan'ı katil olduğunu bu yüzden öldüğünü duyduklarında Yasemin'e yardım etmek istemişlerdi. Yasemin bunu kabul etmeyince her gün pastaneyi doldurmaya başlamışlardı. Bu insanları seviyordu. Onların sıcak kalplerinde yaşamayı seviyordu.
Otopsi sonuçları tam istedikleri gibi olmuştu. Her şey lehlerineydi. Hazan yarın gömülecekti; ama Yasemin cenazeye gitmeyi düşünmüyordu. Hatta ailesini ziyaret ettiğinde onu görmemek için onun ailesinden uzak bir yere gömülmesini rica etmişti. Bu isteği kabul görmüştü.
Melisa Hazan onu öldürmeye çalışınca korkup kaçtığına dair bir ifade vermişti. Bu zamana kadar gelmemesinin sebebi de iyileşme süreciydi. Tamamen iyileşince Hazan'ın peşine düştüğünü söylemişti. Ayrıca fotoğrafları çeken kişinin o olduğunu da söylemişti. Bu kasabadakilerin gündemine oturduğu gibi ana haber bültenlerini de kasıp kavurmuştu. Herkes bu genç kızın gücüne hayran kalmıştı.
Etraftaki insanlara Airmid'in ve Gök'ün uzaktan akrabaları olduğunu söylemişlerdi. İnanmak onlara kalmıştı; ama çoğu bu yalana inanmış görünüyordu.
Melisa ailesini hatırlamasa da Yasemin onun yanında olmaktan mutluluk duyuyordu. Onun bir gün hatırlayacağını biliyordu. Gözlerini müşterilerden ayırıp tezgahın altında oturup çikolata yiyen ablasına çevirdi. Uzun zamandır çikolata yememiş olmalıydı. Normalde ona böyle yaptığı için kızardı; ama şimdi kızamazdı. O bugün gidecekti. Onu üzemezdi.
Elindeki tepsiyi servis etmesi için Gök'e verip eline bezi aldı. Tezgahın üzerine birazcık şeker dökülmüştü. Onu silerken aklına eskiler düşüverdi. Haftalar önce tam burada durmuş yine tezgahı siliyordu. Başına geleceklerden habersiz Selim'le konuşma planları yapıyordu. O zamandan bugüne çok yol katetmişti. Öyle ki mektubu Selim'e vermişti ve bugün konuşacaklardı. Selim söz verdiği gibi mektubu okumamıştı. Okusaydı muhakkak Yasemin onun okuduğunu anlardı.
O okuldayken buraya Gök bakmıştı. Çarşamba okula gitmeyip Gök'e burayı tanıtmıştı. Birkaç tarif öğretmek amacıyla mutfağa girdiklerinde çok eğlenmişlerdi. Haftalar sonra ilk kez samimi kahkahalar atmıştı. Okuldan çıktıktan sonra o ve Rima da burada Gök'e yardım etmişlerdi. Bundan sonra işleyiş böyle olacaktı.
Gök elindeki tepsiyi geri getirdiğinde pastaneye Kerem geldi. Bugün geç kalmıştı. Son birkaç gündür kahvaltıya yetişiyordu. Bunda Melisa'nın payı büyüktü. Yasemin tezgahın altına eğilip Melisa'yla göz göze geldi. Birkaç kere Kerem'le yalnız konuşmuşlardı. Melisa onu hatırlamadığı için pek sağlıklı iletişim kuramamışlardı o ayrı mesele.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEPELERİN KIZI
FantasyKaranlık yükseliyor. Drunemeton bir mıknatıs gibi kötüleri kendine çekiyor. Sayısız intihar ve sayısız kurban ediliş... Yıllardır bulunamayan bir katil... Ablasını öldüren kişiyi bulmak için ant içmiş bir kız... Bir ölüm perisi... Tepelerin Kızı... ...