Multi'de Hazar'ın 6 yaşındaki hali var.
Bölüm Playlist ;
Alan Walker - Faded
Ona bakmamaya çalışarak dans ettim.Çünkü lanet olsun ki buna mecburdum.Ahh şu lanet partinin, lanet kuralları.
Berke tam gözlerimin içine bakıyordu ama ben ona bakmayı es geçip etrafa bakıyordum.
Hazar'ın Berke'nin yanında sürekli gördüğüm kızla dans ettiğini görünce Berke'nin eş değiştirmeden önce onunla dans ettiği fikri kalbime otururken, Nefes almayı unutmuştum.Bunu fark eden Berke endişeyle konuştu.
"İyi misin? "
"Sen yanımda olduğun sürece hayır" dedim ve yüzüne bile bakmadan itip hızla yanından geçtim.Şuan hava almam lazımdı, bu nedenle terasa çıktım.
Derin derin nefes alıp temiz havayı içime çekerek rahatlamaya çalışıyordum.Ama şuan bir filmde veya kitapta yaşamadığım için bu saçma şey işe yaramıyordu.Kenarda gördüğüm banka doğru ilerlemeye başladım.
Terasta kimsenin olmaması ise tamamen benim şansımdı.Yani en azından buna az önce Berke'yle dans etmeseydim inanabilirdim.Ama ben malesef ki Şans yoksunu bir insandım..
Yanımda bir haraketlilik olunca o tarafa baktım.Hazar'dı.Doğru ya onunlada konuşacaktık.
"İyi misin?"
Sormayın artık şu soruyu.Değilim, Olmayacağımda.Ama bunu size söylemeyeceğim.Diğer bütün iyi olmayan insanların dediğini söylemekten başka çarem yoktu.
"İyiyim" dedim her ne kadar iyi olmasamda..
"Emin misin? Bak eğer istersen sonra konuşalım"
"Hayır, Konuş lütfen dinliyorum seni" dedim gülümsemeye çalışarak.
"Pekala" dedi ve sonra derin bir nefes alıp konuşmaya başladı.
"Sanırsam yaranın ilk kendini gösterdiği yerden başlamalıyım" dedi acıyla gülümseyip.Ve sonra devam etti..
"Ben daha 5 yaşındaydım.Çok mutlu bir ailem vardı.Mutlulardı ve sevgi dolulardı birbirlerine karşı" biraz duraksadıktan sonra devam etti.
"Ya da en azından bana öyle gözüküyordu.Çünkü annemin her sabah gòzlerinin şiş ve kızarıklığından ağladığını anlıyamamıştım.Ya da babamın sürekli dalıp gitmesini."yine duraksamıştı.Acaba anlatmak mı zor geliyordu.Yoksa anlatmak mı istemiyordu ?
"Anlatmak zorunda değilsin Hazar,Belli ki zorlanıyorsun.Derin yaraların var.."dediğimde acıyla güldü.
"Òyle,Ama anlatıcam."
"Sonra bir gün ben arkadaşlarımla top oynarken burnumdan kan geldi ve sonra bayılmışım işte.Gözlerimi açtığımda hastanedeydim.Ve doktorla annem bişey konuşuyordu.Ve benim uyandığımı farketmemişlerdi.Bende onları dinlemeye başladım.
"İyileşebilecek ki doktor?" diye sormuştu annem ağlamaktan kısılmış sesiyle.
"Hiçbirşey belli değil hanım efendi ama hemen tedaviye başlamassak hastalığı ölümle sonuçlanabilir " dediğinde annem hıçkırarak ağlamaya başlamıştı.Doktor odadan çıkmıştı.
Ben ise..Şoktaydım.
Şoktan çıkmayı başardığımda zor bulduğum sesimle "anne" demiştim.Annem başını kaldırmış ve hızla yanıma ulaşmıştı.
"bişey mi istiyorsun oğlum.Birşey mi oldu?" demişti endişeyle.
"Ben ölecekmiyim?" diye sormuştum o küçük aklımla.Annem ise başıma öpücük kondurmuş ve konuşmuştu.
"Ölmeyeceksin yavrum.Buna izin vermiyicem.Tedavi olucaksın" dediğin de sevinmiştim.Òlmiyecektim sonuçta.
Aylar geçerken ben hep hastanedeydim.Yavaş yavaş saçım dökülmüştü.Sürekli uyumak istiyordum.Yerimden kalkıcak gücü kendimde bulamıyordum.
1 yıl boyunca hastanede tedavi görmüştüm ve savaşı kazanmıştım.Evet savaş.Annem hastanede olduğum süre boyunca hep benim hastalıkla savaştığımı söylerdi ve benim aklıma hep oynadığım video oyunları gelirdi" dedi yine acıyla gülümserken.
"Sonra ben hastaneden çıktım.Eve geldim.Evde sürekli oynamaya başladım.Çok güzel geçiyordu günlerim.Sonra bir gün annemin bana kardeş vereceğini öğrendim.Çok mutlu olmuştum.Aylar ayları kovalarken.Kardeşimin doğum vakti gelmişti.Annemler hasteneye giderken ben evde heyecanla kardeşimi beklemiştim.Cinsiyetide belliydi kız olucaktı.Abilik yapıcaktım ben ona.Çok hevesliydim bu yüzden.Ben heyecandan uyuyamamışken Hacer anne geldi yanıma uyumam gerektiğini ve kardeşimi dinç bir şekilde beklemem gerektiğini ve bu yüzden uyuyamı söylemişti bende hemen yatağa girip gözlerimi sımsıkı kapatmış ve uyumuştum.
Ertesi gün bağırışlarla haykırışlarla uyandım koşarak hemen aşağıya indim.Bütün aile nerdeyse ordaydı ve ağlıyordu.
"Kardeşim nerde?" benim bu heyecanla sorduğum soruyla herkesin gözü bana dönmüştü.Ama o gözlerin içinde annem yoktu.
Nerdeydi ki?
Babamın bir anda hiddetle bağırmasıyla ona dönmüştüm.
"Senin yüzünden!Senin yüzünden öldüler!" Ben hiçbirşey anlamamışken hacer anne geldi ve beni odama çekti.
"Şimdi uslu bir çocuk ol ve odandan çıkma" dediğinde usulca kafamı sallamış,dediği gibi odadan çıkmamıştım.
Sonra bir gün evdeki çalışanlar konuşurken annemin ve kardeşimin benim yüzümden öldüğünü öğrendim.
Annem ben hastanedeyken sürekli koşuşturduğu için bedeni çok yorgun düşmüş ve o haldeyken bebek taşıdığı için bedeni kaldıramamış ve doğum yaparken can vermiş.Tabi kardeşimde onunla birlikte.
Resmen annemin ve kardeşimin katili olmuştum.Babam bana nefretle bakıyordu.Ve sonra.." dedi ve sustu.
"Sonra?" dedim dolmuş gözlerimle.
"Sonra..Beni yetimhaneye verdi.Orda her Allahın günü dövdüler aç bıraktılar.Sonra bir aile gelip aldı beni.Zengindiler.Sonra onun arkadaşlarının çocuklarıyla tanıştırdılar beni.Bu kişiler Utku,Berk ve Sinem'di biz ayrılmazdık hiç.kardeş gibiydik.Gerçek bir kardeş..
Bu yaşımıza kadar da hiç ayrılmadık daha.Sonra zaten Berk Ülküyle çıkmaya başladı ve bize katıldı.Ama ben hala bir katil olduğumu unutamayorum ve onlar benim yüzümden ölmüşken ben gülemiyorum işte." diye konuşmasını bitirdi.
"Bazen hiçbirşey istediğimiz gibi gitmez.Bak mesela benim de bir ailem yok sevdiğim adam yüz üstü bıraktı.Ve bende gülemiyorum.Baksana sencede bu sinir bozucu değil mi?Ben artık gülmek istiyorum.Hadi gel bir anlaşma yapalım seninle.Bundan sonra dışardakilere inat gülümsiyicez var mısın?" dediğimde biraz düşündükten sonra gülerek cevap verdi.
"VARIM"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
☆ YİNE YALNIZ ☆
ChickLitHerkes terk etmişti onu. Annesi, Babası, Sırdaşı. Ve şimdide sevdiği adam. O yalnızlığa mahkumdu. Yalnız olmaktan çok korkuyordu ve işte şu an yine yalnızdı. Onu bırakıp giden sevdiği adamın ardından tam 1 yıl beklemişti. Ama gelmemişti. Artık gelme...