14.BÖLÜM - HİSLER
ÇINAR
Olmadık zamanlarda Balım aklıma geliyor. Yaptığımız konuşmalar, konuşurken pırıl pırıl parlayan gözleri en çokta rüzgarın getirdiği kokusu... Bal gibi kokuyor. Arıları çeken bal gibi... Neden diye soruyorum kendime? Onun Toprak'la buluşması, gezmesi, beraber zaman geçirmeleri beni sinir ediyor. Toprak'ı arayıp şirkete çağırdım. Biraz konuşmaktan zarar gelmez...
Çağırdıktan üç saat sonra Toprak yanıma geldi. Selamlaştık. Yorgun duyuyordu.
- Ne oldu koçum? Yorgun duruyorsun?
- Haklısın, çok yorgunum. Ootobüslerin bu kadar yorucu olduğunu hiç bilmiyordum.
- Ne otobüsünden bahsediyorsun?
- Balım beni belediye otobüsüne bindirdi. Otobüste o sıkışıklıkta nefes almak ve dengede durmak tam bir beceri.
- Neden seni otobüse bindirdi?
- Burslu öğrencilerin hayatlarını yaşayarak öğrenmeli ve burslu öğrencilere olan bakış açımı değiştirmeliymişim. Bu arada birkaç anısını da anlattı. Hepsi birbirinden komik ve ilginçti.Merakım resmen tavan yapmıştı.
- Nasıl şeylerdi?
- Onun anlatışı daha güzel ama en beğendiğimi anlatayım sana. Otobüsün kalabalık olduğu bir günmüş. Şoförün yanına sıkışan bir genç yoldan geçen son model Mercedes 'i gösterip, millet mercedes'e biniyor biz otobüse demiş. Şoför gence bakıp, alıngan bir sesle "sende mercedese biniyorsun" demiş. Belediye otobüsün markası mercedesmiş...
Kahkahalarımız arasında kapı açıldı ve babam içeri girdi.
- Neşeniz bol olsun gençler, sizi bu kadar güldüren nedir? dedi. Toprak yeniden anlatamaya başladı.
Babamda kahkahalara boğuldu.
- Eeee bu arkadaşın başka sana neler öğretti? diye sordu.
Toprak mahçup şekilde önüne bakarak;
- Çay demlemeyi, mısır patlatmayı öğretti. Hedefinde, makarna, yumurta ve kahve yapmayı öğretmek varmış.
Toprak'ın cevabına şaşıran babam;
- Oğlum sen bu kıza aşık mısın? diye sordu.
Bu soru içime oturdu. Toprak cevap verene kadar yüzyıl geçti sanki.
- Yok baba aşık değilim, o değişik biri. Eğlenceli ve bilgili, ayrıca soğuk ama tatlı... iyi bir arkataş olabilir. Şimdi diyeceksin ki arkataş nedir diye? onu da anlattı...
- Akşam yemeğinde anlat oğlum, annen yemeğe bekliyor ayrıca misafir var.Akşam yemeği misafirimiz Ahmet amca ve kızı Cansu idi. Cansu şık, bakımlı, uzun boylu bir bayan. Haliyle göz alıcı duruyordu. Ben, onu güzel bir tabloya bakar gibi izledim. Herhangi bir heyecan hissetmedim. Anladığım kadarıyla annem ve babam , Cansu ile beni birbirimize yakıştırıyorlar. Fizik olarak boyu boyuma uygundu ama... işte bir ama vardı. Balım ile beraberken hissettiğim o kıpırtılar yoktu içimde. Balım ile bir kez daha görüşüp hislerimi anlamalıyım diye düşündüm.
Ertesi gün Balım'ı arayıp buluşmak istediğimi söyledim. Sesi bile tatlı bu kızın...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UNUTULMAZ DOĞUMGÜNÜ
ComédieKıpır kıpır, neşeli, gülümseten bir hikaye bu. Kötü çocuk yok, mafya yok, küfür yok. Sevgi var, saygı var, ask var, mutluluk var. Doğumgününe davetlisiniz. Bekleriz dostlar.