HİÇ BÖYLE OLMADIM?

77 15 2
                                    

BALIM
Toprak'la beraber Türkan Teyzeye gittik. Bizi öyle hoş karşıladı ki. İnsanlar yaşlandıkça çocuklaşır, ilgi isterler diyorlar ya, işte bunun gerçek olduğunu bir kez daha anladım. Türkan teyzeye gösterdiğimiz ilgi, paylaştığımız sırrımız, beraber geçirdiğimiz zaman, onu çok mutlu etti. Küçük bir kız gibi kıkır kıkır güldü bütün gece. Yatmadan önce dolu gözlerle "Siz beni güldürdünüz Allah'ta sizi güldürsün. Yalnızlığıma ortak oldunuz sağ olun çocuklar" dedi.
Bütün gece aile oyunları oynadık. Patlamış mısır, kuruyemiş, kek-börek yedik. Sabaha karşı uykumuz gelince, ben Türkan teyze ile yattım. Toprak oturma odasındaki çekyatta yatıp uyudu.
Sabah uyanıp, Toprak'ı kaldırdım.
- Hadi evli evine köylü köyüne dedim.
Toprak, yarı açık gözleriyle "hı?" dedi.
- Hadi Toprak toparlan, evine git, bende evime gideyim. Türkan teyze de bugün dinlensin.
- Olur tamam...
Toprak giderken Türkan teyze uyandı. Kahvaltı yapalım dedi ama kabul etmedik. Çünkü gece o kadar çok yemişiz ki, sabah tok uyandım doğrusu.
Evime gidip öğlene kadar uyumaya çalıştım. Çınar dünden beri beni aramamıştı. Acaba ben arasam onu kahveye bir yerlere davet etsem diye düşündüm. Çınar'ı aradım ama telefona cevap vermedi. Ben de ders çalışmaya başladım.
Akşamüzeri oluyordu ama Çınar hala bana geri dönüş yapmamıştı. Merak ettim. Endişelendim. Tekrar aradım. Ama yine çalan telefon açılmadı. İçim sıkıldı. Sanki kötü bir şey olacakmış gibi.
Kendime kızdım. Ne olmuş telefona cevap vermediyse, belki işi vardır, belki telefonu bir yerde unutmuştur. Hadi dersinin başına...
Huzursuz bir gece geçirdim. Kulağım telefondaydı, yarı uyur yarı uyanık vaziyetteydim.
Ben şimdiye kadar hiç böyle olmamıştım.

ÇINAR
Dün gece aldığım alkol yüzünden başım korkunç derecede ağrıyor. Ağzım ise sanki paslı demir yalamışım gibi. Yabancı bir odadayım. Sanırım Eren beni kendi evine getirmiş. İyi yapmış, ailemin beni öyle görmesini hiç istemem. Telefonuma baktığımda Balım'ın aradığını gördüm.
Geri dönüp aramadım. Onu iyi bir ailenin yetiştirdiği, terbiyeli bir kız olduğunu sanıyordum. Oysa beni yanılttı.
Duştan çıkıp kendimi toparladım. Odamdan çıkarken;
- Nasılsın ağbi? Diyen Toprak'a baktım. Eren Toprak'ı çağırmış olmalı.
- İyiyim. Dedim.
- Hiç öyle gözükmüyorsun. Keşke akşam sende gelseydin. Kesin tavlada Balım'ı yenerdin.
- Ne tavlası Toprak?
- Akşam, Balım ve Türkan teyze ile aile oyunlarından oynadık. Çocukluğuma geri gittim sanki. Böyle insanlar kaldı mı diye sordum kendime.
- Sen geceyi kız arkadaşınla baş başa geçirmedin mi?
- Yooo, hep beraber geçirdik. Çok eğlendik. Türkan teyzeyi tanısan çok seversin. Tıpkı annem gibi biri. Ama bu aramızda kalsın. Benim çocuklar duymasın. Sonra hile yaptım sanırlar. Hem Balım benim kız arkadaşım değil. Arkadaşım diyerek omuz silkti.
Toprak'ın sözleriyle içimdeki kara bulutlar dağıldı. Derin bir nefes aldım. Anlayıp dinlemeden yargısız infaz yapmıştım. Balım'ı arayıp telefonlarına bakmadığım için özür dilemeliyim. Küçük beyaz yalanlarla durumu kurtarmalıyım.

UNUTULMAZ DOĞUMGÜNÜ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin