LOPS

2.2K 98 36
                                    

"Haymitch Abernathy'nin puanı 7. Bence iyi almışsın Haymitch! Ama kesinlike Ceaser sana 12 verirdi. " dedi ve göz kırptı. Rahatladım ve arkama yaslandım. Yanlışlıkla da elimi çerezlere daldıracağıma meyve suyuna daldırdım. Elimi pantalonuma sildim. İğrençti.

Ekrana Wade'in görüntüsü yansıdı. Heyecan dorukta bekledik.

"O 14 yaşında bir bücür. Oldukça da tatlı. Sizce kaç puan aldı?" Arka planda gerilim filmi müziklerinden biri çalıyordu.

Bak bunu fark etmemiştim. Aynen öyle Haymitch. Böyle gidersen ilk günden ölürsün.

Senden nefret ediyorum iç ses.

"Wade tam olarak 6 puan aldı! 12'den biri için ortalama bir puan, ha?" Adam yeniden güldü ve yanındaki şişko sunucuyu dürttü. Şişko da onaylarcasına başını salladı.

Şimdi de 12'nin asi kızında sıra. Güzelim sarı saçlarının arasındaki bir tutam örgü her zaman orada. Sırada O'nun puanı var." Zarfı açtı.

"Güzelim, Maysilee Donner tam olarak 9 puan almışsın." dedi sunucu keyifle.

"Lanet Olası Puanlama Sistemi!" İçeride volta atmaya başladım. Nasıl o 9 aldı da ben 7 aldım. Niye? Neden? Niçin?

"Haymitch otur da izleyelim. Daha Pliny var." Nitya'nın sesiyle kendime geldim ve yerime oturdum. Ekranda Pliny belirdi.

"Sırada 48. haraçta. Kendisi Açılış Töreninde Ceaser'a elbisesini bayağı beğendirmişti. Şeker kız." Zarfı açıyor ve içindeki yazı ekrana yansıyor.

"Şeker kızımız ne yazık ki 4 puan almış." Adam üzüntüyle dudaklarını sarkıttı ve kedi bıyığıyla oynamaya başladı. Pliny nedense mutlu gözüküyordu.

Maysilee'ye fısıldadım. "O niye mutlu?" Cevap gecikmedi. "Ben ne bileyim aptal. Kıza sorsana." dedi. Bir şey söylemeden önüme döndüm.

"Evet sırada Panem Marşı. Ardından Capitol'in önde gelenleri ile konuşma yapacağız."

"Çocuklar isterseniz siz uyuyun. Yarın büyük gün biliyorsunuz." Flux'a onay verircesine kafamı eğdim. Hepimiz odalarımıza gittik.

Yaklaşık bir saat sonra, masada abur cubur kaldı mı diye bakmak için gittim ve şok edici bir şey gördüm. Odada Pliny ve Wade vardı. Öpüşüyorlardı. Içimden "Wade ve Pliny. Ağaçın altında ö-P-ü-ş-ü-y-o-r-l-a-r!" Demek gelse de sessiz kaldım.

İçimden 'bu neyin kafası' diye düşünsem de hızlıca ve sessizce odama döndüm.

Sanırım bu gece aç uyuyaktım.

En azımdan gözüm doymuştu.

Sabah ok gibi kalktım ve Pixie & Dixie kardeşler haraç giysisini giymeme yardım ettiler. Giysiyi giydiğim gibi yemek yemeye gittim. Açlıktan öldüğüm için avoxların getirdiği zengin menüdeki her şeyden bayağı yedim.

Maysilee'ye doğru döndüm. "Biliyor musun, dün gece Wade ve Pliny'i öpüşürken gördüm." dedim. İlk şaşırsa da sonradan toparladı.

"Ben anlamıştım zaten ki." Diye mırıldandı. Kız önsezisi falan olmalıydı. Prine de ona aşık olduğumu anladığını söylemişti. Garipti.

"İkisi de öleceklere. Neyin kafası bu anlamış değilim." Dedim sessizce. Maysilee de kafasını salladı. "Haklısın. Geberecekler hala aşk meşk işlerindeler."

Artık oyunlar için gitmemiz gerektiğini söylediler. Wade ve Pliny'ye sarıldım. Maysilee bana fırsat vermeden kendisi hemen bana sarıldı.

"Aynı tarafa koşacağız, ikimiz birden çantayı almaya gideceğiz ki bu bizi daha çok şanslı yapar. Ardından ormanın içine gideceğiz. Su kaynağı arayacağız. Tek kalırsak ölürüz." dedi. "Ben de seni seviyorum Maysilee." dedim be sırıttım. Maysilee kızarırken bir yandan da "Çok komiksin sen." dedi.

Winnow bana bakarken sanki kurbanlık hayvana bakarmış gibi bakıyordu. Hiçbir sevgi ya da üzüntü yoktu yüzünde.

"Ah Drake çok üzüldüm oyunlara gittiğinde. Ne kadar üzüldüğümü bilemezsin. Umarım fazla sponsor bulursun" Dedi. Öksürdüm. Bir daha öksürdüm. Ve bir daha. Winnow olayı çakmayınca söyledim.

"Benim adım Haymitch."

"Ah doğru ya özür dilerim Drake geçen yılki haraçtı. Neyse umarım güzel ölürsün. Görüşürüz." Dedi ve eliyle cam hazneyi gösterip gittti. Cam şeye girdim ve kapı kendiliğinden kapanırken tabaka yükseldi. Dışarı çıktığımda ilk gördüğüm şey güneş olduğundan etrafı çok parlak gördüm. Gözlerim alışınca da bütün haraçların Cornucopia'nın etrafında olduğunu gördüm. Arena orman ve göl olarak tasarlanmıştı. Göldeki piranaları görebiliyordum. Sadece Cornucopia'nın olduğu alan açıklıktaydı.

Maysilee ile bakışlarımız birleşti. Sonra hoparlörlerden gelen sesleri duydum.

"Sevgili Panem halkı. 50. Açlık Oyunları kutlu olsun ve haraçlar, şans sonsuza dek sizinle olsun!" Bir top sesi duyuldu ve cornicopiada sayılar belirdi. Bu bir sayaçtı. 60'tan geriye doğru sayıyordu.

"3,2 ve 1. Başla!"

@__FinnickOdair_hesabının cato hikayesini okuyabilirsiniz :)

50. Açlık Oyunları ¤düzenleniyor¤Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin