Kill A Person Or Love A Person ||chanbaek

0

Dar ve karanlık sokağın bitiminde durdular. Havayı ikisinin hızlı soluk alışverişleri kaplamıştı. Uzun olan yeterince dinlendiğinde kırdığı dizlerinden ellerini çekti ve doğruldu. Karşısındakine keskin bakışlarını çevirdi. Kısa olan fark ettiğinde sokağın bitimiyle buluşan duvara doğru geri adımlar atmaya başladı. Korkmaması gerektiğini biliyordu. Ama dağınık kırmızı saçlı adamın çelimsiz ifadesi onu istemeden de olsa ürkütüyordu.

Elleri duvarla buluştuğunda tökezledi ve arkasına dönüp elini yasladığı soğuk zemine kısa bir küfür savurdu. Yapması gereken sadece konuşmayı denemek olacaktı bundan sonra. Bakışlarını tekrar uzun adama çevirdi. "N-ne istiyorsun?"

Uzun adamın yüzünde okunabilecek bir ifade yoktu. Yaklaştı. Onun bu soğuk davranışları kısa olanı ürkütmüştü. Kısa adam yaklaşmasına fırsat vermeden uzun adamın solundaki boşluktan sıyrılmaya çalıştığı anda uzun kollar tarafından engellendi ve duvara yaslandı. Uzun adam kollarıyla duvar arasında kalan kısa adamın yüzüne yaklaştı. Gözlerine aynı ifadeyle bakıyordu.

"Beni neden yoruyorsun?"

"N-ne?" dedi kısa olan cesaretle. Uzun adam soğuk bakışlarını kısa olanın gözlerinden çekti. Yavaşça dudaklarına çevirdi odağını. Kısa olan şimdi daha çok korkmaya başlamıştı. Dudakları arasındaki mesafe oldukça kısaydı. Kısa adam gözlerini kapadı ve dolgun dudakların kokusunu çekti. Uzun olan mesafeyi kapatacağı anda ikisinin de beklediği sesle durdu.

"Kestik!!"

Chanyeol yönetmenin megafondan gelen sesiyle büyük adımlarla geri çekildi. Az daha kesmeseydi çekecekleri sahneyi düşündükçe midesinden gelen bulantıyı durduramıyordu. O kısa bücürü öptüğünü düşündüğü için kendine lanet okuyarak elleriyle sertçe dudaklarını silmeye başladı.

Baekhyun makyözün yanına getirdiği ıslak mendille duvarın ellerine geçirdiği kumu silerken bir yandan Chanyeol'ün ukala davranışlarını seyrediyordu. Kendisi içinde mide bulandırıcı olsa da dudaklarıyla kendi dudaklarını buluşturup onu şoka uğratmayı ve sinirden kudurmasını izlemek isterdi. Düşünürken sırıtmasını alıkoyamıyordu. Ne kadar eğlenceli olurdu öyle!

"Ne o? Öpmek mi istiyordun?" Baekhyun, Chanyeol'ün sesiyle aniden irkildi ve ne ara yanına geldiğini anlayamadığı için kendine sinirlenirken yüzünü buruşturdu.

"Git başımdan." Sırıtma sırası Chanyeol'deydi. Onun gibi kurnaz birinin açığını yakaladığı için az önce midesinden gelen bulantı heyecan ve kıpırtıya dönüşmüştü.

Baekhyun ellerini haşince silmeye devam ederken Chanyeol yaklaştı ve aynı sırıtmayla konuşmaya devam etti. "Çok istiyorsan senaristten böyle bir sahne yazmasını isteyebiliriz?" Gözlerini kırpması Baekhyun için son nokta olmuştu.

"Madem heves ediyorsun git söyle, koca bebek. Beni neden bahane ediyorsun?" Baekhyun elindeki mendili Chanyeol'ün gözlerinden asi bakışlarını çekmeden yere fırlattı. Chanyeol ağzını açacağı anda yönetmenin sesi megafonda yankılandığı an söyleyeceklerini yutmak zorunda kalmıştı.

"Sahne 614 için hazırlanın!"

Baekhyun, Chanyeol'den bakışlarını çekmeden önce tek gözünü kırptı ve yüzünü alan sırıtma ile dizi ekibinin yanına sektirerek koşmaya başladı.

Chanyeol biliyordu ki; Byun Baekhyun'la başa çıkmak dünyada ki bütün yırtıcı hayvanlarla başa çıkmaktan daha zordu.