#33 {Korkuyorum}

275 16 9
                                    

Multimedya'da Derin ve Berke.

Bölüm Playlist ;

Toygar Işıklı - Sen Yanımdayken.

Justin Timberlake - Mirrors.

Berke' den..

Cildi Paslı, sayfaları harabe deftere yazılmış kaderlerimizi, işliyorduk hayat dersimizde. Kaderlerimiz bizi sınırlarda yaşatırken, hayallerimiz uç noktalara sürüklüyordu bedenimizi. Kimse, boyun eğemezken kaderine, ben yanacağımı bile bile eğmiştim. Belki de, aptaldım. Belki hayallerine aşık bir aptaldım. Ya da.. Belki ona aşık, koca bir aptaldım. Aptallığım, hayallerimi yaşatacaksa kendimden ödün vermeli miydim? Ya da, kaderime boyun eğip ona kavuştuğumda, mutlu olmalı mıydım?

Aşk denen illeti, merkezim yaptığımda aynı zamanda kendimden ödün verdiğimi göremeyecek kadar kör olmamın sebebi, belliydi. Gülüşü huzurken, nasıl vazgeçebilirdim ki ondan? Özgürlüğüm, ailemin o adam tarafından hayata gözlerini yumduğundan bu yana elimden alınmıştı. Kimse, gerçekleri erteleyemezdi.

Aklımı kapatmayı çok isterdim. Kapatmak ve dış dünyaya duvarlar örmek. Birkaç hücrenin soluğunda, huzur bulmak. Huzur, deyince neden o beliriyordu göz bebeklerimde? Onsuz bir yaşam, ne kadar huzurlu olabilirdi ki? Sıfırın sıfırında bir ihtimal.

Ona tapıyorken, ondan uzaklaşmak imkansızdı. Bir süre, sadece bir süre uzak durmalıydım. Alışana kadar, yeni kaderimizi cildi paslı defterin boş sayfalarına yazana kadar. Yanımdayken ona sarılamamak, üşüdüğünde onu sarmalayamamak zorlu bir sınavdı.

Şimdi koltukta oturmuş öylece gözlerimin içine bakarken, ruhsuzluğu elde tutulabilir bir şekilde belirgindi. Onun bu ruhsuz hali, kalbime dokunurken bakışlarımı daha da yoğunlaştırdım. Derin'in Ülkü diye seslendiği kız o şarkıyı söylerken, derin bir nefes aldım ve nefesimin titremesine mani olamadım.

Nefesimin gözlerime kenetlenen bakışlarının buğulandığını fark ettiğimde, gözlerimi kapadım. Ağlamasından nefret ediyordum, o ağladığında kendimden nefret ediyordum. Onun bu haline sebep olmaktan, nefret ediyordum.

Bir anda ayaklanmasıyla, bakışlarım onu takip ederken Berk, "Derin" diye seslendi. Arkasını dönmeden "hım?" diye mırıldandı, buğulu sesinden. Berk, "Nereye?" diye sorduğunda, yumruklarımı sıktım. Neden ben soramıyordum bu lanet soruyu? Neden cevap alamamaktan, deli gibi korkuyordum ki sanki?

"Hava Almaya." dedi, kısaca. "Hava soğuk, üşürsün." Dediğinde, Berk'e sert bir şekilde baktım. Onu benden başkası düşünmemeliydi. 'Düşünme' diye fısıldadım içimden, 'Sadece düşünme.'

Nefesim, "Olsun." dediğinde içim sızladı. 'Olmasın.' diye tısladım içimden. Olmasın, lanet olsun, olmasın.

Omuz silkip dışarıya çıktığında, titrek bir nefes aldım. Başımı ellerimin arasına alırken, arkasından koşup gitme isteğimi bastırdım. Bakışlarım karşımdaki ikiliyi bulurken, ikisinin de bakışları bendeydi.

"Ne?" diye soludum aniden. "Niye öyle bakıyorsunuz?"

"Sadece." diye mırıldandı Berk. "Biraz uyusan iyi olur gibi."

"Uyuyamam." dedim başımı yeniden iki elimin arasına alırken.

"Neden?" diye sordu Ülkü, denilen kız.

"Korkuyorum." diye fısıldadım. "Uyuduğumda yeniden benden gitmesinden korkuyorum."

"Seviyorsun." diye mırıldandı Berk. "Aşığım." diye bastırdım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 14, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

☆ YİNE YALNIZ ☆ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin