BÖLÜM 16: "PASTANE"

3.4K 361 87
                                    

Pastanede oturmuş ıslak keklerini yerlerken Afra'nın üzerini değiştirip gelmesiyle ekipleri tam olmuştu.

Yasemin mutfağa gidip bir tabakta Afra'ya getirdi. Bu arada Barlas ikinci tabağını bitirmiş üçüncüyü istemek için hazırlanıyordu. Anlaşılan o da Selim gibi ıslak keke bayılıyordu. Tabağını Yasemin'e doğru uzattığında Kerem onun kolundan tutup "Bundan sonrası ücretli. Haberin olsun." dedi.

Hazan elinde bir kovayla temizlik odasına doğru giderken "İstediğiniz kadar yiyin. Benden!" diye seslendiğinde Barlas Kerem'e gördün mü dercesine baktı. Yasemin gülümseyip Barlas'a bir tabak daha ıslak kek getirdi.

Son lokmasını ağzına atıp sandalyesine yaslanan Rima'nın dikkatini Cerem'in omzundaki kuş dövmesi çekmişti. Gerçekten çok hoş durduğu için bir anlamı olup olmadığını merak etti.

"Baksana Cerem. Omzundaki dövmenin bir anlamı var mı?" diye sordu dayanamayıp. Cerem tatlı bir şekilde gülümseyerek "Bir anlamı olmasa yaptırmazdım." dedi. Sesinde iğneleme ya da dalga geçme yoktu.

"Ruhun özgürlüğünü simgeliyor." diye devam etti Cerem. Bunun üzerine Rima "Bir ruh ne zaman özgür olur?" diye sorduğunda herkes Ayberk'in verdiği cevaba odaklandı. Barlas bile ilgisini kekten çekmişti.

"Ölünce."

Cerem'in gözleri parlamıştı "Evet ölünce." diye fısıldarken. "Ölünce gerçek yaşamımıza adım atacağız. Orada insanların yargılayacağı aptal bedenlerimiz olmayacak, herkes eşit olacak. Orada ruhumuz bile özgür olacak."

Birinin ölümünü kabullenmek zordu. Bir daha gidenin gözlerine bakamayacağını bilmek daha zordu. Bunu en iyi Kerem ve Yasemin biliyordu. İkisindende bir parça eksilmişti. Tam olmaları artık imkansızdı.

Yasemin ve Kerem'in acıları günden güne artarken Cerem onlara ölünce ruhların özgür kalacağını söylerek onları şaşırtmıştı. Ne kadar rahat söylüyor bunu diye geçirdi içinden Yasemin.

Selim iç çekerken "Bu fazla felsefik oldu." dediğinde Afra onun sırtına vurup gülümsedi. Yasemin onların bu halini içten içe kıskanmıştı. Afra'nın yerinde o olmak isterdi. Selim'le daha yakın olmak istiyordu sadece. Hepsi bu.

"Peki ya seninkiler?" dedi Yasemin Barlas'ın kolundaki dövmeleri işaret ederek. Muhabbete katılıp kafasını dağıtmak istiyordu.

"Bu sol anahtarı çok hoşuma gitmişti. O yüzden yaptırmıştım. Bu manzara dövmesi de umudu simgeliyor. Hava zifiri karanlık; ama ay ve yıldızlar tüm heybetiyle parlamaya devam ediyor. Sadece havanın en karanlık olduğu zaman ay ve yıldızlar bu kadar güzel görünür değil mi?"

"İleride çok iyi şeyler yaşayacağımız için şu an kötü şeyler yaşıyoruz yani?" dedi Afra ve kafasını vay be der gibi salladı. Barlas tişörtünü açıp kalbinin üzerindeki ismi gösterdi bu seferde. En önemlisi onun için göğsündeki dövmeydi.

"Nerede olursa olsun diğer yarım hep burada olacak." deyip Cerem yazan yere parmağıyla daireler çizdiğinde Cerem'in aklına gelen şeyle mavi gözleri parladı.

Cerem "İçeride birilerini dövmeyi unutmadın değil mi?" diye sorduğunda herkes gülmeye başladı. Barlas gözlerini kısarak "Aslında fazla dövemedim. Cihan Abi iki güvenlik görevlisine dalınca doktor bozuntusunu Kerem'le paylaşmak zorunda kaldık." dedi.

Kerem sessizce gülerek "O adamın kesin burnunu kırdın." dedi.

Erkekler kendi aralarında kafa dağıtmak için futbol hakkında konuşurlarken kızlar hala dövme hakkında konuşuyorlardı.

TEPELERİN KIZI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin