Sıkıntıdan Yemek Yeme Sanatı

2.5K 97 15
                                    

Üstüme gelen yumrukla sendeledim. Refleks olarak parmaklarımı dudaklarıma bastırdım. Elime baktığımda kan gördüm.

"Ben de Haymitch Abernathy. Tanıştığıma memnun oldum." dedim ve bu sefer de ben Septimus'a yumruğu geçirdim. Çocuk yerinden kıpırdamadı ama burnundan süzülen kanı gördüm. Tek kelimeyle iğrenç görünüyordu.

"Çok şekil oldun. Gel de açılarını ölçeyim." dedim. 1. Sınıf bebeleri gibi laf sokuyordum ama en azından eğleniyordum. Adam beni döverken eğleniyordum. Ben de ayrı bir psikopattım. Diğer kariyerler bu tarafa gelince Septimus denen herif elini onlara doğru uzattı. Kariyerler geriye çekildi. Hepsi beni gebertmek istercesine bakıyorlardı. Septimus sinirli bir şekilde nefes alıp verdi. Arkamdan Maysilee'nin sesini duydum.

"Haymitch bence artık otursan iyi olur." dedi. Bence de oturmalıyıdm.

"Neyse biz işi tadında bırakalım." dedikten sonra masaya doğru yürümeye başladım. Aslında buna yürümek denir mi bilemiyordum. Daha çok koşmak gibi ama koşmaya da o kadar benzemiyordu.

Daha 5 adım atamadan, sırtımda inanılmaz bir acı hissettim. Reflkeslerim sayesinde hemen kafamı eğdim ve Septimus'un yumruğu tepemde belirdi. O daha ne olduğunu anlamadan karnına tekme attım. Kavgamız daha süreceğe benzese de bir adam bizi ayırdı. Yerime geçtim ve ağzımdaki kanı sildim. Sırtım hala acıyordu.

"Sen delirdin mi! Beyin diye bir şey var, bence sen de kullanmayı denemelisin." dedi Maysilee.

Pliny, "Ben sana katılmıyorum Maysilee. Bence Haymitch, kariyerlere de karşı çıkılabileceğini göstermiş oldu. Artık tüm haraçlar onlardan eskisi kadar korkmayacaklar." dedi. Maysilee'ye gördün mü beni destekliyor der gibi baktım ve dil çıkardım. Dilime kan gelince de dudağıma peçeteyi yine bastırdım ve tüm masa olarak sözleşmiş gibi 1. mıntıkanın masasına dönüp onları dikizlemeye başladık. Daha saldırgan görünsün diye gözlerimi kıstım.

Bir süre sonra canım sıkıldı ve önüme döndüm. Sıkıntıdan yemek yemeye başladı .

"Haymitch eğer böyle yemeye devam edersen oyunlar başlamadan 100 kilo olacaksın." Maysilee'nin suratına bön bön baktım.

"12. mıntıkadaki halimizi ne çabuk unuttun Maysilee. Orada bir dilim ekmeğe muhtaçken, burada elimde bir sürü yiyecek varken, yememem gerektiğini mi söylüyorsun? Git kolye ol da birileri seni taksın." Söylediklerime pişman olsam da önüme döndüm. Daha oyunlar başlamadan bir düşman kazandım, bu sayı ikiye katlansın istemiyordum. Hele bu kişinin Maysilee olması, ölüm fermanımın imzalanması demek olurdu.

Maysilee hiçbir şey demeden kalktı, yüzüme bile bakmıyordu. Hızlı adımlarla yürümeye başladı. Sanırım antreman için gidecekti.

Bir yanım Maysilee'nin yanına gidip özür dilemek istese de, alıştırma yapmak isteyen tarafım ağır bastı. Son 3 saatimi tuzak yapmaya ve mızrağa ayırdım.

Mızrakların olduğu yere geldiğimde, yanlış hatırlamıyorsam 5. mıntıkadan olan bir kız gördüm. Hareketli hedeflere mızrağını attı ve mankeni kalbinden vurdu. Tırstım. Kız bana güldü. Sanırım 14 yaşındaydı.

"Septimus'la iyi kapışmaydı, ha hasta çocuk?" Alaycı bir şekilde sırıttı.

"Aslında bir adım var. Ve evet Septimus'la kapışmak eğlenceliydi."

"Aslında birilerinin kariyerlere günlerini göstermeleri gerekiyordu." Ses arkamdan geliyordu, döndüğümde 8. mıntıkanın 2 erkek haraçlarını gördüm. Biri 17 yaşında gibi gözükürken diğeri 12 gibiydi. Yazık...

"Talon, senin okçulukta olman gerekmiyor muydu?" diye sordu 5'in kızı, 8'in diğerine göre daha küçük olanına.

"Şey, tanışmamız mümkün mü?" diye sordum tişörtümü çekiştirirken. Yeni birileriyle tanışırken hep heyecanlanırdım.

50. Açlık Oyunları ¤düzenleniyor¤Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin