HELVA

95 15 2
                                    

BALIM
Sabah 9 olduğunda Toprak'ı aradım. Açana kadar çaldırdım.
- Ne var lan! Ne! Diye böğürdü...
Açıkçası telefonda sesini tanıyamamıştım. Yine de böğürmesini hiç takmayıp,
- Koca gemini kaldırıp bana geliyorsun Toprak. Seni bekliyorum, birde küfür etme hiç hoşlanmam... dedim.
- Ne gemisi ya?
- Poponu kaldır diyorum, yüzünü yıka, yedek kıyafetlerini al gel diyorum, gelirken ekmek al diyorum, kime diyorum? Deyip kıkırdamaya başladım.
Toprak galiba esneyerek "Tamam tamam geliyorum" demiş gibi geldi bana. Dediklerinin yarısını anlamadım, telefonu kapattım.
Saat 10.30 olduğunda kapım çaldı. Delikten baktım, Toprak. Kapıyı açıp;
- Hoş geldin, buyur geç dedim.
Şaşkın vaziyette içeri girdi.
- Kahvaltı ettin mi? etmediysen tost yapabilirsin dedim.
- Yok istemem.
- O zaman üzerini yandaki odada değiştir ve gel diye işaret ettim.
- Neden üzerimi değiştiriyorum.
- Çünkü kandil. Karşı komşum ve ev sahibim Türkan Teyzenin evini temizleyeceğiz. Sana sevap kazandıracağız.
Topra, söğüt dalında manda yuvası görmüş gibi bana bakmaya başladı. Bende Fatih Ürek taklidi yaparak;
- Hade hade hadeeeeeeeeee... dedim.
- Neden biz temizlik yapıyoruz, temizlik şirketini arayayım gelip temizlesinler. Korkma parasını ben öderim diyerek benim sinirlerimi zıplattı.
- Bak Toprak, beraber geçireceğimiz 15 gün, hayat üniversitesinde okuyacaksın. Burada her zaman para geçmiyor. O yüzden beni sinirlendirmeden hemen üstünü değiş. Yok ben yapamam dersen anlaşma bozulur...
Toprak, bana katil bakışları atarak odaya gidip üstünü değiştirdi.
Beraber Türkan teyzenin kapısını çaldık. Kapıyı açan Türkan teyze gülümseyerek bize baktı. 60 yaşlarında, fedakar türk kadını, feleğin çemberinden geçmiş, hayat üniversitesinde master yapmış birisi. Hiç çocuğu olmamış, kocası ölene kadar herkes çevresindeymiş. Sonra birer birer herkes gitmiş. Türkan teyze anlatırken "tencerem kaynarken, maymunum oynarken herkes gelirdi" der. Yani iyi gün dostlarım çoktu demek ister.
- Hoş geldiniz gençler. Buyrun buyrun...
- Türkan teyzecim, kandilin mübarek olsun. Bu okuldan arkadaşım Toprak. Sevap kazanması gerekiyor. O yüzden bu gün temizlikte bana yardım edecek.
Türkan teyze gülerken, "ah deli kız" dedi.
Ben Türkan teyzenin evinde her şeyin yerini biliyorum. Kovaları suyla doldurdum. Temizlik bezlerini aldım.
- Toprak, uygulamalı olarak sana cam silmeyi anlatıyorum iyi dinle, sonra sen yapacaksın dedim. Tabi küçükbey hemen itiraz etti...
- Ne cam silmesi ya...
- Anlaşmayı bozalım istersen hı?
- Hassiktir! Böyle anlaşmanın...
- Hop hop, ağzına şeker... Benim yanımda küfür edemezsin. Melekleri ağlatamazsın.
- Neden bahsediyorsun kızım sen?
- Her küfür edildiğinde melekler ağlar. Bunu bilmiyor musun?
Anlaşılan Toprak bunu hiç duymamış. Öyle heykel gibi kaldı birkaç saniye... Sonra benim hadi hadi diyen sesimle canlanıp aramıza döndü.
Gün içinde Türkan teyzenin evini iyice temizledik. İki kişi kısa sürede bitirdik. Ellerimizi yıkayıp, üstümüzü değiştirdikten sonra Türkan teyze mutfağa yemeğe çağırdı bizi. Hem sohbet edip hem yemek yedik. Yemekten sonra Toprak'ın kulağına eğilip;
- Köşe başındaki markete gidiyorsun, şu listedekileri alıyorsun. Dedim.
- Çok yorgunum ben gidemem.
- Ne demek ben gidemem, yorgunum. Senin yaptığın bu işleri, her gün temizliği gidenler yapıyor. Akşam eve gelince de kendi evlerinin işlerini yapıyorlar. Sende amma sütoğlan çıktın. Tamam beraber gidelim. Yanına nakit para al olur mu? Dedim.
- Neden yanıma nakit para alıyor muşum?
- Anlaşmaya göre masrafları sen karşılıyorsun ya, onun için. Türkan teyze biz helva malzemesi alıp geliyoruz şimdi.
Türkan teyze mahçup şekilde;
- Bal kızım, ben alırım malzemeyi. Siz yoruldunuz. Oturun bir çay daha için.dedi.
- Yok Türkan teyze, Toprak'ın çok sevaba ihtiyacı var, o yüzden malzemeleri o alacak. Beraber helva yapar, dağıtırız. Diyerek ayakkabılarımı giydim.
Toprak durmadan söyleniyordu ama hiç birini tam anlamadım. İkimiz beraber küçük marketin yolunu tuttuk. Bakkaldan bozma adı market olan bir yer. İbrahim amcaya listeyi verdim. Hazırlayıp poşeti Toprak'a uzattı. Toprak'ta parayı verdi. Marketten çıkarken Toprak;
- Bu günün işkencesi bittiyse ben gideyim artık dedi.
- Yok seninle işimiz daha bitmedi. Senin kaslarına ihtiyacım var.
Biz konuşurken Türkan teyze kapıyı açmıştı. Doğru mutfağa gittik. Türkan teyzeyi sandalyeye oturttum.
- Türkan teyze, sen neyi nasıl yapacağımızı söyle yeter. Kolun alçıdan yeni çıktı, unutma dedim.
Türkan teyzenin gözleri doldu:
- Allah razı olsun sizden deyip ikimize birden sarıldı.
Türkan teyzenin ağlamasını engellemek için;
- Akşam ezanı okunmadan helvayı yapıp dağıtalım, sonra sen Kuran okursun dedim.
Türkan teyze tarif etti, ben malzemeleri hazırladım veeeeeee Toprak kaslarını kullanarak helvayı kavurdu. Kaselere pay edip, tepsiye dizdik. Büyük tepsiyi Toprak'ın eline tutuşturdum. Küçüğünü ben aldım.
- Önce apartmandan başlıyoruz. Sonra yan apartman ve karşı eve gidiyoruz.
- Ne yapıyoruz?
- Helvayı dağıtıp herkesten dua alıyoruz Toprak...
Son kaseyi de verdikten sonra tepsi elimizde apartmanın önüne geldik. Toprak'a dönüp
- Kandilin mübarek olsun Toprak. Allah hayırlı dualarını kabul etsin dedim.
- Senin de... Çok yoruldum. Başka bir işkence yapmayacaksan ben gideyim artık.
Bu sırada Türkan teyze elinde bir poşetle camdan sarkıp,
- Toprak oğlum, bu helva da senin hakkın. Eline sağlık oğlum. Çok güzel olmuş. dedi.
Toprak biraz mahçup teşekkür edip giderken;
- Yarın sabah 9.30 da söyleyeceğim yerde ol, bana kahvaltı ısmarlayacaksın diye bağırdım.

TOPRAK
Eve geldiğimde ağbimle karşılaştım.
- Nerdesin oğlum sen? deyince, elimdeki poşeti ağbime verip;
- Ben öldüm, bu da helvam dedim.
Ağbim elindeki poşete bakıp,
- Çok güzel kokuyor. Ah un helvası! Çok severim. Nerden çıktı bu... dedi.
Odama giderken, her şeyi baştan sona anlattım. Ağbimin gülmekten gözlerinden yaş geldi. Sanki komedi filmi izliyor. Arada sahi mi? gerçekten bunu yaptın mı? gibi şeyler söyledi.
- Oğlum şu kızı çok merak ettim ya... deyince
- Yarın ona kahvaltı ısmarlamam gerek, kimbilir yarın ne işkenceler yapacak bana... bir de sabahın köründe buluşalım dedi. Manyak mıdır nedir? Çözemedim. Pazar günü 9.30 da buluşma mı olur?

UNUTULMAZ DOĞUMGÜNÜ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin